Haber7 / Gamze Türk
Türkiye sınırından itibaren 30 kilometre derinlikteki alandan YPG/PKK’nın çekileceğini vadeden ABD ve Rusya’nın aradan 2,5 yıl geçmesine rağmen verdikleri sözlerini yerine getirmemesinin ardından Başkan Erdoğan’ın son açıklamasıyla yeni bir operasyon sinyali verildi.
Sınırımızda 18 kilometre mesafedeki Halep’in Tel Rıfat ilçesi, 30 kilometre uzaklıktaki Münbiç ile sınırdaki Aynularab (Kobani) terör örgütünün saldırılarda üs olarak kullandığı bölgelerde arasında ön plana çıkıyor.
Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Terör ve Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş olası operasyona ilişkin hedef ve stratejileri Haber7’ye değerlendirdi.
“OPERASYONUN ÖNÜMÜZDEKI HAFTA OLMASI İHTİMAL”
Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ:
Operasyonun zamanı konusunda bir öngörü yapamazsınız. Onu en iyi harekatı planlayanlar bilir. Benim genel okumam bunun haftalar sürmeyeceği, çok yakın bir zamanda başlayacağı. Bu yakın zaman saat midir, gün müdür, ben gün ihtimalinin daha ağır bastığı kanaatindeyim. 3-5 güne kadar bu operasyon başlar diye değerlendiriyorum. Zaten Cumhurbaşkanı da açıklamasında ‘Güvenlik güçlerimiz hazır olduğu zaman’ dedi. Bu son hazırlıkların kontrolü anlamına geliyor. Ben pek gün vermeyi sevmem ama önümüzdeki hafta olması ihtimalinin kuvvetli olduğunu düşünüyorum.
NEREDEN BAŞLAYACAK?
Harekatın Tel Rıfat ve Münbiç’ten başlamasını bekliyorum. Çünkü burada ciddi bir terörist saldırısı var. Her gün neredeyse canlı bomba, sızma girişimi ya da uzaktan roket saldırısı alıyoruz. Bu bölgede ciddi bir harekat bekliyorum. Hatta Aynel Arap da işin içinde olabilir. Ondan sonra Amerika’nın olduğu bölgelere bir evrilme yaşayacağını düşünüyorum.
“FIRAT KALKANI, ZEYTİN DALI VE BARIŞ PINARI HAREKATLARI GİBİ”
Muhtemelen bir hava harekatıyla başlayacaktır. Ardından iş kara harekatına dönüşür. Yani Mehmetçiğin girip alan hakimiyetini sağlayacağı, orada kalacağı bir harekata dönüşür. Bu da bize Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarını anımsatır. Alan hakimiyetini sağladıktan sonra yapılacak iş sivil unsurların sahaya girerek, göç eden Suriyeli halkın tekrar topraklarına dönmesi için uygun ortamı yaratmak olur.
“TÜRKİYE TEL RIFAT, AYNEL ARAB, MÜNBİÇ VE KAMIŞLI’YA GİREMEDİ”
Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin
Suriye’ye operasyon tekrar tekrar düşünülmesi gereken bir konu. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın planı Suriye ve Irak sınırı boyunca güvenli bölge oluşturmak. Böylece terör örgütlerinin hem DEAŞ hem de PKK/YPG’nin Türkiye’ye bir tehdit teşkil etmesini önlemeye çalışıyor. Ukrayna-Rusya savaşından dolayı Rusya’nın, PKK’nın ve ABD güçlerin yoğun olarak bulunduğu yerlerden güçlerini çektiği söyleniyor. Harekat yapılması gereken 1500 km’lik alanda boşluklar var. Irak’ta bulunan boşluk Pençe Harekatlarıyla kapatılmaya çalışılıyor. Suriye’de boşluk bulunan Tel Rıfat, Aynel Arab, Münbiç ve Kamışlı’ya Türkiye giremedi. Türkiye bu noktalara operasyon yapabilir mi? Operasyon birtakım düzeltmelerle birlikte yapılabilir. Ama tüm bu noktaları kapsayacak şekilde operasyon yapılması zor diye değerlendiriyorum. Çünkü bu operasyonların Türkiye’yi Rusya, ABD, İran ve batı ülkeleriyle karşı karşıya getireceğini düşünüyorum. Hazır İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya alınması konusu açılmışken PKK ve PYD’nin yurtdışı desteği kesilebilir. Bu konu üzerinde durmamız gerekir.
