Son 4 maçta 16 sefer ağları sarsan, adeta gol olup yağan önder Fenerbahçe. Rakip ise kalesinde gol görmeyen Konyaspor. Sıkıntı oyunu bozarın karşılığıydı Eskişehir’deki maç.
Maçı üçe bölmek lazım. 11’e 11’ken oynanan, Valencia’nın atılmasından sonraki kısım ve koşullar eşitlendikten sonra kalan müddette yapılanlar. Üç kısımda de Konyaspor’un topa hakim olduğu bir maç izledik.
İlhan Palut’un ekiplerine karşı oynamak zordur. Konyaspor dersine uygun çalışmış, topa sahipken ne yapması gerektiğini düzgün bilen ve disiplinden taviz vermeyen bir çaba ortaya koydu. Fenerbahçe geriye çekilip rakibin yanılgısını kovaladı ancak istediği alanı bir türlü bulamadı. Valencia’nın atılmasından sonra da tüm plan değişti. Fenerbahçe’yi farklı kılan şey coşku ve tempo. Bu ikisi olmadığında, kanat bindirmeleri gelmediğinde, Rossi ve Emre Mor’un delici koşuları, Valencia’nın ön alan baskısı eksik kaldığında doğal olarak Fenerbahçe sıradanlaşıyor.
Konyaspor gole kadar ayağa pasla çıktı, golü bulduktan sonra taktik değiştirerek uzun topla. Yani İlhan Palut maçı başında ilmek ilmek işledi.
Üstelik Jesus’un üçlü savunma tercihi hem Ferdi’yi hem de Lincoln’ü etkisiz hale getiriyor. Artı Osayi’nin yedek kalması da Fenerbahçe’nin en tesirli yeri olan sağ kanadını zayıflatıyor.
Fenerbahçe için Konya maçı erken ve önemli bir ihtar oldu.
Yasin Yıldırım