Hürriyet muharriri Sedat Ergin, Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi’nin düzenlendiği Semerkant’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlhami Aliyev, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’nun bir ortaya gelmesini yorumladı.
Erdoğan’ın Özbekistan’a gittiği günDışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal’ın Washington’a giderek ABD ile ‘Stratejik Sistem’in üçüncü çeşidi için ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman ile masaya oturduğunu hatırlatan Ergin, “Herhalde zamanlama olarak bir tesadüf değildir” dedi.
Ergin, şöyle devam etti:
“Önceki gün birebir anda Ankara ve Washington’da birlikte yapılan ortak açıklamada, ‘sarsılmaz savunma iştirakinin geliştirilmesi’, ‘transatlantik münasebetlerin güçlendirilmesi’, ‘Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğünün güçlü bir biçimde desteklenmesi’, ‘NATO’nun birliğinin güçlendirilmesi’ üzere amaçlar vurgulanıyor.
Ankara’nın bu diplomatik atılımını ŞİÖ Zirvesi’nde yapılan açılıma karşılık, Türkiye’nin Batı’ya dönük yönelişinde, taahhütlerinde bir değişikliğin olmadığı formunda verilen, gerçekçiliğin ağır bastığı bir ileti halinde okumak mümkündür.
Her halükârda Cumhurbaşkanı Erdoğan, ŞİÖ toplantısına katılırken çok evvelden beri gönlünde yatan bir gayesi sonunda gerçekleştirmiş oluyor. Attığı bu adımının taşıdığı sembolizmin Batı dünyasında Türkiye’nin yüzünü doğuya çevirdiği formunda bir algının yerleşmesine, bu tarafta soruların ortalığı kaplamasına yol açması olasıdır.
Washington’a resmi seviyede verilen bildirilerin bu soruları ortadan kaldırmaya yetip yetmeyeceğini izleyip görmemiz gerekiyor.”