ŞANLIURFA (İHA) – Kazazlık sanatı Şanlıurfa‘da tek usta tarafından yaşatılmaya çalışılıyor
Kazaz Ustası Güngör: “Mesleğimin, Sanatımın benimle beraber mezara gitmesini istemiyorum”
ŞANLIURFA – Kaybolmaya yüz tutmuş meslek ve sanatların içerisinde yer alan Kazazlı Sanatını Türkiye‘de tek bir usta olarak Şanlıurfa’da yaşatmaya çalışan 79 yaşındaki Kazaz ustası Mehmet Emin Güngör mesleğin kaybolmaması için destek bekliyor.
Balıklıgöl‘de bulunan ŞURKAV Rızvaniye El Sanatları Külliyesinde eşi ve oğlunun destekleriyle mesleğini ve sanatını sürdürmeye çalışan Kazaz Ustası Güngör, tek dileği yeni ustalar yetiştirerek mesleği gelecek nesillere aktarmak istiyor. Tarihi bölge Balıklıgöl’de kentin tek kazaz ustasının ellerinde işlenen rengarenk ipek iplikler şekil alarak çeşitli giyim aksesuarlarına dönüştürülüyor. Özellikle yerli ve yabancı turistlerin ilgi gösterdiği başta gelin başı olmak üzere, kaytan, saç bağı, zaza püskülü, rahat, renkli altın kaytanı, saz püskülü gibi yöresel aksesuarlar da yapıyor. Kazazlık mesleği ve sanatı Çankırı Karatekin Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Yüksek Lisans eğitimini tamamlayan el sanatları öğretmeni Siverekli Hanım Handan Ağırmatlı tarafından tez konusu olarak seçilip 187 sayfalık yüksek lisans tezi olarak yazıldı.
Çocuk yaşta çırak olarak başladığı kazaz mesleği ve sanatının yaşatılması adına mücadele ettiğini belirten 79 yaşındaki Kazaz ustası Mehmet Emin Güngör şunları kaydetti. “Mesleğimin hikayesi arkadaşlarımın çırak olmasıyla beraber başladı, arkadaşlarım çırak olarak çalıştığı zaman ben hocaya gidiyordum, beni de çıraklık merakı sarınca babam beni kazaz pazarına götürüp rahmetli ustam Mehmet İpekçi’nin yanına götürüp eti senin kemiği benim diyerek çıraklığa başlattı. Çıraklığı tam haliyle yaşadım, Kazazlık sanatına ufak işler yaparak sürdürüyordum” dedi.
“Kazazlık mesleği altından çok kıymetli bir meslekti”
Güngör, “Mesleğimiz eskiden çok güzel bir meslekti, sanatı insanlarımıza yaşatıyorduk, yaptığımız saç bağları, püsküller, annelerimiz kızlarımız çocuklarımız tarafından beğenilerek takılıyordu, mesleğimiz altından çok kıymetliydi, şimdi ise mesleğimizi destek olmadığı için çırak yetiştiremediğimiz için kaybolmaya yüz tutmuş bir el sanat haline geldi.
“Mesleğimin benimle mezara gitmesini istemiyorum”
79 yaşındaki Kazaz ustası Mehmet Emin Güngör, “Yaşatmaya çalıştığım mesleğin bu güzel sanatın benimle birlikte mezara gitmesini istemediğini söyleyerek şunları kaydetti. “Ben turistlerin yoğun olduğu Balıklıgöl’de eşim ve oğlumun desteğiyle sanatımı icra etmeye çalışıyorum, artık çırak yetiştiremediğim için kara kara düşünüyorum bu meslek benden sonra benimle birlikte mezara gidecek, gitmemesi adına eşime oğluma azda olsa öğretmeye çalıyorum. Valimiz, Belediye Başkanımız ve devlet büyüklerimizin bu mesleğin yaşatılması gelecek nesillere aktarılması adına bir çalışma yapması gerekmektedir. Yoksa bu meslek benimle birlikte kaybolarak mezara gidecek” diye konuştu.
“Kaybolmaya yüz tutmuş nadir mesleklerin korunması gerekir”
Türkiye’de Kazaz mesleği olarak tek ustanın kendisi kaldığını ifade eden Güngör, “Kazaz mesleğimizde eskiden 50 usta ve işyerleri bulunuyordu, kazaz pazarı dedin mi gezmeyen bilmeyen yoktu, tabi zamanla teknolojinin gelişmesiyle bu mesleğimiz bitti, şuan Balıklıgöl’de bulunan ŞURKAV Rızvaniye El Sanatları Külliyesinde bir tek usta ben kaldım, benim gibi nadir mesleklerde külliye de bulunuyor, ama destek olmadığı için yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutuyoruz. İşyerimizin de değişeceğini söylüyorlar işyerimiz buradan taşınırsa mesleğimiz ile birlikte kaybolmaya yüz tutmuş tarakçılık, ney, hat gibi belirli meslek ve sanatlar yok olacak” dedi.
“Eşimle birlikte sanatı yaşatmaya çalışıyoruz”
İşyerinde eşiyle birlikte çalışarak azda olsa öğrenmeye çalışan Aynzeliha Güngör, “Bu meslek ölmesin diye eşim ve oğlumla birlikte eşime yardımcı oluyoruz, yaptığımız el sanatı malzemelerini satarak geçimizi sağlamaya çalışıyoruz, bizim buradaki amacımız paradan çok bu sanatın yok olmamasıdır, yerimizden çıkarılacağımızı bizlere ilettiler bu meslek Balıklıgöl’den başka bir yerde sürdürülemez, devlet büyüklerimiz den bu mesleğin yaşatılması için adımların atılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kazaz mesleği tez konusu oldu”
Çankırı Karatekin Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsünde Yüksek Lisans eğitimini tamamlayan el sanatları öğretmeni Siverekli Hanım Handan Ağırmatlı, “Şanlıurfa’yla ilgili yapmış olduğumuz araştırmalar sırasında ipek işleme sanatı olan kazazlık sanatının yok olmaya yüz tutmuş el sanatları olduğu verisine ulaştık, sanatımızın giderek yok olacağı verilerine ulaşınca bu sanatı yeniden kaleme almak ve gelecek nesillere aktarmak adına danışmanım Doç. Dr. Hacer Nurgül Begiç ile tez çalışmalarına başladık. Türkiye genelinde Kazazlık sanatını icra eden tek bir ustamız var oda Şanlıurfa’da mesleğine devam ediyor, yapmış olduğumuz tezimizde geçmişten gününüze Kazaz mesleği işlenerek 187 sayfalık kitapta toplandı. Tez çalışmasında bu sanat aynı zamanda güncel tasarımlara dönüştürülüp yeni tasarım uygulamaları yapıldı. Kazazlık sanatının yok olmaması adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Haberi Kaydet