Türk Eğitim Derneği Düşünce Kuruluşu (TEDMEM)’in arşatırma şirketi KONDA ile birlikte yaptığı saha çalışmasında, oy verenlerin tercihini değiştirebilecek eğitim vaatlerinin ne olduğuna ve eğitimden beklentilere yönelik sorulara cevap arandı. Toplumun yarısından fazlası, gençlerin ise yüzde 67’si eğitimi düzeltecek bir siyasetçi için oyunu değiştirebileceğini söyledi. Öte yandan TED 2021 Eğitim Değerlendirme Raporu’nda yayınlanan verilere göre açık liseye kaydolanların sayısı bu yıl 6 kat artarak,
55 bin 875’ten 306 bin 968’e ulaştı.
SON 68 YILIN SEÇİM VAATLERİ İNCELENDİ
TEDMEM tarafından hazırlanan rapor İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Raporun dayanağı olan araştırmaya göre; eğitimde erişim, fırsat eşitliği ve sosyal adalet, mesleki eğitimin geliştirilmesi, öğretmen yetiştirilmesindeki eksikliklerin giderilmesi, öğretmen niteliğinin artırılması, yükseköğretimin geliştirilmesi, üniversitelerin özerk ve demokratik bir yapıya kavuşturulması gibi konuların Türkiye’de yapılan seçimlerde siyasi partiler tarafından gündeme getirilmesi gereken sorunlar olarak görüldüğü ortaya çıktı.
SEÇİMDE ÖNCELİK EKONOMİDEN SONRA EĞİTİM
Eğitim, siyasetin öncelik vermesi beklenen konular arasında ekonomiden sonra ilk sırada yer aldı. Türkiye genelinin yüzde 65’i ekonomiye; yüzde 37’si ise eğitim sistemine öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyor. 18-24 yaş aralığındaki gençlerin en çok öncelik verilmesini istediği konular ise yüzde 67 ile ekonomi, yüzde 49 ile eğitim. Buna göre 18-24 yaş aralığındaki her 2 gençten 1’i siyasetin eğitim sistemiyle ilgili mesai yapması gerektiğine inanıyor. Toplumun yüzde 56’sı, gençlerin ise yüzde 67’si eğitimi düzelteceğine inandığı siyasetçi için oyunu değiştirebileceğini belirtiyor.
EĞİTİM VAATLERİNİN SEÇİME ETKİSİ
Her 4 gençten 1’i mevcut siyasi partilerin hiçbirinin kendisini temsil etmediğini düşünüyor. Gençlerin yaklaşık 3’te 1’i oy tercihine partilerin seçim dönemindeki çalışmalarına bakarak karar veriyor. Toplumun yüzde 17’si eğitim sisteminin iyi ya da çok iyi olduğunu düşünürken 18-24 yaş aralığında bu oran yüzde 7. Toplumun yüzde 55’i eğitim sisteminin kötü veya çok kötü olduğunu düşünüyor. Gençlerde ise bu oran yüzde 70’e kadar yükseliyor.
Türkiye’nin yüzde 34’ü, aldığı eğitimin kendisine bir şey katmadığını düşünürken, buna karşılık toplum genelinde eğitimin kendi çocuğuna bir şey katmayacağını düşünenlerin oranı yüzde 16’yla daha düşük. 18-24 yaş aralığında ise her 4 gençten 1’i eğitimin kendisine bir şey katmadığını düşünüyor.
GENÇLERE GÖRE EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ SORUN “SINAV”
18-24 yaş arası kitlenin sorulan sorulara verdiği cevaplara göre her 3 gençten 1’i eğitimin sınavlara dayalı olmasını Türkiye’deki eğitim sisteminin en önemli problemlerinden biri olarak görüyor. Bu yanıtı yüzden 34’le eğitimcilerin niteliği ve yüzde 33’le eğitimin siyasetin kontrolü altında olması takip ediyor. Gençlere göre en sorunlu kademeler ise lise ve üniversite.
Gençler için siyasilerin eğitimle ilgili en önemli vaatleri eğitimin herkes için parasız olması. Kızların eğitime katılımının artırılması, eğitimde fırsat eşitliği, mesleki eğitimin güçlenmesi de gençlerin beklentileri arasında yer alıyor.
SEÇMENİN EĞİTİMLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİ
1- Yüzde 90: Her çocuğun nitelikli eğitim alması devletin sorumluluğunda.
2-Yüzde 85: Çocuğumun eğitimine devam edebilmesi için her türlü rahatlıktan vazgeçebilirim.
3-Yüzde 80: Türkiye ancak eğitim seviyesi yükselirse güçlü bir ülke olabilir.
4- Yüzde 74: Çocuklarımın istediği eğitimi alamamasından korkuyorum.
5- Yüzde 67: İmkânım olsa çocuklarımın veya kendim için yurt dışında eğitimi tercih ederim.
6- Yüzde 65: Para ve statü sahibi olmak için iyi bir eğitimin şart.
SONUÇLAR SİYASİ PARTİ LİDERLERİYLE PAYLAŞILACAK
Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu:
“Seçimler, ülkelerin kaderini değiştirir, gelecek nesiller için yeni kapılar açar. O nedenle siyasilerin en büyük yükümlülüğü, genç nesillere sunacakları vaatlerde gizlidir. Üç nesli aynı sandıkta buluşturacak seçim sürecinde eğitim taahhütlerinin ne kadar etkili olacağını gözlemlemek amacıyla TED olarak, siyasetin topluma nasıl bir eğitim önerisiyle gitmesi gerektiği konusunda bir çalışma yaptık. Artık seçmen eski seçmen değil. Dolayısıyla siyaset seçimi kazanmak istiyorsa farklı bir söylem oluşturmak ve seçmeni ikna etmek mecburiyetinde. Burada da taahhütler ön plana çıkıyor yani bir öğrenciye senin geleceğini garanti altına alacağız diyorsak nasıl yapacağımızı anlatmak mecburiyetindeyiz. Özellikle 18-24 yaş gurubu, geleceğinin nasıl kurtarılacağının ispat edilmesini istiyor. Farklı seçmen profilleriyle gerçekleştirilen derinlemesine görüşmelerle seçmenlerin zihin haritalarını çıkardık. Çalışmanın sonuçları ‘eğitim siyasetin ezberlenmiş denklemlerini bozar’ diye düşünmemizi sağlıyor. Burada amaç parti ayırmadan siyasetin eğitime doğru bakıp milletin evlatlarına doğru yatırım yapmasıdır. Bu sonuçları gelecek hafta itibarıyla siyasi parti liderleriyle detaylı olarak paylaşacağız.”