Süper Lig’in 2. haftasının kapanış uğraşında Fenerbahçe, Kasımpaşa’yı deplasmanda 6-0 mağlup ederek moral buldu. Sarı Lacivertlilere galibiyeti getiren golleri Valencia (2) Arda Güler (2) Emre Mor ve Joshua King kaydetti. Kasımpaşa’da Hasan Emre Yeşilyurt 16. dakikada kırmızı kart görerek ekibini 10 kişi bıraktı.
Bu sonucun akabinde Fenerbahçe, ligdeki puanını 4 yaptı. Kasımpaşa, iki haftada şimdi puanla tanışamadı.
Perşembe günü UEFA Avrupa Ligi play-off çeşidinde Avusturya Wien ile karşılaşacak Fenerbahçe, ligin 3. haftasında alanında Adana Demirspor’u konuk edecek. Kasımpaşa, Giresunspor deplasmanına gidecek.
ARDA GÜLER’DEN İKİ GOL
Fenerbahçe’de 69. dakikada oyuna giren Arda Güler, 86. dakikada golünü attı. Genç futbolcu, sol kanattan ceza alanına girdikten sonra şutunu çekti ve top ağlarla buluştu. Arda Güler, uzatma anlarında da sahneye çıkarak maçın skorunu 6-0 olarak belirledi.
Spor muharrirleri Kasımpaşa-Fenerbahçe müsabakasını kıymetlendirdi. İşte spor muharrirlerinin görüşleri…
ŞANSAL BÜYÜKA – ŞAHANE PAZARTESİ
Galatasaray’ın göz kamaştıran galadan hüsranla ayrılması, sonrasında Beşiktaş’ın 3-0’dan 3-3’e yakalanması ile bir diğer hüsran yaşamasının akabinde, Fenerbahçe için “Şahane Pazartesi” oldu.
Maçı kazandı, Galatasaray ile Beşiktaş’ın darbe yediği haftada moral üstünlüğünü ele aldı. Birinci kere yeni işler yaptı. Rakip savunmanın gerisine daima uzun toplar attı. Öndeki oyuncular, her uzun topa deparlandı.
Bunun sonucu; Joshua King’in golü geldi. Bu uzun topların sonucu; Emre‘nin bariz gol talihinden gördüğü kırmızı kartla Kasımpaşa bir eksik kaldı.
Joshua King gol öncesi deparı, topu denetimi, kaleci Ertuğrul’dan sıyrılışı ve son vuruşu ile bir umut ışığı yaktı. Sonrasında bir-iki düzgün top da attı, asist de yaptı, bir şutu da direkte patladı. Güya uzun müddet ağır bakımda yattıktan sonra birinci sefer gözlerini açan hasta üzereydi. Alanlara, futbola, gollere döneceğinin sinyallerini verdi.
Valencia maç içinde çok kötüyü de yaptı, çok iyiyi de… Attığı baş golünde yüksek atlamacı üzere havaya çıktı, baş ile değil güya balyozla vurdu. Kasımpaşa ağlarına güya top değil, bir gülle yapıştı.Valencia bu kadar yükseklere çıkacaksa, bu türlü darbeli vuracaksa, Fenerbahceli oyuncular yemeden-içmeden daima Valencia’nın başına top indirmeliler.Lincoln Henrique, “papatya falı” üzere bir âlâ, bir makus… Papatya falından bu maçta Gustavo, Lincoln’un yeterlisi çıktı. Öteki Henrique, yani Gustavo, çok az gelen, meşakkat yaratamayan Kasımpaşa’nın önde oynayan futbolcularına karşın, yeniden de çok inanç vermedi.
Emre Mor, “yedi bela” üzere… Ele-avuca sığmıyor. Her fırsatta golü ve kaleyi düşünüyor. Her fırsatta vuruyor. Topla biraz daha az oynasa, tadından yenmeyecek. En kıymetlisi; Arda ihmale gelmez. Jesus artık bunu anlamış olmalı…
Fenerbahçe, iştahıyla, süratiyle, birinci kez uyguladığı rakip savunmanın gerisine uzun pasları ve adam kaçırmaları ile bir puan maçını, adeta şov maçına çevirdi. Tabi şunu hesaba katmalıyız. Karşısında Kasımpaşa diye bir ekip yoktu. Kasımpaşa‘nın ismi vardı, arması vardı, forması vardı, alanda kendisi yoktu. Fenerbahçe bu süratli, iştahlı ve üretken oyununu sıkı bir rakip önünde ortaya koyabilirse, o vakit “tamam” dır. O vakit Jesus ideolojisi alanda diyebiliriz.
