Bülent Acun
Hiçbir servetin satın almaya kifayet edemeyeceği bu zenginliğin zekâtı yaşanan o kıymet biçilmez anları ve demleri yazmak suretiyle geçmişi geleceğe taşımak olmalıdır.Âkif-i Sâni merhum Ali Ulvi Kurucu’nun kızı Sare Kurucu Bulut Hanımefendi de işte bu bahtiyarlardan birisidir. Sare Kurucu Bulut, babası merhum Ali Ulvi Kurucu’nun anılarını kaleme aldığı “Bir Ömürden Sayfalar” kitabından sonra eşi Dr. Hayrettin Bulut merhumun anılarına hayat verdiği “Hatıralarımdaki Dr. Hayrettin Bulut” (Erguvan yay. 2022, 348 s.) kitabıyla yine raflarımızda. Okunması epey keyifli olan kitabın analizi yazımızın hacmini oldukça zorlayacak mahiyette.
Kitabının besmelesini duygusal bir önsöz ile çeken muharrir, kitabın niye yazıldığı sorusuna şu karşılığı veriyor: “Ne yazıyorsun?” dediler. “Evimin direği yıkıldı” dedim. “Hatıraların harflerinden, sözlerinden tavanı taşıyacak bir sütun kurmaktır uğraşım.”
Sare Kurucu Bulut, kitabında yalnızca eşi Dr. Hayrettin Bulut’un hayatını ve hatıratını yazmamış. Satırlar ortasında dolaşırken görülüyor ki müellif esasen aşkın, sadakatin, edebin, hareketin, davanın ve vefanın kitabını da yazmış. Kitapta Dr. Hayrettin Bulut’un doğduğu etraf, tahsil hayatı ve meslek hayatının yanı sıra kendisiyle birlikte gerçekleştirilen seyahatler, üzerinde iz bırakan alim, şair ve mütefekkirler ve kendisini tanıyanların hüsn-ü şehadetleri bir solukta okunacak bir anlatımla okurlarla paylaşılıyor.
Yazarın kitabını eşi vefat ettikten sonra kaleme alması da doğrusu bana oldukça manalı geldi. Kitabı okurken “Yaşamın katlettiği aşklara inat mevtin bile öldüremediği sevda görsün kâinat” demekten kendinizi alamıyorsunuz.
Yazar kitabında okurunu asıllı bir dünya seyahatine çıkarıyor. Almanya’dan İspanya’ya, Fransa’dan İtalya’ya, Hindistan’dan Amerika’ya bu baş döndürücü seyahatten düzgünce yorulan okur doğal olarak dinlenecek yer arıyor. İşte tam burada muharrir okurun imdadına yetişiyor. Okurunun gönlünü, kalbini ve aklını münevver kent Medine’de konuk ederek, müellif “işte kalbini dinleyeceğin ve kafanı dinlendireceğin yer burasıdır” diyor.
Adanmış bir tabibin portresi
Kastamonu Çatalzeytin Ginolu’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Almanya’ya, Almanya’dan Medine’ye uzanan hareket, rahmet, çaba ve muhabbetle dolu bir hayatın öykü edildiği “Hatıralarımdaki Dr. Hayrettin Bulut” kitabında muharrir kelamı sık sık merhumun sevenlerine ve sevdiklerine veriyor. Böylelikle ortaya adanmış bir tabibin portresi çıkıyor.
Kitapta yer alan Hüsnü şehadetlerin her biri Dr. Hayrettin Bulut’un farklı istikametlerine işaret ediyor. Hepsinin birbirleriyle anlaşmışçasına kurdukları ortak cümle ise şu: “Dr. Hayrettin Bulut hocamız abimiz, babamız. Eşi Sare Hanım ise aşçımız, ablamız, annemiz.”
Gözlerimiz daima seni aramakta
Yazımızı Sare Kurucu Bulut’un vefat eden eşi Dr. Hayrettin Bulut’un akabinde kaleme aldığı sadakat manifestosu mesabesindeki cümlelerle taçlandırarak, kitabın ruhuna uygun bir final yapalım: “Ey bizleri acımızla bırakıp göçüp giden! Gözlerimiz daima seni aramakta. Nerede o bereketli geniş sofralar, nerde o heyecanlı koşuşturmalar, hiç merak etme, nefes alıp verdikçe, aklım başımda epey seni Tebarekesiz bırakmayacağım.”