İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kent Sınırları Genel Müdürlüğü, “Deniz Ulaşım Ana Planı”yla toplu taşımada deniz ulaşımın hissesini artırmak için çalışmalar başlattı. Toplu ulaşımda deniz hissesinin artırılması kapsamında Kent Çizgileri, İstanbul’a 12 yeni deniz çizgisi daha kazandıracak. Kent Çizgileri kuracağı elektrikli gemi filosuyla İstanbul’da denizlerde karbon salımını sıfıra indirmeyi amaçlıyor. Kent Sınırları Genel Müdürü Sinem Dedetaş, Kent Hatları’na kazandırmayı amaçladıkları kurumsal kimliği, deniz nakliyatının entegrasyonu, deniz taksi projesini, tarihi vapurları yine kazanılması ve Haliç Tersanesi’nin kapatılması planlanırken kâr eden bir yer haline gelmesini Cumhuriyet’e anlattı.
TEK ÇATI ALTINDA
Deniz ulaşımını tek çatı altında toplanacağını söyleyen Dedetaş, “Aynı filoyla çalışırsak işletme maliyetininde ne olacağını bileceğiz. Elektrikli gemileri Haliç Tersanesi’nde üreteceğiz. Natürel 60 ila100 geminin üretimi tersanede çok uzun yıllar süreceği için, Türkiye gemi inşa endüstrisinde çok uygun elektrikli tekne yapabildiğimiz için bu işi mevcut Türkiye tersanelerine dağıtmayı planlıyoruz” dedi.
Dedetaş, Kent Hatları’na kazandırdığı en kıymetli projelerden biri olan “Deniz Taksi” uygulaması hakkında “Bu projenin birinci fizibilite çalışmasını yaparken tekne başına 15 sefer yapıldığında belediyenin ziyan etmeyeceğini belirledik. Şu an altıcı ayında tekne başına 15 sefere ulaştık. Hasebiyle maksada vardık. Birinci ay 10 tekne vardı, şu an 45’e çıktı. Deniz taksileri Haliç Tersanesi’nde ürettiğimiz için tekne başına 130 bin Avro tasarruf ettik. Toplamda 6.5 milyon Avro yapıyor. İBB’nin bu projede şu an 45 teknede 101 milyon lira tasarrufu var. Bu iş iki yıl hiç çalışmasa da İBB elindeki tekneleri sattığında başa baş noktaya geliyor. Münasebetiyle bunun o denli kârsız, İBB’yi ziyana sürükleyen bir yatırım olduğu gerçek değil” halinde konuştu.
‘SHERELİNK’ MODELİ
Deniz taksilerden yurttaşların daha uygun fiyatlarla yararlanması için “Sherelink” modeline geçileceğini söyleyen Dedetaş, “Sherelink denen paylaşımlı modele geçeceğiz. Şu anda bir kişi de binseniz on kişi de binseniz birebir parayı ödüyorsunuz. Ancak Sherelink modele geçtiğimiz vakit dolmuş üzere, o tekne 100 liraya gidiyorsa siz on kişi 10’ar TL ödeyeceksiniz. Birbirini tanımayanlar bu sistemi yapabiliyor teknenin içinde o modele geçtiğimizde birbirini tanımayanlar da uygun fiyata gidebilecek” tabirlerini kullandı.
Deniz ulaşımının toplu taşımadaki hissesini artırmak için yeni çizgilerin açılacağını söyleyen Dedetaş, “Hat açma yetkisi Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü’nde (TUHİM), BİMTAŞ, Kent Sınırları ve İETT, 12 yeni sınır üzerinde çalışılıyor. Bunlar büsbütün kara entegrasyonuyla kontaklı daha evvel yapılmamış seferler. Bu sınırların ortasında hayata geçireceğimiz otomobilli vapur sınırları da var. Eylülde birtakım çizgiler UKOME’ye gelecek. Önümüzdeki yıl içinde de planladığımız öteki çizgiler hizmete girecek. Bilhassa Ümraniye bölgesini Eyüp’e taşımak için Çengelköy Eyüp bağlatısı üzere sınırlar planlanıyor” dedi.
DÜNYA BANKASI DESTEKLEYECEK
HALİÇ TERSANESİ KÂRA GEÇTİ
Haliç Tersanesi’ni kapatılmaktan kurtararak kâr eden bir kurum haline getirdiklerini söyleyen Dedetaş, “Başkanımız misyona gelir gelmez bilim merkezi projesini rafa kaldırdı. Burası çok önemli katta bedel yaratabilen bir alan. Üç tane kuru havuzu var, taş havuz var. Şu an rastgele bir kuru havuza gidip kiralamak istediğinizde ya da yine yaptırmak istediğinizde milyon dolarlardan bahsediyoruz. Biz artık bu türlü bir sermayenin üstündeyiz. Yalnızca tarihi kültüre sahip çıkmanın yanı sıra bir de üretmeye ve katma kıymet yaratmaya döndürmekti gayemizi başardık. Geldiğimizden bu yana 238 tane bakım-tutum işi yaptık. Kendi gemilerimize, kamu gemilerine ve özel bölüme ilişkin gemilere hizmet vermenin yanı sıra yeni inşa faaliyetlerimizi de başlattık. 54 tane küçük teknelerimizi ürettik. Şimdiye kadar kamuda girip aldığımız ihaleler ve yaptığımız işler özelinde baktığımızda, bu işleri Haliç Tersanesi’nde yapmasaydık kamuya gemi başına ortalama 1.5 milyon TL maliyeti olacaktı” dedi.