DUVAR- BirGün gazetesi muharriri İbrahim Varlı, Soçi ziyaretine ait kulis bilgilerini paylaştığı yazısında, Erdoğan’ın istediğini alamadığını, bilhassa Suriye’ye harekât konusunda Putin’den sert bir karşılık gördüğünü yazdı. Varlı, dünyada istikrarlar değişirken, Erdoğan’ın Soçi’deki diplomasi atılımlarını “uçurum diplomasisi” olarak söz etti. Varlı, Türkiye’nin Rusya ile ilgisinin istikrar değil bağımlılık temelinde ilerlediğine de dikkat çekti.
İbrahim Varlı’nın “Soçi Erdoğan’ın vefat saltosu mu?” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Erdoğan Soçi dönüşü katıldığı Büyükelçiler Konferansı’nda bir kere daha Suriye’ye yeni operasyon iletisini verirken Putin ile görüşmenin tüm aksi argümanlara karşın yeterli gitmediği ileri sürülüyor. Tepe sonrası ortak açıklamanın yapılmaması Çeçen önder Kadirov ile yapılan gayri resmi görüşme bunun işareti.
1) PUTİN’İN MASADAKİ AZARI
Suriye’ye operasyon için Rusya’dan ve ABD’den müsaade kural. Pazar günkü yazımda da değinmiştim, yinelemiş olayım. Soçi’de MİT ve Ulusal Savunma Bakanlığı (MSB) raporu doğrultusunda Ankara, Tahran ile birlikte Moskova’ya SDG/YPG’ye karşı ortak operasyon teklifinde bulunur. Bunun için de Suriye ordusu ve aşiretlerle işbirliğine açık olunduğu, Suudi Arabistan, BAE, Katar üzere petro dolar zengini Körfez Arap ülkelerinden de takviye alınacağı Rus tarafına iletilir.
Peki bu teklif Rus cephesinde nasıl karşılar? Rus önder Putin’in daha birinci andan itibaren Erdoğan’ın tekliflerini sert formda reddettiği ileri sürüldü. Hususun uzmanlarından bir eski dışişleri bakanlığı yetkilisi emekli diplomat Soçi’den kendisine aktarılan bilgiyi şu formda aktarıyor: ‘Toplantı baştan sona Erdoğan’ın ısrarı Putin’in reddi ile geçiyor. Putin, Erdoğan’a harekât da konut da yapmayacaksın, herkes niyetinin farkında diyor. Hatta Erdoğan “Bölgede benden yeterli dostun yok deyince’, Rus önder, ‘Merak etme benim çok dostum var’ karşılığı veriyor.
2) GİZLENEN KADİROV GÖRÜŞMESİ
Soçi’deki değerli detaylardan bir oburu de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve MİT Lideri Hakan Fidan’ın Çeçen önder Ramazan Kadirov ile ‘gizli’ görüşmesi. Dışişleri’nin saklamaya çalıştığı görüşmeden Kadirov’un kendi Telegram kanalında yaptığı açıklamayla haberdar olduk. Kadirov görüşmeyi, ‘Türkiye ile Çeçen Cumhuriyeti ortasında çeşitli bahislerde yakın iş birliği kurmanın gerekliliği konusunda ortak bir görüşe vardığımız gayri resmi, varlıklı ve verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Çavuşoğlu, bu gayri resmi görüşmenin alakaların daha da geliştirilmesi ve temasların kurulmasının başlangıcı olmasını umduğunu söz etti. Çavuşoğlu ile anlaştım ve her iki tarafın da ortak teşebbüslerden yararlanacağını söyledim’ diye konuştu. Kadirov, Fidan ve Çavuşoğlu’nun kendisini Türkiye’ye davet ettiklerini, kendisinin de elbette, bu daveti kabul ettiğini söyledi.
Malum, Putin’in Kafkasya’daki demir yumruğu ve savaş lordu olan Kadirov ile Ankara’nın ortası yok. Bâtın tutulduğu için de Kadirov ile ne çeşit pazarlıklar yapıldığını da bilemiyoruz.
3- İSTİKRAR DEĞİL, BAĞIMLILIK İLİŞKİSİ
Görünen o ki Kafkasya’dan Suriye’ye ve Kuzey Afrika’ya iktidar cenahının bu ortalar pek bir sık başvurduğu ‘değişen şartlar’ doğrultusunda yeni bir periyoda girilmek üzere. ABD’nin akabinde bir öbür global güç merkezi Rusya ile kurulan bağ bir istikrar olmaktan çıkıp tek taraflı bir bağımlılık alakasına dönüşmüş durumda. Bu durum da Dağlık Karabağ’dan Libya’ya, Suriye’den Doğu Akdeniz’e pek çok cephede Ankara’yı Moskova’ya muhtaç hale getiriyor.
Putin ile pazarlığın, Kadirov ile buluşmanın izlerini seçim sathı mahalline girmişken bu cephelerde göreceğiz. ABD ve Batı cephesi ile bağlantıları rayına sokmakta zorlanan Erdoğan’ın başaşağı giden iktidarını bir son atakla kurtarma isteğiyle başvurduğu Soçi’deki ‘uçurum diplomasisi’nin işe yaraması için mucizeler gerek. Ancak burası Ortadoğu ve gün doğmadan neler doğar!” (YAZININ TAMAMI)