Denizli’de, 25 yaşındaki besin mühendisi Şebnem Şirin‘in öldürülmesine ait davada temel hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, sanık Furkan Zıbıncı’nın “tasarlayarak ve canavarca hisle öldürmek” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmasını talep etti.
Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın üçüncü duruşmasında, tutuklu sanık Furkan Zıbıncı, Antalya S Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan, Ses ve Manzara Bilişim Sistemi üzerinden katıldı. Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın üçüncü duruşmasında, tutuklu sanık Furkan Zıbıncı, Antalya S Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan, Ses ve İmaj Bilişim Sistemi üzerinden katıldı.
Sanık Zıbıncı babası söz verdi
Sanık Furkan Zıbıncı’nın babası İ.Z, duruşmada şahit sıfatıyla tabir verdi. İ.Z, oğlunun olay günü sabah saat 06.35’te kendisini telefonla arayarak “Şebnem’le tartıştık, makus olaylar oldu çabucak gel” dediğini aktardı.
Üstelemesi üzerine Furkan Zıbıncı’nın, Şebnem Tatlı’yı öldürdüğünü söylediğini tabir eden İ.Z, şöyle devam etti:
“O sabah mal dağıtıyordum. Mehmetçik Mahallesi’nde stadın gerisinde buluştuk. Şirkete ilişkin araca aldım. Ne olduğunu sordum. Öldürdüğünü söyledi. Nasıl olduğunu sordum. Panikteydi, hatırlamadı. Furkan’ı, Deliktaş Mahallesi’nde oturan arkadaşım İlhan K’nın konutuna bıraktım. Sakinleşsin istedim. O sırada kardeşi Berkan aradı. Ağabeyini sordu. Berkan’ın yanında annesi ve arkadaşı Mustafa T. vardı. Elimdeki malları dağıttım. Furkan’ın yanına gittik. Kaldığı dairenin anahtarlarını istedim” dedi.
Olayın gerçek olup olmadığını görmek istediğini söyleyen İ.Z., “Berkan ve Mustafa T. ile aparta gittik. Mustafa kapıyı açtı. Şebnem yerde yatıyordu. Gördüm ve çabucak dışarı çıktım. 20 saniye kadar orada kaldık. Yerde yatıyordu. Bıçak ve kan görmedim. Konut dağınık durumdaydı. Mustafa polisi aradı. Onları bırakıp tekrar Furkan’ın yanına döndüm. Furkan’ı alıp Saltak’ta polise teslim ettim. Şebnem’i daha evvel hiç görmedim. Furkan’ı araca aldıktan sonra boğuştuklarını, öldürdüğünü, ne olduğunu hatırlamadığını söyledi” diye konuştu.
Ailenin avukatlarından biri, “Oğlunun size karşı kırgınlığı ya da bir nefreti var mıydı?” formundaki sorusuna baba İ.Z, “Bana kızgın olduğu için iki kere kendisine ziyan verdi. Bileklerini kesmişti. Beni arayıp ‘Senin yüzünden hastanedeyim sen beni bu hallere düşürdün’ diyerek hastaneye çağırmıştı” yanıtladı.
Söz verilen sanık Furkan Zıbıncı ise yaşanan olaydan ötürü pişman olduğunu belirterek “Planlayarak bir şey yapmadım. Olay bu türlü geliştiği için pişmanım” dedi.
“Yardımı olanlardan da davacıyım”
Söz alan anne Pervin Tokat, kızının acısının hala yüreğinde taze olduğunu lisana getirdi. Tokat, şöyle konuştu:
“Ben her gün ölüyorum. Ağabeyi tedavi görüyor. Bu olayda yardımı olan, ihmali olan herkesten sonuna kadar davacıyım. 230 gündür gül yüzünü, gül kokusunu, nefesini dakika dakika, saat saat sayıyorum. En ağır cezayı almasını istiyorum. Bir an evvel bitsin. Kalbim Şebnemsiz dayanamıyor. En ağır cezayı aldığını görmek istiyorum. Artık kızımla öbür tarafta kavuşacağız. Bir an evvel yanında olmayı istiyorum.”
Cumhuriyet Savcısı Alperen Pektaş, duruşmada temel hakkındaki mütalaasını mahkeme heyetine sundu.
Sanığın, Tatlı’yı öldürmek için plan yaptığı, olay günü Şebnem’i kafenin dışında 1,5 saat gözlediği, yemek yedikleri yere tesadüfmüş üzere gittiğini, Şebnem’in meskene gitmek istemesine karşın onu motosikletle bırakacağını söyleyerek aparta götürdüğünü ve burada cinayeti işlediğini kaydetti.
Sanığın taammüden öldürme hatasını, “tasarlayarak” ve “canavarca hisle” işlediği kanaatine vardığını aktaran savcı, sanığın ağırlaştırılmış müebbet mahpusa mahkum edilmesini talep etti.
Duruşma ertelendi
Müdafi avukat Hasan Pelek mütalaaya ait kelam alarak “Biz Sayın savcının mütalaasını lakin alkışlıyoruz” tabirlerini kullandı. Hoş ailesinin avukatları, alkışla karşılık verdi.
Mahkeme heyeti, mütalaaya ait savunmalar için sanık avukatlarına müddet vererek duruşmayı erteledi. (AA)