“Ben bir Cumhuriyet kadınıyım ve bundan onur duyuyorum”
“Atatürk, müziklerimi dinlesin isterdim”
“Hem de çok! Müziklerimi dinlesin isterdim. Severdi bence. Onu yakından tanımak hatta arkadaş olmak isterdim. Sonsuz bir sevgi ve hürmet besliyorum. Milletimizin olmazsa olmazıdır. Hayranlığın ötesi bu. Yokluklarla uğraş ederek bütün milleti bir ortaya getirdi. Yüzde 5’lik bir kesim, halifeliği kaldırdığı için ona düşman ancak yüzde 95’lik kesim hem çok seviyor hem de şükran duyuyor. Bu gönül bağını kimse yok edemez. Atatürk’e yapılanlar beni kahrediyor. Bu kadar nankörlük olmaz! Atatürk, Karşıyaka Kız Öğretmen Okulu’na gelmiş, annem anlatır. Gözlerine bakamamışlar. ‘Gözleri çakmak çakmaktı’ dedi.”
“Hayatım kitap olacak”
“Bergen’in sineması çekildi, biliyorsun. Büyük acılar ve dram var o sinemada ancak temel acıların bayanı Bergen değil benim! Acıların bayanı olmak konusunda Bergen birinci sıradaysa ben de ikinciyim” diyen Selda Bağcan, neden bu türlü düşündüğüyle ilgili şunları söyledi:
“1981’de ve 1984’de üç defa mahpusa atıldım. Müziklerim ve niyetlerim yüzünden tekraren mahpuslara düştüm. Kitlelere gözdağı vermek için o kadar çok içeri attılar ki beni… 12 Eylül’ün kurbanı oldum. Fecî günlerdi. Hiç hak etmedim hiç! O denli enteresan şeyler yaşadım ki… Hayatım kitap olacak. Orada her şeyi anlatıyorum. Sinirleniyorum anlatırken. 1987’ye kadar pasaportuma el koydular. Bir sürü şenlikten davet aldım, gidemedim. O devir cezaevinde yatan tek bayan sanatçıydım.”