Eleştirmesini biliyoruz, alkışlamasını da bileceğiz. Cumartesi ve pazar günleri rakiplerinin hüsrana uğramasının akabinde, futbolla barışık Fenerbahçe için “Şahane Pazartesi” oldu.
ERCAN İTİMAT – DÖNÜŞÜ HARİKA OLDU
Fenerbahçe nihayet Muhteşem Lig’e döndü… Üstelik Kasımpaşa deplasmanını yarım düzine golle “antrenman maçına” döndürerek!
Kimse rakibin eksik kalmasını sıkıntı etmesin; ortada rakip eksilmeden de golünü bulan, evvel baskıya sonra kapanan gruba karşı yanlışsız ve efektif oynayan, günden güne eksiklerini onaran ve kompakt hale gelen bir Fenerbahçe vardı.
Evet… Kasımpaşa maça önde baskıyla başlayınca Fenerbahçe tipik bir deplasman usulüyle Ferdi ve Osayi’yi ileri atıp uzun topları tercih etti en başta… Zira Jesus, Ümraniyespor maçındaki boş orta alandan ders çıkarmış, Arao’nun yanına Zajc’ı da katarak savunmayı biraz daha sağlamlaştırmıştı.
Fenerbahçe’nin 8. dakikadaki birinci golü, ne yaptığını bilen, bulduğu en kısa yoldan gole gidebilen bir kadronun müjdecisi üzereydi. Kasımpaşa rakibe yüklenmeye çalışırken savunmayla hizalanmış Ferdi’yi görüp topu ona eliyle attı Altay… Ferdi taşıyıp King’e verdi. Üçüncü dokunuşta King’in golü gelmişti.
Fenerbahçe rakip baskı yaparken süratle rakip kaleye gidip golü bulma tecrübesi yaşadıktan sonra Kasımpaşa’nın deneyimsiz stoperi Hasan Emre kırmızı kartla oyun dışı kalınca oyun da diğer bir hale evrildi, Fenerbahçe de…
Ne rakibin önde baskısı kaldı ne Fenerbahçe’nin uzun topları… Onun yerine Kasımpaşa kalesini ablukaya alan ve zamanlamasını çok uygun ayarladığı paslarla rakip defansın gerisine Valencia başta olmak üzere adam kaçıran bir Fenerbahçe vardı. Emre atılmış, tüm gücü Valencia’ya katılmıştı güya.
Maç artık tek taraflı bir oyun haline gelmiş, Fenerbahçe’ye savunmasında, orta alanında ve forvetinde deneyimlemek istediği her şeyi yapma ortamı veren bir hale gelmişti ki, hala yapılanma sürecindeki Fenerbahçe için çok güzel bir fırsattı bu.
Takımın en çalışkanı Valencia birinci yarının kalan dakikalarında biri ıska, başkası kaleciye teslim, sonuncusu dışarı attığı toplarla üç gol kaçırdı, Lincoln’ün ortasını ise başla içeri gönderip skoru 0-2 yaptı. Devre bitmeden Emre Mor’un attığı üçüncü gol sol kanattan sağ kanada taşınan top ile istikrarı bozulan rakip defansın nasıl gafil avlanacağı dersi üzereydi.
İkinci yarı her iki grup ve Valencia bıraktığı yerden başladı, orta alanda kapılan top süratle rakip kaleye uzandı ve Valencia skoru 4-0 yaptı.
Maçın son 20 dakikasında Jesus Hoca, Ferdi, Arao ve Valencia’yı dışarı alıp Rossi, Crespo ve Arda’yı rahat rahat oyuna sürdü. Akabinde King ve Emre Mor’un yerine Serdar ile Peres ki, bu da hocanın çok oyuncuyu istim üstünde ve kadroya ilişkin tutma taktiğiydi; zira skora muhtaçlık kalmamıştı.
Yine de rakip tribünlerden bile alkış alan, tüm stadı ayağa kaldıran iki şık gol daha attı genç Arda ve Fenerbahçe 6-0 kazandı.
