Cezaevinde tutulan ve bugün hakim karşısına çıkan Türk Tabipler Birliği (TTB) Lideri Şebnem Korur Fincancı, yaptığı konuşmadan tutuklanma sürecine kadar amaç haline getirilmesiyle ilgili hata duyurusunda bulundu. Avukatları aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına cürüm duyurusunda bulunan Fincancı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’den şikayetçi oldu.
MLSA’dan Sibel Yükler’in haberine nazaran Fincancı’nın hata duyurusunda, “Siyasi iktidar ve hükümet yetkilileri tarafından arka arda yapılan açıklamalar ile müvekkil geniş kalabalıklara amaç gösterilmiş, kişiliğine ve kimliğine yönelik ağır hakaret ve isnatlarda bulunulmuş, yargılama başlamadan infaz edilmiş ve tüm bu açıklamalarla yargı mercileri baskı altına alınmıştır” denildi.
Suç duyurusunda, şüpheliler Erdoğan, Soylu, Bozdağ, Akar ve Bahçeli hakkında, “halkı kin ve düşmanlığa sevk”, “hakaret ve iftira” üzere hataları düzenleyen Türk Ceza Kanunun 106, 125, 267 ve 288. hususlarından soruşturma yapılarak iddianame düzenlenmesine ve dokunulmazlıklarının kaldırılması talepli fezleke hazırlanarak Meclis’e gönderilmesine karar verilmesi talep edildi.
ERDOĞAN’DAN YARGIYA MÜDAHALE: ‘TALİMAT VERDİK’ DEDİ
24 Ekim’deki Kabine Toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargının hem Fincancı hem de TTB için harekete geçtiğini söyleyerek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmasına ve mahkemelerin vereceği karara nazaran çalışmalarının hızlandırılması talimatını verdiğini söylemişti. Erdoğan’ın bu konuşması, öbür şüphelilerin konuşmalarıyla birlikte şikayete eklendi.
Söz konusu konuşmanın yürütmenin en yetkili şahsı olan Cumhurbaşkanın, yargı organlarına talimat verdiğinin açık sözü olduğu ve ağır ithamlarla “suçlu” ilan ederek soruşturma sürecinin etkilediği belirtilen hata duyurusunda, şu sözlere yer verildi:
“TCK’nın 288. hususu düzenlemesine karşın, Devlet Bahçeli’nin ‘TTB’nin lider ve yöneticileri, hakkında en ağır cezai süreçlerin temin edilerek bu birliğin kapısına kilit vurulması’ üzere açıklamaları, Ulusal Savunma Bakanının ‘Anayasal kurumların açık ve net formda halini göstermesi, tarafını belirli etmesi’ daveti, keza Adalet Bakanının ‘Terör örgütünün ağzıyla konuşuyorlar’ üzere açıklamaları, yargı kurumlarına müdahale etme gayeli açıklamalardır. Olaylar alt alta sıralandığında, müvekkilin tüm temel hakları çiğnenerek linç edilmesi için kamuoyu önüne atılması ve tutuklanmasıyla biten toplam süreç ile siyasi iktidarın açıklamaları ortasındaki temas kolaylıkla görülebilir.”
EV ARAMASINDAKİ TEM AMİRLERİ İLE POLİSLERDEN DE ŞİKAYETÇİ
Fincancı, 26 Ekim’de İstanbul’daki mesken aramasına katılan Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Uğraş Şube amiri, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Uğraş Şube amiri ve polis memurlarından şikayetçi olundu. Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıklarına başka farklı yapılan kabahat duyurusunda, şüphelilerin tespiti ile haklarında “Görevi berbata kullanmak”, “Özel hayatın saklılığının ihlali” ve “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” cürümlerini düzenleyen TCK 257, 134 ve 288. hususları uyarınca soruşturma yapılması ve cezalandırılmaları için iddianame düzenlenmesi talep edildi. (HABER MERKEZİ)