DUVAR– Karar muharriri Akif Beki, AK Parti kulislerinden edindiği izlenimleri aktardığı yazısında, dezenformasyon yasasının Sedat Peker’in savlarının yayılmasını önlemek üzere düzenlenmiş olabileceğini belirtti. Beki’nin “O ne laftı yarab öyle!” yazısının ilgili kısmı şöyle.
“‘SEDAT PEKER YASASI’ MI YANİ?
Dezenformasyon yasasının, bir sansür yasası olmadığını anlatmakla vazifeli Ak Partililer, lisanlarının altında ne saklıyor?
Ağızlarındaki baklayı çıkarmıyorlar. Lakin anlattıklarına bakınca tam diyemedikleri, ismini koyamadıkları bir şey olduğu anlaşılıyor.
Mahir Ünal ‘önümüze 29. unsur sürülüyor. Burada sansür nerede! Haber verme gayesini aşmayan paylaşım, cürüm kapsamında değil’ diye çıkışıyor.
Ve şöyle üsteliyor: ‘Biz burada dezenformasyonu tartışıyoruz. Dezenformasyon, tek başına palavra söylemek, karalamak değildir.’
Yine Ahmet Özdemir, ‘bu cürmün muhatabı basın mensubu olamaz’ cümleleri kuruyor.
Hiçbir gazetecinin, halkı galeyana getirecek bir palavrası bile bile haber yapmayacağına inandığından. Fakat ‘farz edelim ki bu türlü bir haber yaptı, TCK 218’de özel karar var: Basın mensuplarının fikir açıklaması, ceza kapsamında değildir’ diyor.
Bilerek halkı yanıltsa, bir palavrası yaysa bile gazeteciye karşı işletilmeyecekse… Palavra haber ve karalayıcı yayınları kapsamayacaksa… Velev ki temelsiz, yanlış yahut çarpıtma olsun; gazetecinin haberini paylaşmak ve yaymak da cürüm sayılmayacak demektir.
Dezenformasyona girmesi için öbür kurallar aranacak, doğrulanmamış bir bilgi olması yetmeyecek…
Gerçi Amerikan Dışişleri, bize anlatılanların kendisinin dezenformasyon çıktığını sav ediyor. Lakin ABD’lilerle AB yetkililerine de bu türlü sunmuşlar güya düzenlemeyi.
Kime karşı, neye önlem öyleyse bu düzenleme? Sedat Peker’e tedbir mi, seçim üzeri mümkün ifşaları yayılamasın diye mi?
Tamamı söylenemeyen şeyin ne olduğunu, vakit gösterecek.” (YAZININ TAMAMI)