İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Cürümler Ofisi’nce hazırlanan iddianamede, DİAYDER ile dernek yönetici ve üyelerinin PKK/KCK Silahlı Terör Örgütünün hedef ve amaçları doğrultusunda yürütmüş oldukları faaliyetlerin deşifresi ve ortaya konulması hedefiyle yürütülen soruşturma kapsamında 23 kuşkulu hakkında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldığı hatırlatıldı.
Davada şahit olarak dinlenilen İBB çalışanları Nilüfer Taşkın ve Yavuz Saltık hakkında toplumsal yardım kartlarının dağıtılmasına yönelik tape kayıtlarındaki tespitler nedeniyle kabahat duyurusunda bulunulduğu kaydedildi. DİAYDER soruşturmasında İBB’den alınan ve bir perakende zincir markette kullanılmak üzere 150 liralık yardım kartlarının 20-25 adet olarak “mele” diye tabir edilen şahıslara verildiği, bu kartların örgütün kırsal alanında faaliyet yürüten ya da tutuklanarak cezaevine gönderilen ve örgüt tarafından “değer ailesi” olarak söz edilen ailelere teslim edildiğinin değerlendirildiği anlatıldı.
LİSTEDE ÖRGÜTE MÜZAHİR BİRÇOK ŞAHIS TESPİT EDİLDİ
O devir İBB Toplumsal Hizmeler’de vazifeli Yavuz Saltık’ın toplumsal yardımlara ait müracaatların ferdi yapılması gerektiği ve yapılan toplumsal inceleme araştırması sonucunda yardımın yapıldığını beyan etmesine karşın DİAYDER Lideri Ekrem Baran’ın anlatımından ve yapılan dijital tespitler doğrultusunda liste halinde müracaat yapıldığının anlaşıldığı, kişisel müracaatın olmadığı belirtildi. Yaklaşık 272 adet market yardım kartlarının belediyeye ilişkin araçla vazifeli memur aracılığı ile Ekrem Baran’ın ikametgahına gönderildiği, Baran’ın market yardım kartlarını 20-25’er adetlik kümeler halinde “mele” diye tabir edilen şahıslara dağıttığı, kartların bir kısmının “değer ailesi” olarak hitap edilen şahıslara verildiğinin anlaşıldığı, 272 kişilik listede de örgüte müzahir birçok şahsın yer aldığı anlatıldı.
AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANACAK
Şüpheli Yavuz Saltık’ın sözünde kelam konusu dernekten yardım talebiyle gelen şahısların olduğunu ve bir sefer görüştüğünü, yardım talepleriyle ilgili memura yönlendirme yaptığını kabul ettiği lakin alınan tüm müracaatların belediye yönergesi doğrultusunda alındığını söylemesine karşın mevzuat kararları doğrultusunda kelam konusu yardımın yapılmadığının anlaşıldığı, yardım kartlarının toplu halde dernek liderine teslim edildiği kaydedildi. İddianamede, “Şüphelinin hatadan kurtulmaya yönelik genel geçer beyanlarda bulunduğu, yardım talebine gelen kümeler hakkında memuriyetin ve işgal ettiği makamın gereği olarak gerekli ve ayrıntılı araştırmayı yapabilecek pozisyonda olduğu, yardım yapılması istikametinde talimat verdiği şahıslar hakkında açık kaynaktan dahi araştırma yapılması halinde
derneğin örgüt iltisakı olduğuna yönelik tespitler yapabileceği” öne sürüldü. İddianamede, şüphelinin gerçekleştirmiş olduğu aksiyonların özel kast ile işlenip işlenmediği konusundaki takdirin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilerek kuşkulu Yavuz Saltık’ın “Örgüt üyesi olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” kabahatinden 7,5 yıldan 15 yıla kadar mahpus cezası istendi. Saltık, önümüzdeki günlerde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacak.