Bakan Akar: “Yaptığımız operasyonların hiçbiri işgal harekatı değildir”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar :
“Cin şişeden çıktı”
“Bizim yaptığımız rastgele bir keyfi durum değil, işgal harekatı değil”
“Bizim tek maksadımız teröristler; Kürtler bizim kardeşimiz, Araplar bizim kardeşimiz”
“Biz (operasyonları) yapmasaydık şu anda Türkiye‘ye gelen göçüm çok daha fazla olacağı aşikar”
“Yaptığımız operasyonların hiçbiri işgal harekatı değildir”
“Suriye’nin kuzeyini cazibe merkezi haline getirerek Türkiye‘deki Suriyeli kardeşlerimizi konutlarına ve topraklarına dönmelerini sağlayacağız”
“Rusya-Ukrayna ortasındaki mutabakat Rus limanlarını kapsamıyor”
“Lozan 12. Husus ve Paris Mutabakatı 14. Unsur çok açık ve net bir halde adaların silahlandırılamayacağını söylüyor”
“Bizimle savaşmak yerine dostluk elimizi tutun”
“Ege’de, Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta ne kendi ne de Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını çiğnetmeyeceğiz”
“(F-16 müracaatı) Gelen haberlere nazaran temennimiz, bunun senatoda bunun kaldırılabileceği”
“İsveç ve Finlandiya’nın durumu önümüzdeki günlerde aşikâr olacak”
ANKARA – Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, kırk yıl boyunca Türkiye‘nin başına bela olan terörden Türk milletini kurtarmakta kararlı olduklarını belirterek, “Azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz. Çalışmalarımız bu tarafta. Pençe-Kilit operasyonlarında ve öteki operasyonlarda yapılan harekatların hiçbiri işgal harekatı değildir. Biz terörist ile gayret ediyoruz. Tek maksadımız teröristler” dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 13. Büyükelçiler Konferansı’nda konuştu. Terörle uğraş konusunu ele alan Akar, “Bizim terörle gayrette tek emelimiz: Hudutlarımızı korumak. Vatandaşlarımızı ve ülkemizi korumak istiyoruz. Hak ve hukuklarımızı korumak istiyoruz. Bunun dışında bizim kimsenin toprağında, hakkında hukukunda gözümüz yok. Oburlarının toprağında gözümüz olmadığı üzere biz de vatandaşlarımızın hakkını hukukunu korumak istiyoruz. Bizim yaptığımız rastgele bir keyfi durum değil, işgal harekatı değil. Katiyen teröristlere karşı ülkemizi hudutlarımızı korumak. Çabamız bundan ibaret.
Akar, terörle çaba harekatı başlığı altında 2015 yılının Temmuz ayından bu yılın 17 Nisan’ına kadar olan terörü kaynağında yok etme stratejisini ve son 6 yılda Suriye ve Irak’ın kuzeyinde icra edilen harekatları anlattı.
“Bizim tek amacımız teröristler; Kürtler bizim kardeşimiz, Araplar bizim kardeşimiz”
“Şurası maksat mi? Burası gaye mi?” diye sorularla karşılaştığını lisana getiren Akar, “Evet. Terörist varsa maksat. En son teröristi etkisiz hale getirmekte kararlıyız. Altını çiziyorum. Bizim tek amacımız teröristler. Kürtler bizim kardeşimiz, Araplar bizim kardeşimiz. Hiçbir etnik ve dini kümeyle bizim işimizin olmadığını da herkesin bilmesini istiyoruz” dedi.
“Biz (operasyonları) yapmasaydık şu anda Türkiye‘ye gelen göçüm çok daha fazla olacağı aşikar”
Suriyelilerin konutlarını ve topraklarını terk etmek zorunda kaldığını hatırlatan Akar, “Onların istekli, inançlı ve saygın biçimde topraklarına dönebilmeleri için yaptığımız operasyonların ne kadar kıymetli olduğunu herkesin bilmesi lazım. Zira şayet biz bunları yapmasaydık şu anda Türkiye‘ye gelen göçüm çok daha fazla olacağı aşikar” diye konuştu.
“Yaptığımız operasyonların hiçbiri işgal harekatı değildir”
Kırk yıldır Türkiye‘nin başına bela olan terörden Türk milletini kurtarmakta kararlı olduklarını tabir eden Akar, “Azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz. Çalışmalarımız bu istikamette. Pençe-Kilit operasyonlarında ve öbür operasyonlarda yapılan harekatların hiçbiri işgal harekatı değildir. Biz terörist ile çaba ediyoruz. Tek amacımız teröristler. Biz onlara karşı yaptığımız çabayı sürdürüyoruz. ‘Onlar neredeyse amacımız orasıdır’ diyoruz” değerlendirmesini yaptı.
“Suriye’nin kuzeyini cazibe merkezi haline getirerek Türkiye‘deki Suriyeli kardeşlerimizi konutlarına ve topraklarına dönmelerini sağlayacağız”
9 milyon Suriyeli ile muhatap olduklarını aktaran Akar, “(Suriyelilerin) hayatını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Bir kısmı Türkiye‘de bir kısmı da Irak’ta olmak üzere. Biz Suriye’nin kuzeyindeki hayat kurallarını ne kadar normalleştirebilirsek; evvel oradan gelmeyi engelleyeceğiz akabinde da orayı cazibe merkezi haline getirerek Türkiye‘deki Suriyeli kardeşlerimizi konutlarına ve topraklarına dönmelerini sağlayacağız” sözlerini kullandı.