Aslında geçen dönemden bu döneme gücünden yitirmiş ve şimdi maçın 16. dakikasında 10 kişi kalmış Kasımpaşa karşısında alınan farklı galibiyet, geniş kadrolu/ yüksek yatırımlı/ ünlü hocalı Fenerbahçe için abartılacak bir zafer değil ama… Tatsız başladığı Muhteşem Lig’e yükünü koyması, şimdi bitmemiş grup montajına ışık tutması, bir maçta birkaç farklı stil denemesine fırsat tanıması açısından özel ve hoş bir maçtı Fenerbahçe için.
SENAD OK – JESUS’UN PLANI TUTTU
Jorge Jesus orta sahayı çok süratli geçip rakiplerini hazırlıksız yakalamak istiyor. Dünkü maçta bunu kusursuza yakın uyguladı. Kasımpaşa’nın da savunma anlayışı da bunu kolaylaştırdı. Evvelki lig maçından farklı olarak Zajc orta alandaydı. Bu da daha istikrarlı bir orta saha performansı sağladı. Altay süratli oynadı, Ferdi çabucak King’i gördü, kaleciyi de geçen King grubunu 8’de öne geçirdi: 0-1.
16’da Kasımpaşa’dan Hasan, savunma gerisine sarkan Valencia’yı düşürüp bariz gol talihini engellediği için kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Bu dakikadan sonra beklediği boşlukları daha kolay bulan olan sarı-lacivertliler 34’te skoru 0-2 yaptı. Gustavo, Lincoln’ü gördü, içeri çevrilen topu tamamlayan Valencia oldu. İki gol ve kırmızı kart üzere bu üç kıymetli aksiyonda da savunmanın oyunu tesirli ve süratli başlatması değerli rol oynadı. Birinci yarının uzatmalarında Valencia’nın ortasında Emre Mor attığı golle maçı bir manada bitirdi: 0-3.
Oldukça rahat bir ortam ve skorla ikinci yarıya başlayan sarı- lacivertliler Valencia ile skoru 58’de 0-4 yaptı. King orta alandan kaptığı topta asisti yapan isim oldu. King’in bir şutu da 68’de direkten döndü. 86’da Arda sahneye çıktı. Rakibini klas bir halde geçen genç futbolcu bitirici vuruşu da çok yeterli yaptı: 0-5 Arda uzatmanın son dakikasında tesirli bir vuruşla skoru ilan etti: 0-6
MEHMET DEMİRKOL (FANATİK) – YILDIZ KUMAŞI BU TÜRLÜ BİR ŞEY
Kasımpaşa geçen yıldan hem savunma hem de hamle tarafında epeyce geride. Geçen hafta da Başakşehir yürüme temposuyla onları geçmeyi bildi. Bu tabloda sanırım Sami Uğurlu Fenerbahçe’nin savunmadan oyun kurma konusundaki badiresinin üzerine çalışmaya karar verdi ve savunmasını hayli önde kurdu. Bu plan iki yerinden patladı. Zajc Arao Lincoln kontağını düzgün kurdu ve Osayi-Ferdi ikilisi savunmaya dönünce zahmetler büyük ölçüde giderildi. Bir de üzerine Fenerbahçe hareketli King- Valencia ikilisini uzun toplarla âlâ kaçırınca tablo Sarı-Lacivertliler için çok parlak oldu. Bunlardan birinde Emre Yeşilyurt kırmızı görene kadar Sarı-Lacivetliler 3 konumdan 1 gol çıkarmışlardı. Şayet son paslarda biraz daha dikkatli olsalar birinci yarıdan tarihi bir farka da gidebilirlerdi.
Paslarda 20 santim yana ya da aksi ayağa atmak artık futbolda her şeyi değiştiriyor. Ya da yarım saniye geç yahut erken atmak. Bunları yapabilmek için de oyuncuların birbirlerini ezberlemesi gerekiyor. Bu kadar sık takım değiştirerek bunu yapmak kolay değil. Lakin dünkü orta sahanın geçtiğimiz 2 maça oranla çok daha uygun bir düzeyde olduğunu söylemek mümkün. Keza baskıdan hiç vazgeçmeyen King ve Valencia da. Bir öbür olumlu taraf da 2. yarıda Kasımpaşa derin savunmaya geçince paslı ve sabırlı oyunu da nihayet gösterebilmeleri oldu. Ve doğal Arda’nın şahane golü. Tam ‘basit oynasa çok daha tesirli olacak’ diye düşünürken en zorunu en kolay halde 2 sefer yapabildi. Yıldız kumaşı bu türlü bir şey işte. Akıl ermiyor.
