Hakkında organize cürüm örgütü liderliğinden kırmızı bültenle arama kararı çıkartılan Sedat Peker, geçtiğimiz aylarda eski Sermaye Piyasası Şurası (SPK) lideri Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve kardeşi AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den sermaye artırımı için 12 milyon TL rüşvet istediğini tez etti. Mine Tozlu Sineren’in ödemeyi reddettiğini belirten Peker, daha sonra Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun Sineren’e ulaşarak kelam konusu danışmanlık şirketinde bir ortaya geldiklerini belirtti. Sineren ise kelam konusu savları doğruladı.
Halk TV’den Seyhan Avşar’ın aktardığı habere göre, Peker argümanlarının devamında Taşkesenlioğlu’nun eşi olan Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi eski Rektörü Ünsal Ban’ın çektiğini belirttiği bir görüntüyü da paylaştı. Görüntüde Zehra Taşkesenlioğlu’nun elinde bıçakla “İkiniz para kazanacaksınız diye beni yakıyorsunuz” diye bağırdığı görülüyordu. Görüntünün paylaşılmasının akabinde Ban, Peker’in argümanlarını kabul etti lakin görüntüyü kendisinin göndermediğini söyledi. Peker ise, “Ünsal Ban’la ben telefonla birkaç sefer görüştüm. O da öldürüleceğini düşünüyor. Hatta eşi olan AK Parti’nin Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun konutta otururlarken kendisine bıçakla saldırarak kısmen yaraladığı olaydan sonraki gizlice çekmiş olduğu imajları bana yolladı” tabirlerini kullandı.
BOŞANMA ETABINDAKİ EŞİNDEN ŞİKAYETÇİ OLDU
Öte yandan Ağustos 2022’de AK Partili Zehra Taşkesenlioğlu’nun eşi Ünsal Ban’a boşanma davası açtığı ve 70 milyon lira (2,5 milyon dolar) tazminat istediği; ayrıyeten çiftin yaklaşık 5 milyon euroya Malta bandıralı bir tekne kiraladıkları da ortaya çıktı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Zehra Taşkesenlioğlu, boşanma basamağındaki eşi Ünsal Ban’dan ve Sedat Peker’den şikayetçi oldu. Bunun üzerine Ban, Muğla’nın Milas ilçesinde boşanma evresindeki eşi Zehra Taşkesenlioğlu’na ilişkin şahsî bilgileri organize cürüm örgütü önderi ile paylaşma, tehdit ve şantaj suçlamalarıyla gözaltına alınıp tutukladı.
Zehra Taşkesinlioğlu’nun şikayeti üzerine başlatılan soruşturma ise geçen haftalarda tamamlanmış eski Rektörü Ünsal Ban hakkında, ‘özel hayatın kapalılığını ihlal’, ‘verileri hukuka muhalif olarak verme yahut ele geçirme’ ve ‘suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme’ kabahatlerinden 14 yıla kadar, Peker hakkında, ‘özel hayatın kapalılığını ihlal’, ve ‘verileri hukuka alışılmamış olarak verme yahut ele geçirme’ hatasından 10 yıla kadar mahpus istemiyle iddianame düzenlendi. Evrak Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Sedat Peker belgesinin krizi tam da bu süreçte başladı. Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi iddianamenin iadesine karar verdi. Lakin savcılık, mahkemenin iddianameyi iade etmesine itiraz etti, iddianamenin akıbetinin belirlenmesi için belge Ankara Nöbetçi 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Nöbetçi mahkeme ise Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nin belgeye bakması gerektiğini belirterek savcının itirazını kabul etti. İddianame yine Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gelmiş fakat mahkeme kararına direnen bir adım atarak yetkisizlik kararı verdi. Kararda olayın yaşandığı sırada Zehra Taşkesenlioğlu ile Ünsal Ban’ın Ankara Gölbaşı’nda tıpkı konutta ikamet ettikleri ve yetkilinin Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi olduğunu belirtildi. Savcılık bu yetkisizlik kararına da itiraz etmiş bu itiraz Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Kararda, “Suça husus kayıtların gerek alındığı yerin ve gerekse hata tarihi itibariyle müşteki Zehra Taşkesenlioğlu’nun adres bilgileri dikkate alındığında, hatanın öğrenilme yeri ile sanıklara isnat edilen hareketler itibariyle hata yerinin de Gölbaşı olduğu” belirtilerek belge Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.
Ancak belgeyi inceleyen Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi karşı yetkisizlik kararı verdi. Böylece mahkemeler ortası olumsuz yetki uyuşmazlığı doğdu. Dava belgesi, mahkemeler ortası uyuşmazlığın giderilmesi için 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gitti. Belgeyi inceleyen mahkeme heyeti Zehra Taşkesenlioğlu’nun şikayet dilekçesini Ankara Adliyesi’ne verdiğini, sanıklara isnat cürümler tarafından yetkili ve vazifeli mahkemenin Ankara Asliye Ceza Mahkemesi olduğuna karar verdi.