Galatasaray’la kontratı sona eren ve kadrodan ayrılan Cezayirli yıldız Sofiane Feghouli, Marsilya’nın başına geçen eski teknik yöneticisi Igor Tudor’u So Foot’a anlattı. Fransız basınına açıklamalarda bulunan Feghouli, 2017-2018 döneminde elde edilen lig şampiyonluğu hakkında flaş sözler kullandı.
İşte Feghouli’nin So Foot’a yaptığı açıklamalardan satırbaşları;
“Igor Tudor ile Galatasaray’da tanıştınız uygun biri mi, berbat biri mi?”
– Tudor çok yeterli bir teknik adamdır. Kendine daha fazla öz tenkit getirirse en üst düzeye çıkabilir. Kendini sorgulayabilecek biri olup olmadığını biliyorum. Şayet Marsilya’da başarılı olursa, en uygunlardan biri olur.
“Onun tutkulu bir teknik yönetici olduğunu, işinde yüzde 300 motive biri olduğunu söylüyoruz. Sen de doğruluyor musun?”
– Evet çok fazla hazırlık yapar. Fizikî, ruhsal ve taktiksel olarak daima rakiplerine hazırlanır. Daima daha uygun olmak için gayretler. Kaybetmekten nefret eder. Onu birinci gördüğümde, onunla birlikte çok sıkı çalışacağımızı, sonları zorlayacağımızı çabucak anlamıştım. Bence kurulan grupla birlikte bizi şampiyonluğa götürecekti.
“Haftalar çok yoğunluklu geçti…”
– İdmanlarda 7-8 kilometre koşardık. Bu çok yüksekti. Fakat maçlarda rakiplerimize yoğunluk ve maçlarda hakim olduk. Oyuncularımızın kalitesi de düşünüldüğünde çok büyük bir avantajdı.
“Takımdan Aurelien Chedjou, Tudor’un Galatasaray soyunma odasına birinci geldiğinde ‘Bize o kadar acı çekeceğimizi söyledi ki, artık idman ve yatağımızdan öbür bir şey göremeyeceksiniz’ dediğini aktardı. Sende de birebir his var mı?
– Ben 2017 yazında, Tudor ise şubatta gelmiş. Chedjou benden evvelki dönemdeydi. Kendisi ve ekibi için bir periyodun sonuydu. Benim geldiğim periyotta orijinal bir Galatasaray vardı. Çok yatırım yapıldı ve çok sağlam bir grup olduk. Ben, Gomis, Denayer, Mariano, Belhanda… Kulüp için yeni bir başlangıçtı. Çok heyecan verici bir gruptuk.
“Tudor hakkında seni en çok etkileyen neydi?”
– Tudor’un idmanları fizikî olarak çok tepeydi. Taktik olarak, hafta hafta güzel oyun planları hazırlardı. Oyuncularla bağı bazen hassastı. Oyuncu performanslarını optimize etmek için, oyunculara daha sıcak, daha yakın ve Tudor’u tamamlayacak bir asistana muhtaçlığı olduğunu düşünüyorum.
“Çok mu katıydı?”
– Bazen latifeler yapar, herkese birebir halde hitap eder. Kimseye bir ayrım yapmaz. Fakat bazen, elindeki oyuncunun zihniyetine bağlı olarak yaklaşımlarında daha dikkatli olmalı. Kimi beşerler, o kelamları nedeniyle incinebilir, kimileri tartışma çıkarabilir. Son 5 yılda Tudor, kıymetli deneyimler kazandı. Bence Marsilysa için çok hakikat bir karar. İdmanları farklıdır. Lakin, Tudor çok uygun bir başkandır.
“Marsilya kadrosu bu ‘incelik’ eksikliğinden etkilenebilir mi?”
– Türk oyuncuların birçok, alışık olmadıkları ve evvelki yıllardan makus alışkanlıkları nedeniyle idmanlarda çok acı çekti. Oynamadıkları vakit da buna katlanmaları zordu. Tudor, idmanlarda pes edenler ya da umursamaz olanları direkt siler, kabul etmez. Toplu ve topsuz idmanlarda fizikî olarak dorukta, gerçek bir atlet olmanızı ister ve günlük idmanlarınızı kusursuz yapmanızı talep eder.
“Taktiklerden bahsedelim, tek bir oyun sistemi mi var, yoksa esnek mi?”
– Rakibi şaşırtmaktan çekinmez. Birden fazla vakit 4-1-4-1 oynuyorduk. Lakin maçtan maça da değişiyordu. Bir Fenerbahçe derbisinde farklı taktikte oynamıştık mesela. Rakiplerini çok uygun inceler, grubunu çok âlâ motive eder. Toplu oyunu düzgün kullanır, rakibine hazırlıklıdır. Ayrıyeten, elindeki oyunculara da her vakit sadık kalır.
“Bize Tudor’un Galatasaray’dan ayrılışını anlatır mısın?”
– Tudor’un ayrılığını biz oyuncular anlayamadık. Aralık ayının başında başkanın 3 puan gerisinde ikinciydik. Lakin, Galatasaray’da günlük medya baskısı ve dedikodular nedeniyle sık sık olaylar yaşanır. Dışarıda birtakım taraftarlar ona reaksiyon göstermiş, baskı oluşturmuş ve idare de kamuoyu baskısıyla Tudor’u misyondan aldı. Lakin, kadro içindeki kimi oyuncular Tudor’a yapılan bu davranış nedeniyle çok mutsuz oldu. Dönem sonunda elde edilen şampiyonluk, Tudor’un dönem başında transfer ettiği oyuncular ve dönem başı kampındaki üst seviye idmanla geldi.
“Sence Tudor, Marsilya’da başarılı olur mu?”
– Galatasaray, Türkiye’nin en büyük kulübü. Avrupa kupaları kazanmış, çok büyük tarihe sahip bir kulüp. Türkiye, Fransa’da çok az bilinen bir ülke. 5 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Şunu garanti ederim ki, Türkiye’deki dört büyük kulüpteki tutku Marsilya üzere. Tudor, bu baskıya ve tutkuya alışkın biri. Ayrıyeten, PAOK’ta teknik yöneticilik yaptı. Akdeniz halkıyla nasıl başa çıkılacağını çok uygun bilir.