“EĞER DENGELERI BOZARSAK TÜRKİYE-İRAN ARASINDA BİR SAVAŞ ÇIKABİLİR”
Operasyon yapıldıktan sonra Suriye’de kamu düzenini kurmak zorundasınız. Ekonomisinden işine, işinden okuluna birçok konuyu halletmek durumundasınız. Bu da zaman içerisinde ABD’nin ekmeğine yağ sürebilir. Yani Suriye’nin bölünmezliği, toprak bütünlüğünün sağlanması konusunda sorunlar ortaya çıkabilir. Örneğin İdlib konusu var. İdlib’in dış tarafında bizim askerlerimiz ve 60 bin civarında Suriye Milli Ordusu var. Suriye’nin toprak bütünlüğü parçalanırsa bu Amerika’nın işine gelir. Bu konuda çok dikkatli olmak zorundayız. Dengeleri bozacak bir operasyon yapmamamız lazım. Eğer dengeleri bozarsak Türkiye-İran arasında bir savaş çıkabilir. Konuların hepsine baktığımız zaman bu işin en kolay yöntemi görüşmedir.
“RUSYA’YA OLDUĞU GİBİ TÜRKİYE’Yİ ÇEŞİTLİ YAPTIRIMLAR İLE ZORA SOKMAYA MI ÇALIŞIYORLAR?’ DİYE BAKMAK LAZIM”
Son dönemlerde terör örgütleri sızma yapıyor, karakollarımıza uzaktan havan ile ateş ediyorlar, askerlerimizi pusuya düşürmeye çalışıyorlar. Bu durumlarda artış yaşanıyor. ‘Türkiye’yi operasyon yapmaya mı zorluyorlar?’ diye düşünüyorum. ‘Rusya’ya olduğu gibi Türkiye’yi çeşitli yaptırımlar ile zora sokmaya mı çalışıyorlar?’ diye bakmak lazım. İyi bir analiz yapmamız gerekiyor.
“ŞU AN RUSLAR DA O BÖLGEDE YOKLAR VE TAMAMEN PYD’NİN KONTROLÜNDE”
Terör ve Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş
Bugün MGK toplantısı sonrası sonrası operasyonla ilgili bir madde okuyacağız büyük ihtimalle. Neresi olabilir derseniz, bizim canımız en çok nerede yanıyorsa o bölgelerde öncelikli olacaktır diye tahmin ediyorum. Öncelikle Tel Rıfat bölgesi yani Zeytin Dalı Harekatı Bölgesi olan Afrin bölgesiyle ilk harekatımız Fırat Kalkanı Harekatının arasında kalan kısım. Terör örgütünün bize en çok saldırı yaptığı bölgeler bunlar. En fazla da Tel Rıfat bölgesindeydi. Tel Rıfat, biz Afrin harekatını yaptıktan sonra Afrin’den kaçan teröristlerin konuşlandığı yer yerdir. O zamanlar burası Rusların kontrolü altında olan bir bölgeydi. Şu an Ruslar da o bölgede yoklar ve tamamen PYD’nin kontrolünde bir bölge. Terör örgütü ABD’nin verdiği ağır silahlarla Fırat Kalkanı Bölgesini ve Zeytin Dalı Bölgesini maalesef top atışlarıyla zarar veriyorlar. Tahminin ilk operasyonun Münbiç ve Tel Rıfat bölgesinde olacağı yönünde. Üçüncü olarak da Aynel Arap bölgesi. Orada terör örgütü Suruç bölgesini bizim sınırlarımıza geçiş olarak kullanıyor.
ASIL HEDEF GÜVENLİK KORİDORU
Türkiye’nin esas hedefi Hakkari’den başlayan İran sınırından başlayıp Irak’ın kuzeyinden Suriye’nin kuzeyinden devam edip Akdeniz’e kadar ulaşan bir güvenlik koridorunun oluşturulması. Genel hedef bu. Daha ileriki hedefler ise terör örgütünün maddi kaynaklarının kesilmesi.
Zamanlama, istihbarat çalışmaları hedeflerin belirlenmesi hava şartlarının uygun olması lojistik ve mühimmat yığınağının tamamlanması vb. tüm bunlar gerçekleştikten sonra başlayacaktır. Zaman faktörünün de bir sürpriz olacağını söylemek gerek. Cumhurbaşkanımızın “Bir sabah ansızın gelebiliriz.” cümlesini hatırda tutmak lazım.