Gişe sayılarıyla istenilen düzeylere bir türlü ulaşamayan sinema salonları ve Türkiye’de tanınan kültürün başat aktörlerinin yeni sinemalarını kendi mecralarına transfer eden dijital platformalar ortasında rekabetin giderek kızıştığı görülüyor. Bilhassa pandemi devrinde sıkıntı vakitler geçiren sinema salonları 2023 yılına girerken hâlâ eski günlerini yakalayamadı. Son yıllarda yükselişe geçen dijital platformlar ise televizyon yayıncılığıyla rekabetin ötesine geçerek artık sinema sinemalarıyla de gündeme gelmeye başladı. Yılın son ayında iki yerli güldürüyle; Şahan Gökbakar’ı yıllarca gişe rekortmeni yapan “Recep İvedik” serisinin 7. sineması ve başarılı dizileriyle sevilen komedyen Gülse Birsel’in “Yılbaşı Gecesi” sinemasıyla ses getiren Disney+, sinema salonlarına önemli bir rakip olduğunu gösterdi. Lakin tıpkı devirde direktörlüğünü Murat Şeker’in üstlendiği “Çakallarla Dans 6” sineması vizyona girdiği hafta sonu, dönemin en uygun gişe açılış sayısına ulaşırken, “Bergen” sinemasından sonra yılın en yeterli açılışını yapan yerli sinema olarak sinema salonlarına yine ümit oldu.
“Film sinema salonunda mı izlenir, dijital platformda mı?” sorusu tartışılmaya devam ederken direktör Şeker’e, Şahan Gökbakar’ın toplumsal medya hesabında yaptığı “Recep İvedik” sinemasının neden dijital platformdan vizyona girmesinin daha uygun olduğunu konusundaki açıklamasını sorduk.
TÜRK SİNEMASININ NEFERİYİZ
Şeker, “Çakallarla Dans”ın kendisine has bir seyircisi olduğuna değinerek, “Filmin hayranlarıyla gönülden gönüle kurduğumuz bir köprü var. Böylesine bir devirde bile seyircinin ağır ilgi göstermiş olması bunun ıspatı. 200 bin sayısı hakikaten çok güzel bir sayı, zira uzun mühletten beri kapalı gişe salonlar olmamıştı. Bize de takım olarak büyük bir motivasyon kaynağı oldu açıkçası. Bölüm de çok keyifli oldu, çok fazla telefon alıyoruz sinema salonu sahiplerinden; ‘Allah razı olsun, sayenizde aylar sonra rahatladık’ üzere şeyler söylüyorlar. Biz Türk sinemasının neferiyiz. Tüm bölüm olarak hepimiz birebir gemideyiz ve Türk halkı da bunu her vakit destekledi, desteklemeye de devam ediyor” diyor.
Şahan Gökbakar’ın sinema salonları ile dijital platformları kıyaslamasının kategorik olarak yanılgılı olduğuna işaret eden Murat Şeker, şunları söylüyor: “Türk sinemasının gişe rekortmeni şahıs olmamış olsa öbür türlü algılayabilirdik. Lakin bunu söyleyen şöhretini sinemadan alan insan söylediğinde bu biraz şanssız olarak kıymetlendirilir. Zira dijital platformlar televizyonun ikamesi, alternatifidir sinemanın değil. Bu aslında biraz şuna benziyor; maçı izlemek için stadyuma gitmek yerine konuttan daha ucuza hem de hiç zahmet etmeden maçı izleyebilirsin. Ancak hiçbir aktivite bir futbol maçına bilhassa bir derbi maçına ki bizim tanınan gişe sinemaları ona tekabül ediyor, stadyumda izlemekten daha keyifli olabilir mi? Yani bir ortada tıpkı şeyleri hissetmesi duygusu nasıl karşılaştırılabilir. Dijital platformlar da televizyon da olduğu üzere konutta oturularak ferdi, meskende tüketilen oluşumlar. Sinema ise kitlesel, bir ortada olmayı gerektiren bir cümbüş biçimi. Hasebiyle Şahan’ın örneği yanlış, mantıksız ve bahtsız bir paylaşım olmuş.”
SEKTÖRE AYIP EDİLİYOR
Şeker, Gülse Birsel ile Şahan Gökbakar’ın dijital platforma iş yapmasını ayırmak gerektiğine değinerek, “Gülse Birsel de bir televizyon yıldızı, genelde de şu an daha çok aslında televizyon dizilerinin versiyonları dijital platformlarda yapılıyor. Sinemadan platforma transfer olan az örnek var Gülse Birsel aslında özünde bir televizyon yıldızı. Münasebetiyle Şahan’la durumu farklı. Türkiye’de bütün şanını şöhretini sinemaya borçlu bir insan kendi seyircisine ve dala ayıp ediyor. Kaldı ki platform yöneticilerinin bile bu Şahan’ın bu değerlendirmesinden mutlu olacaklarını düşünmüyorum. Ayıca Recep İvedik sinemasının bir sinema salonunda galası yapılacak ve vizyondaki sinemalarda şu an reklamı da dönüyor. Madem sinemalara gidilmemesi öneriliyorsa neden oraya reklam veriyorsun” sözünde bulunuyor.