Çin Devlet Lideri Şi Cinping’i üçüncü periyoda taşıyacak Komünist Parti Kongresi dün tamamlandı. Bugün beş yıl daha vazifede kalacağı ilan edilmesi beklenen Şi, ülkenin kurucusu Mao’dan sonra iki periyodu aşan birinci isim olacak. Şi’yi bekleyen sınamalardan kimileri şöyle:
1- NÜFUZ YARIŞI: ‘Kuşak ve Yol’ altyapı projesi Pekin’in tesir alanını büyütme gayretinin en somut örneği. Lakin kâr etmeyen projeler ve tartışmalı ihalelerle yıpranan teşebbüs, Sri Lanka’dan Kenya’ya “yoksul ülkeleri borçlandırarak tuzağa düşürme aracı” olarak görülüyor. Bu beş yılda en kıymetli mirasının imajını düzeltmeye çalışacağının sinyalini veren Şi ayrıyeten, ABD ve Avrupa’nın son bir yılda ilan ettikleri rakip teşebbüslerle rekabet etmek zorunda.
2- TAYVAN SORUNU: Şi’nin Kongre açılış konuşması, Tayvan probleminin gelecek beş yılın en kritik başlıklarından olacağının sinyalini verdi. Birleşme vaadini tekrarlayan Şi, hiçbir vakit “silah kullanmama” kelamı vermeyeceklerini ve gerekirse “her yola başvurabileceklerini” söyledi. ABD Lideri Joe Biden ise birden fazla kere, Tayvan’a taarruz durumunda “Amerikan askerinin Ada’yı savunacağını” belirtmişti.
3- DEV ŞİRKETLER: Pekin geçen birkaç yılı, teknolojiden emlak bölümüne kendi ekonomik muvaffakiyetinin sonucu olan dev şirketleri budamaya çalışarak harcadı. Bilhassa Alibaba ve Tencent üzere teknoloji şirketlerini amaç alan regülasyonlar, yüzlerce milyar doları sildi. İktisadı pandemi ve Ukrayna krizinden ziyan gören Çin’in, devlet denetimini garanti altına almak için attığı bu adımlarda ne kadar ileri gidebileceği gelecek beş yılın konusu olacak.
4- İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: Ukrayna savaşı çabucak tüm ülkeleri iklim amaçlarından geri adım atmaya itti lakin uzun vadeli maksatlar sabit. Şi, iklim değişikliğine karşı aksiyon alacakları ve emisyon azaltım taahhütlerine uyacakları kelamını verdi. Pekin daha evvel 2060 yılında karbon-nötr olacağını açıklamıştı. Yeşil güce geçiş Çin iktisadını baskı altına alabilir. Resmi amaca nazaran, yalnızca sekiz yıl içinde emisyon artışı aksiye dönmeli. Bu, bir yanda pak güce ağır yatırım gerekliliği, başka tarafta ekonomik büyümenin baskı altında kalacağı manasına geliyor.