Sedat Peker’in İstanbul Beykoz’daki meskeni, Ulusal Parklar ve Bahçeler’e devredilmişti. Peker’in Beykoz Korusu’nun sonları içinde yer alan ve ‘tek mal varlığım’ dediği konutuna bu sabah silahlı taarruz düzenlendi. Taarruz, sabah 09.30’da gerçekleşti. Meskenin önüne gelen Ö.Ş. çalışanların kendisine yaklaşması üzerine camı açarak aracın içinden ateş etti. Misyonlu Yılmaz Günay’a 3 kurşun isabet etti. Günay, yaralı olarak Beykoz Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Sancaktepe’de gözaltına alındı
Saldırının akabinde çalışma başlatan emniyet saldırganın eşgalini belirledi. Ö.Ş, öğlenden sonra İstanbul Sancaktepe’de kullandığı silahla birlikte gözaltına alındı. Emniyet kaynaklarından edinilen bilgiye nazaran, gözaltına alınan Ö. Ş.,’nin Sedat Peker ile çekilmiş birçok fotoğrafı bulunurken yaşanan olayın ‘örgüt içi hesaplaşma’ olduğu belirtildi.
Sedat Peker etrafı: Yakını değil
Sedat Peker etrafı ise akının örgüt içi hesaplaşma nedeniyle gerçekleşmediğini belirtti. Peker’in açılış ve toplantılarda yanına gelenlerin fotoğraf isteğini geri çevirmediğini çekimin vakit zaman kendi aracında yapıldığı belirtildi.
Suç belgesi kabarık
Gözaltına alınan Ö.Ş, tam bir kabahat makinesi çıktı. Ö.Ş hakkında 15 farklı cürümden sabıkalı olduğu öğrenildi. O suçlamalar şöyle:
Oto hırsızlığından
Kişilerin huzur ve sükünetini bozma
Tehdit (3)
Genel güvenliği tehlikeye düşürme
Mala ziyan verme
TCK 188 (uyuşturucu)
Resmi evrakta sahtecilik
Para sahteciliği
Cinsel saldırı
Dolandırıcılık
Suç üstlenmek
Tefsirle yaralama
Trafik güvenliği tehlikeye atma
Kasten yaralama
Fuhuşa teşvik
Önce çay içti, sonra silah sıktı
Sözcü muharriri Yılmaz Özdil, Twitter hesabından hücum öncesi yaşananlara dair bilgi verdi. Özdil, saldırganın evvel konutta çalışanlarla çay içip sohbet ettiğini daha sonra ise silahını ateşlediğini belirtti. Özdil’in anlatımlarına nazaran akın şöyle gerçekleşti:
“Sedat Peker’in konutuna Hyundai Accent bir araç geliyor, içinde tek kişi var, Beykoz korusuna giriyor, korunun sonunda güvenlik bariyeri var, yerden yükselen hidrolik mantar bariyer, dostça el sallıyor, bariyer açılıyor, konutun önüne geliyor, bahçede güvenlik kulübesi var, orada bekleyen görevlilerle merhabalaşıyor, oturuyor, sohbet ediyor, çay ikram ediyorlar, içiyor, sigara içiyor, bu durum konuttaki vazifeliler açısından hiç yadırgatıcı değil, zira Sedat Peker’i sevenler daima meskene geliyor, Sedat Peker oradayken de bu dostça gelenleri buyur ederlerdi, çay kahve ikram ederlerdi, saldırgan muhakkak ki bu durumu evvelce gözlemlemiş, keşif yapmış, dostça sohbet ediyor, on dakika kadar sonra gideyim artık diyor, aracına biniyor, bariyerleri indirtiyor, bariyeri geçer geçmez silahını çıkarıyor, bariyerin yanında duran Yılmaz Günay’a üç el ateş ediyor, Yılmaz Günay yıllardır Sedat Peker’in yanında, sevdiği güvendiği bir insan, ikisi bacağına biri karnına isabet ediyor, bariyerleri geçmiş bulunan saldırgan vınlıyor, Yılmaz Günay hastaneye kaldırılıyor, sıhhat durumu düzgün, hayati tehlikesi yok.”