Darbe teşebbüsünün 6. yıldönümünde sosyalist partilerden yapılan açıklamalarda geçen müddette yaşama geçirilen uygulamalar eleştirildi.
Emek Partisi (EMEP) Genel Lider Yardımcısı Sedat Başkavak’ın yaptığı açıklamada, “darbe teşebbüsü tek adam idaresinin desteği yapıldı” denildi.
EMEP: TEK ADAM REJİMİNİN DESTEĞİ YAPILDI
“Partimiz bütün askeri darbeler üzere 15 Temmuz darbe teşebbüsünü de lanetlemektedir. Cuntalar ve askeri darbe teşebbüsleri halka karşıdır. Darbe teşebbüsü sonucunda hayatını kaybeden yurttaşlarımızın ailelerine bir kere daha başsağlığı diliyoruz” denilen açıklamada şu sözler yer aldı:
“Aradan 6 yıl geçtiği halde darbenin Meclis’teki ve siyasetteki ayağı bir türlü açığa çıkarılmamıştır. Araştırma kurulları, önergeler havada bırakılmıştır. Darbe teşebbüsündeki karanlık noktalar açığa çıkarılmadıkça darbelerle yüzleşme sağlanamaz.
Öte yandan 15 Temmuz darbe teşebbüsünü ‘Allah’ın bir lütfu’ olarak sayıp devrimci, demokratik muhalif tüm halk güçlerini gayeye koyan AKP iktidarı, tek parti tek adam rejimini de adım adım inşa etmiştir. Bu yolda işçileri ve halkı baskı altına alan yasal düzenlemeler yapılmış, onbinlerce çalışan ya da yüzlerce sendikacı işinden edilmiştir. Demokratik medya kanalları, gazete ve mecmualar, dernekler kapatmalarla yüz yüze kalmıştır. OHAL komiteleri daima uzatmalara oynayarak adeta bir cezalandırma düzeneği üzere çalışmıştır.
Gerçek manada bir laiklik asla tesis edilemediği üzere bir cemaatin yerini öteki tarikat ya da tarikatlar almaya başlamıştır. O denli ki tarikatlar devlet takımlarının belirlenmesinde tekrar aktif duruma gelmişlerdir.”
TKP: HALK KENDİ GÜCÜNE GÜVENMELİ
Türkiye Komünist Partisi’den (TKP) yapılan açıklamada da “emperyalist güçlerden medet umanların darbelere karşı koyamayacağı, darbelere karşı koymanın tek yolunun halkın örgütlü gücünü yükseltmesi olduğu” söz edildi.
Açıklamada şöyle denildi:
“Türkiye’de darbecilerin ve darbenin ardında kimlerin olduğu aşikardır. Darbeyi yapanlar NATO’culardır. Darbenin arkasındakilerse başta ABD olmak üzere emperyalistler ve onlarla işbirliği içindeki sermaye sınıfımızdır.
Türkiye’de ortadan geçen altı yıl boyunca bir darbe gerçekleşmedi fakat halkımız darbe kaygısıyla ve darbecilik suçlamalarıyla esir alınmaya devam ediyor. Halbuki Türkiye NATO’dan çıkmadıkça ve devlet NATO’culardan temizlenmedikçe, emperyalistlerin, işverenlerin çıkar aracı olmaktan çıkarılmadıkça darbelerden kurtulmak da mümkün olamaz.
Unutulmamalıdır ki darbenin önündeki en büyük pürüz halkın kendi kelamını söylemesidir. Zira Türkiye’yi emperyalistlerin ve işverenlerin kanlı planlarından koruyabilecek olan tek güç halkın kendi örgütlülüğüdür.”
SOL PARTİ: TEK ADAM REJİMİ KURUMSALLAŞTI
Sol Parti’den yapılan açıklamada ise darbe teşebbüsü sonrası “KHK’larla tek adam rejiminin kurumsallaştığı” belirtilerek şöyle denildi: “15 Temmuz sonrası OHAL KHK rejimi ile yönetilen Türkiye daha sonra da tek adam rejiminin kurumsallaştığı ucube bir rejime geçti. Devlet içerisinde yeni tarikat ve kümeler teşkilatlandırıldı. Her türlü şaibe ve pislik çeteler eliyle yürütülürken ilerici takımlar KHK’lar ile kurumlardan uzaklaştırıldı.
CIA kucağında yetişmiş yırtıcı bir çetenin ve ona ‘ne istedilerse verenlerin’ ülkemize ve halka bir ihanet teşebbüsü olan 15 Temmuz bastırılsa da, tıpkı karanlık yoldan yürüyenler bugün ülkemizi ekonomik ve siyasi olarak yıkıma sürüklüyor. Sıhhat, adalet, emniyet, askeriye üzere tüm alanlarda tarikatlar devleti parselliyor. Tarikat pirlerinin cenazeleri cumhuriyete karşı adeta bir kalkışmaya dönüştürülüyor. Bu yolun sonu yeni bir 15 Temmuz karanlığıdır.”
TKH: 15 TEMMUZ’UN ARDINA SAKLANILDI
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) tarafından yapılan açıklamada ise şunlar söz edildi: “6 yıl evvel yaşanan darbe teşebbüsünün bütün boyutları ortaya konmadan 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle hesaplaşmak mümkün değildir. AKP’nin 15 Temmuz üzerinden yürüttüğü hamaset siyaseti, bugün AKP eliyle kurulan rejiminin karakterini örtmek için kullanılan politik bir örtüye dönüşmüştür. 15 Temmuz’un ardına saklanılarak 6 yıllık vakit diliminde ortaya konan pratik, özünde FETÖ’nün siyasi ayağını kurtarma ve fikirlerini yaşama geçirme siyasetinden öteki bir şey değildir.”
EHP: PARLAMENTOYU GÜÇLENDİRMEK YETMEZ
Emekçi Hareket Partisi’den (EHP) yapılan açıklamada ise şunlar tabir edildi: “Zaten yetersiz olan demokratik işleyişin tek adam rejimine döndüğü günlerden geçiyoruz. 15 Temmuz’da darbe yapmaya kalkışanlar da taban demokratik işleyişin önünü açmaya değil bu rejimin yeni varisi olmaya adaydı. Sarayların saltanatının ve darbelerin sonunu getirmenin tek yolu işçi halkın direkt iktidarıdır. Gözlerden kaçırılan bu apaçık amaca her gün bir adım daha yaklaşmak zorundayız. Sermaye sınıfının iktidar modellerinden model beğenmek zorunda değiliz. Parlamentoyu güçlendirmek yetmez. Yasamayı yalnızca beş yılda bir yapılan seçime ve yalnızca seçilmiş temsilcilere teslim edemeyiz.” (HABER MERKEZİ)