haberler
Güya bir kapı açıldı. Herkes konuşmaya başladı. İçinde birikeni, lisanının altında kalanı, eteğindeki taşı döktü. Geçen perşembe, bu köşede, Hakan Atilla’nın açıklamalarını okudunuz. Atilla, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı olarak gittiği ABD’de tutuklanmış...
Devrin Halkbank genel müdürü, yardımcısı Hakan Atilla’yı yalnız bırakma kararını kendi başına almadı. Sarraf davası stratejisini, artta “birileri” planladı. İşte Sarraf’ı 17-25’te çıkaran, ABD’deyken onunla görüşen kimse, Halkbank’ın savunmasını yöneten de birebir akıldı. Koca devleti emanet ettikleri, bir tercih yaptı. Ne Türkiye’yi ne milletin cebini ne de Halkbank’ın prestijini düşündü. “Sarraf ve para” dedi. Sarraf çıktı, Atilla içeri girdi, Halkbank yargılandı, dolar fırladı, millet daha da fakirleşti.
"17-25’ten sonraya dair hâlâ büyük bir karanlık var; Babacan’ın bu devri aydınlatması, Türkiye’nin geçmişinden çok geleceğini ilgilendiriyor"
FOX TV yayınına katılan Halkbank’ın ABD’de tutuklu kalan eski yöneticisi Hakan Atilla, vazife yaptığı devirde bankanın İstek Sarraf ile çalışmasını uygun görmediğini söyledi.
Yeni bir kimlikle ABD'de lüks bir hayat süren İstek Sarraf, 1,2 milyon dolar verip satın aldığı at çiftliğini İranlı arkadaşına devretti.
Barış Terkoğlu, bugünkü yazısında Hakan Atilla'nın Ali Fuat Taşkesenlioğlu'nu “Halkbank, Sarraf’la çalışmayı bıraksın” diye uyardığını yazdı.