Serebral palsinin tesiri bireyden şahsa değişiyor
Serebral palside, doğum öncesi yahut sırasında meydana gelen beyin hasarına bağlı olarak, beynin kaslar ve hudut sistemi üzerindeki denetimi etkileniyor. Beyindeki hasarın yerine nazaran bedenin farklı bölgeleri etkilenebiliyor. Hastalıkta ilerleme ya da gerileme olmuyor. Ancak çocuk büyüdükçe uygun tedavi protokolleri uygulanmazsa hareket sistemindeki bulgular ağırlaşabiliyor.
Uygun tedavi uygulanmazsa ek sıhhat meseleleri oluşuyor
Erken ve hakikat basamakta uygulanacak tedavi olmazsa hastanın durumu kötüleşebiliyor. Vaktinde başlayan fizik tedavi, ilaç tedavisi yahut cerrahi müdahalelerle hayat kalitesi artırılabiliyor. Gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda ise serebral palsi kaynaklı komplikasyonlar ve ek sıhhat sıkıntıları oluşabiliyor.
Birçok hadisenin nedeni bilinmiyor
Günümüzde birçok serebral palsi olayının nedeni hala bilinmiyor. Her 1000 doğumun yaklaşık 3’ünde serebral palsi hadisesi görülüyor. Beynin, motor fonksiyonunu denetim eden alanlarında olağan dışı gelişim ya da hasar oluştuğunda bu durum baş gösteriyor. Serebral palsi için birtakım risk faktörlerini kan pıhtılaşma bozuklukları, beyin kanaması, travma, prematüre doğum, çoğul gebelik, çok düşük doğum yükü (1,5 kg altı), hamilelik mühletince kimyasal unsur kullanımı olarak sıralayabiliriz.
Belirtiler bebeklik periyodunda ortaya çıkıyor
Serebral palsi belirtileri bebeklik periyodunda ortaya çıkar. Semptomlar her çocukta farklı halde görülebilir. Kollar ve bacakların spastisitesi ile zayıf kas denetimi olabileceği üzere sert bacaklar yahut sıkılmış yumruklar formunda kas sertliği de görülebilir. Bunların yanı sıra, yutma sıkıntıları ve gözlerin birebir objeye odaklanamadığı göz kası dengesizliği de görülebilir.
Kesin tedavisi bulunmuyor
Serebral palsinin kesin bir tedavisi maalesef bulunmuyor. Tedavi yolu, nörolojik bozuklukları önlemeye yahut en aza indirmeyi amaçlıyor. Çocuğun evde ve toplumdaki kapasitesini en üst seviyeye çıkarmaya odaklanan bir tedavi süreci izleniyor. Fizyoterapi, konuşma terapisi, ergoterapi ve bazen ilaç tedavisi ya da cerrahi usuller hastanın azamî potansiyeline ulaşmasına yardımcı olabiliyor. Çocuğunuzun gelişiminde bir hareket bozukluğu yahut yaşına nazaran hareketsel gecikmelerle karşılaşılması halinde vakit kaybetmeden uzman dayanağı almak son derece değerli.