“Rusya-Ukrayna ortasındaki mutabakat Rus limanlarını kapsamıyor”
Rusya-Ukrayna ortasında 22 Temmuz’da imzalanan mutabakatın Ukrayna limanları ile alakalı olduğu bilgisini veren Akar, “Bu muahede, Ukrayna limanlarındaki tahıl ve besin hususlarının sevki ile alakalı. Rus limanlarını kapsamıyor. Rus limanları için görüşmeler başka devam ediyor. Şu anda 20 gemi orada bekliyor. Burada artık model oluştu. Girişlerin çıkışların nasıl yapılacağı konuşuldu. Bizim dileğimiz tahıl ve besin konusunda ortaya çıkan bu görüşmede tahlilin olması” diye konuştu.
“Lozan 12. Unsur ve Paris Muahedesi 14. Husus çok açık ve net bir halde adaların silahlandırılamayacağını söylüyor”
Adaların silahlandırılması ve Yunanistan’ın Ege’de attığı adımları pahalandıran Akar, şunları söyledi:
“(Yunan uzmanlar) Yarın gelsinler ülkemize. Lakin bu mevzuda gelmezler, gelemezler. Konuşmak istemiyorlar. Biz güçlüyüz zira haklıyız. Onların söyleyecek bir şeyleri yok masada. Lozan 12. Husus ve Paris Muahedesi 14. Unsur çok açık ve net bir biçimde adaların silahlandırılamayacağını söylüyor. Biz buna karşın ya ‘sabır’ diyoruz ya da ‘görüşelim’ diyoruz. Bu türlü bir derdimiz var komşumuz Yunanistan ile. Geçtiğimiz günlerde Yunan bir bakan, ‘(Türk harp okulu öğrencileri) Yüzebiliyorlarsa gelsinler’ demiş. Biz de dedik ki, ‘inşallah bir gün o da olur’. (Yunanistan) Bunlar maalesef gözlerini karartmış. Herkesten tek istediğimiz tarafsız olmaları” dedi.
“Bizimle savaşmak yerine dostluk elimizi tutun”
Yunanistan’a Türkiye ile savaşmayı düşünmemeleri ihtarında bulunduklarını lisana getiren Akar, “Bu savaş bir matematik sıkıntısı. Sizin bu yaptığınız uğraşlar rastgele bir biçimde gerçekleşse dahi savunma için fazla. Ama Türkiye için az. Onun yerine bu dostluk elimizi tutun ve bu mevzuda antidemokratik hareketlerinize son verin.
“Ege’de, Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta ne kendi ne de Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını çiğnetmeyeceğiz”
Akar, “Ege’de, Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta ne kendi ne de Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını çiğnetmeyeceğiz. Hiçbir ‘oldu bitti’ye müsaade etmeyeceğiz. Bu mevzuda azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz” dedi.
“Cin şişeden çıktı”
Kamunun, vakıfların ve özel bölümün el birliği ve omuz omuza Türkiye’nin savunma sanayiini güçlendirmek için çalıştığını belirten Akar, “Bu kâfi mi? Yetmez. Cin şişeden çıktı. Artık bunun lamı cimi yok. Bunu yapacağız. O denli yahut bu türlü yapacağız. Önümüzdeki günlerin de çok çetin olduğunun farkında olmamız lazım. Yani bundan sonra teknoloji yükseldikçe işlerin çetinleştiği malum” diye konuştu.
“(F-16 müracaatı) Gelen haberlere nazaran temennimiz, bunun senatoda kaldırılabileceği”
F-16 ve F-35 bahislerinin birbirinden farklı olduğuna vurgu yapan Akar, “F-16 farklı bir süreç. Bunu Amerikan savunma bakanlığı tekrar tekrar vurguluyor. ‘Biz sizinle yalnızca F-16’yı görüşeceğiz. Başka takım yalnızca F-35’i görüşecek. Bunlar devam ediyor. F-16 ile ilgili müracaatımızı yaptık. Bu çerçevede üç toplantı yaptık. Ağustos’ta bir toplantı daha yapacağız yakın bir vakitte. Amerika’ya davet edildik. Birtakım koşullar konuldu. ‘Bu kuralları kabul etmemiz mümkün değil’ diye muhataplarımıza söyledik. Gelen haberlere nazaran temennimiz, bunun senatoda bunun kaldırılabileceği. Geçen martta yapılan dorukta de (ABD Lideri Joe) Biden’ın çok olumlu bir yaklaşımcı olduğunu büyük bir memnuniyetle gördük.
“İsveç ve Finlandiya’nın durumu önümüzdeki günlerde belirli olacak”
Türkiye’nin terörü bitirme gayelerine başka ülkelerin de takdirle karşılaması gerektiğini savunan Akar, “İsveç-Finlandiya konusunda Türkiye’nin rastgele bir tavır değişikliği olmadı. Türkiye’ye Madrid’de tavır değiştirmedi. İsveç ve Finlandiya tavır değiştirdi. Bizim de koşulumuz bu. Başlangıç düzgün ve hoş bir başlangıç oldu lakin sonuç değil bu. Bu önümüzdeki günlerde muhakkak olacak” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Dışişleri Bakanlığı ile Ulusal Savunma Bakanlığı’nın birçok dış siyaset konusunda ortak çalıştığını belirterek, faal dış siyaset için masa ve alanda çok çalışılması gerektiğini söyledi.
Program, basına kapalı biçimde gerçekleştirilen soru-cevap kısmı ile devam etti.