Starbucks’ın Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan bir mağazasında çalışanlar, sendikalaşma çalışmalarına başladı. Türkiye’de de birçok mağazası bulunan Starbucks’ın çalışma şartlarını emekçiler Cumhuriyet’e anlattı.
Uzun yıllar boyunca Starbucks’ta çalışmış olan Gamze Deniz, Türkiye’de baristanın her işi yaptığını kaydetti. Deniz, Starbucks’ın çalışma şartlarını şu sözlerle anlattı: “Starbucks’ta baristaların iş tarifi yok. Baristalar kolilerce sevkıyat da yapıyor, tuvaleti de temizliyor, genel paklığı de yapıyor. Velhasıl her işi baristalar yapıyor diyebiliriz. Bunlar iş yükünü önemli halde arttıran şeyler.”
Çalışanların yedi sekiz saat ayakta çalışırken yalnızca mola saatlerinde oturabildiğini kaydeden Deniz, “Starbucks’ta parmak okuma sistemi var. Mola saatini beş dakika bile geçirirseniz sorun olabiliyor. Bu stil bahislerde merkezden yöneticilerimize ihtarlar geliyor. Velhasıl sekiz saat ayakta çalıştığımız, daima koşturduğumuz, iş tarifinin olmadığı bir meslek baristalık. O yüzden de iş yükü çok ağır” dedi.
“FİZİKSEL ŞİDDETE VARABİLİYOR”
“İKİ TERMOS, YOL PARASINA DENK”
Starbucks personellerinin birçoğunu, alanında iş bulamayan üniversite mezunu gençlerin oluşturduğunu kaydeden Bağımsız Emek Sendikası’ndan Sena Çakır, “İşçiler, sattığı kahvelerin ve termosların fiyatına bakıp sonra da aldığı yol parasına bakınca iki termos satarak bir personelin aylık yol parasının karşılandığını görüyor ve bu adaletsizliği görmek onlar için kırıcı olabiliyor” tabirlerini kullandı. Personellerin temel isteklerinin fiyat artışı ve iş tarifi olduğunu belirten Çakır, “İşçiler, uzun saatler boyunca ayakta çalışıyor. Buna rağmen aldıkları fiyat temel gereksinimlerini dahi karşılamıyor. Personeller, sırf altına imza attığı durumun iş tarifine giren işleri yapmak istiyor” dedi.