NATO Genel Sekreteri Jean Stoltenberg, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın düzenlendiği Bükreş’te Aspen Enstitüsü-Alman Marshall Vakfı Forumu’nda açılış konuşmasını yaptı.
Stoltenberg, NATO ve müttefiklerinin Ukrayna’daki çatışmanın taraftarı olmadıklarını söyleyerek, “NATO müttefikleri ve NATO, Ukrayna’daki çatışmanın tarafı değil. Ukrayna’ya dayanak sağlamaya devam ediyoruz. Zira Ukrayna kendini savunma hakkına sahip bir ülkedir ve bu hak BM Kuralı’nda yer almaktadır. Lider Putin, bu acımasız savaşında başarısız oluyor ve daha da saldırganca karşılık veriyor. Kentlere ve sivil altyapıya yönelik kasıtlı füze ataklarını görüyoruz. Tüm bunlar birebir vakitte Avrupa’nın geri kalanında ve dünyanın dört bir yanında hayat maliyeti kriziyle karşı karşıya olan bizler için de güç vakitler. Aslında hepimiz Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşının bedelini ödüyoruz. Ancak bizim ödediğimiz bedel para, Ukraynalıların ödediği bedel ise kanları” sözlerini kullandı.
Stoltenberg, Rusya’nın kazanması durumunda barışın olmayacağını söyleyerek, “Eğer Putin’in kazanmasına müsaade verirsek, önümüzdeki yıllarda hepimiz çok daha büyük bedeller ödemek zorunda kalacağız. Böylelikle bir sefer daha daha fazla güç kullanmak için cesaretlendirilecekler. Bu, dünyamızı daha tehlikeli hale getirecek. Ve hepimiz daha savunmasızız. Bu nedenle, Ukrayna’yı desteklemek bizim uzun vadeli güvenlik çıkarımızadır. Rusya kazanırsa kalıcı bir barış olamaz. Zulüm ve istibdat, hürriyet ve demokrasiye galip gelirse kalıcı barış olamaz. Birçok savaşın müzakere masasında bittiğini biliyoruz. Lakin müzakere masasında olanlar, savaş alanında olanlarla ayrılmaz bir biçimde temaslıdır. Bu nedenle, Ukrayna’ya askeri takviye sağlamaya devam etmeliyiz. Bükreş’ten bildirimiz, NATO’nun Ukrayna’nın yanında olmaya devam edeceğidir. Geri adım atmayacağız” dedi.
Stoltenberg, Çin ile ticaretin devam edeceğini de belirterek, “Ukrayna’daki savaş, Rus gazına olan tehlikeli bağımlılığımızı gösterdi. Bu birebir vakitte öteki devletlere olan bağımlılıklarımızı değerlendirmemize de yol açmalıdır. Çin üzere öbür otoriter rejimlere karşı da bağımlılıklarımızı azaltmalıyız. Çin ile ticaret yapmaya ve ekonomik olarak münasebet kurmaya devam edeceğiz. Lakin bağımlılıklarımızın farkında olmalı, zayıflıklarımızı azaltmalı ve riskleri yönetmeliyiz” diye konuştu.