İstanbul’da Alp Hindi fabrikasında, Türkiye Besin ve Şeker Sanayi Personelleri Sendikası’na (Şeker-İş) üye olduktan sonra işten atılan personeller hakkını aramak için bugün fabrika önünde açıklama yaptı.
Şeker-İş, İstanbul’daki Alp Hindi fabrikasında çalışan emekçileri üye yaptı. Sendikanın savına nazaran sendika toplu iş mukavelesi için çoğunluğu sağladı ve Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’na yetki tespiti için başvurdu. Lakin başvuruyu öğrenen patron dört emekçiyi münasebet göstermeden işten çıkardı. Sendika bu duruma reaksiyon olarak bugün işyerinin önünde basın açıklaması yaptı.
Sendikanın örgütlenme uzmanı Serkan Gümüşbaş, atılan çalışanlarla birlikte yaptığı açıklamada şunları belirtti:
“Alp Hindi fabrikasında da çoğunluğu sağlayarak Bakanlık nezdinde yetki başvurusu yapmış olmamızın üzerine fabrika idaresi tarafından 4 arkadaşımız hukuksuz biçimde işten atılmıştır. Meğer Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 51. Hususunda, personellerin ekonomik ve toplumsal şartlarını uygunlaştırmak hedefiyle sendikaya üye olmaları açıkça tanınmış bir haktır. Bu Anayasal hakka dayanarak hazırlanan Sendikalar ve Toplu İş Mukavelesi Kanunu’nun 25. Hususunda de sendikaya üye olduğu için emekçinin iş akdinin feshedilemeyeceği vurgulanmıştır. Türk Ceza Kanunu da sendikalı olma hakkına yönelik baskıların, 6 aydan 3 yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılmasını hükmetmektedir. Lakin ülkemizde tüm bu yasal ve anayasal haklara karşın, hâlâ personeller sendikalı oldukları için işten çıkartılmakta, en demokratik haklarının önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Emekçilerin insani ve demokratik taleplerine kulak tıkayan bu anlayışın bir temsilcisi olan Alp Hindi fabrikası, yıllardır personellerine uzun çalışma saatleri dayatmış ancak asla fazla mesai fiyatı ödememiş, çalışanlarını düşük fiyata mahkûm etmiştir. Daima iş kazalarıyla ve ağır çalışma şartlarıyla mağdur edilen Alp Hindi emekçileri demokratik haklarını kullanarak sendikalı olduklarında da hiçbir münasebet gösterilmeksizin işten atılmışlardır.
Yaşanan olay vesilesiyle bir sefer daha görüyoruz ki bu hukuksuzluklara karşı çalışanların örgütlenmekten ve güçlerini birleştirmekten öteki bir çıkar yolu yoktur. Bizler buradan Şeker-İş Sendikası olarak Alp Hindi patronuna, katı ve kabul edilemez tavırlarından vazgeçmelerini, sendikalı çalışma hakkını tanımalarını ve sorunun diyalog yolu ile çözülmesi gerektiğini tabir ediyor, sendikalı oldukları için atılan emekçi arkadaşlarımızın işe geri alınması davetinde bulunuyoruz. Emek ve sendika tersi halinden vazgeçerek, iş barışını bozmamasını ve kanunlara hürmet göstermesini istiyoruz.”