İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş Afet Kriz Merkezinde yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:
“İlk zelzeleden haber alır almaz tekrar planlarımız çerçevesinde Türkiye afet planı çerçevesinde bütün üniteler hava kaidelerine karşın yerlerine ikamet ettiler. Bütün aksiliklere, yolların ortadan ayrılmasına karşın vatandaşımızın imdadına yetişmek için Türkiye seferber oldu. Bizde o saatten beri Kahramanmaraş’tayız. Hem alanda olmaya hem de mümkün olduğu ölçüler çerçevesinde uyum yaparak hizmetleri yerine getirmeye çalışıyoruz.
Afette tarzımız şudur arkadaşlarımız masada çalışır bizde sokakta külfetleri belirler birlikte daha sonra bir ortaya gelerek tahlil belirleriz. Lakin bu afetin çok büyük olduğunu söylemek istiyorum. Bu kere alandan kalkamadım. Zira bu afet yüzlerce ayrıntının birebir anda yürütülmesi gereken bir afettir. Macaristan’dan İrlanda’n da Çek Cumhuriyeti’nden büyük bir afet. Kahramanmaraş da en büyük afet alanlarından birisidir. AFAD mevt sayılarını daima olarak açıklamaktadır. Yaralıları açıklamaktadır. Burada çok büyük bir operasyonu yürüttüğümüzü söylemeliyiz.”
‘Tarihin en büyük depremi’
Kahramanmaraş’ta 5 bin 323 vatandaşın hayatını kaybettiğini açıklayan Soylu, “4 bin 493’ü de şimdiye kadar defnedildi. Bunu da buradan söylemek istiyorum. Mezarlar kazılıyor, cenazeler yıkanıyor, kimliklendirmeler yapılıyor. Tutanaklar tutularak definler gerçekleştiriliyor. Dinimizin emrettiği buyruklar hiçbir eksiklik olmadan gerçekleştirilmektedir” dedi.
Soylu kelamlarına, “500 bin öğün yemek verilmektedir. 500 üzerinde köy var. Ulaşamadıklarımıza helikopterlerimizle gereksinimlerini ulaştırmaya çalışıyoruz. Tarihin en büyük sarsıntısı derken elbette ki önümüzdeki sürecin her birimiz için çok kıymetli güç olduğunu biliyoruz” diyerek devam etti.
Kılıçdaroğlu’na AFAD yanıtı
Kılıçdaroğlu açıklamasında tabirlere de yer verdi:
“Önümüzdeki sürecin her birimiz için ve vatandaşlarımız için temel yakınlarını kaybedenler için kıymetli ve güç olduğunu biliyoruz. Katiyen toplumsal medya dahil hiçbir şeyden etkilenmeden bizim vatandaşımıza misyonumuz var ve misyonumuzu yapmak zorundayız. Birileri açık arayabilir elbette eksik olabilir. Bu kadar büyük tüm dünyanın büyük olarak nitelendirdiği bu türlü bir sarsıntıda elbette ki bazen yetişmekte zorlandığımız ancak akabinde yetiştiğimiz sorunlar olacak. Bunu istismar konusu yapmak, siyaset çıkar sağlamak zelzelenin ortaya koyduğu hasardan çok daha büyük bir hasardır. Sarsıntı ne vakit olacağını bilmediğimiz ancak zelzele ortaya koyduğu hasarla hepimizi etkilemektedir. Ama öbür tarafta insanlık hatası işlemektedir. İnsanın nasıl bir ruh hali olabilir ki fitnenin peşinde gidebiliyor.
Hiç mi birilerinin içinde sevgi kırıntısı kalmamış. Burada şayet bir siyaset yapılacaksa bu hesap sorulur. Burada herkesin morale muhtaçlığı var. Bunu daima birlikte sağlamak durumundayız. Bir çok alanla karşı karşıyayız hepsini çözebilmek için adım atmaya çalışıyoruz. Neymiş AFAD Düzce zelzelesinde şunu açıklamış şöyle açıklamış. Biz tespit ettirdik, talimatı ben verdirdim. ‘Eksik neyse yazacaksınız arkadaşlar’ dedim. Bir ülkede küme başkanvekilliği yapmış, milletvekilliği yapmış ana muhalefet genel başkanlığı yapan bir kişi bu kadar mı istismar eder hayatı.”