Salman Rüşdi’ye Saldırı Sonrası İran Basını: ‘Sıra Trump’ta’

İran idaresi evvelki gün ABD’de Salman Rüşdi’ye düzenlenen hücum karşısında sessizliğini korurken, ülkedeki muhafazakar medya ‘saldırıdan duyduğu memnuniyeti’ tabir ediyor, buna rağmen reformistler ise ‘saldırının nükleer mutabakatın canlandırılması görüşmelerine ziyan verebileceğini’ belirtiyor.

Rüşdi, 1988 yılında yayınlanan ‘Şeytan Ayetleri’ kitabı nedeniyle gericilerin büyük reaksiyonunu topladı. Periyodun İran başkanı Ayetullah Humeyni tarafından 14 Şubat 1989’da Rüşdi hakkında ‘ölüm’ fetvası yayınlandı. Humeyni’den sonra İran liderliği makamına gelen Ali Hamaney de Rüşdi hakkındaki fetvanın ‘değiştirilemez’ olduğunu belirtti. Rüşdi’nin başına bugüne kadar İran’da yaklaşık 4 milyon dolar ödül konuldu.

İran’da yaklaşık bir yıl evvel seçimleri kazanan Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi nükleer mutabakat aksisi muhafazakarların dayanağıyla iş başına geldi. 2015 yılında P5+1 ülkeleriyle imzalanan nükleer muahededen ABD’nin çıkması İran’da muhafazakarların elini güçlendirse de bugünlerde muahedenin hayata geçirilmesi için taraflar ortasında görüşmeler sürüyor.

Geçtiğimiz günlerde Viyana’da düzenlenen toplantı sonrasında Batılı taraflar, nükleer muahedeyi hayata geçirecek en son metnin hazırlandığını duyurdu.

Anlaşmada sona gelindiği belirtilen bugünlerde Rüşdi’ye yapılan taarruz, muhafazakar ve reformistler ortasında tartışmalara yol açtı. İran idaresi bu mevzuda bir açıklama yapmazken, muhafazakarlar olaydan duydukları memnuniyeti söz etmekten geri durmadı.

İran başkanı Hamaney’e yakınlığıyla bilinen muhafazakar gazetelerden Keyhan’da, ‘Rüşdi, ilahi intikama uğradı. Sıra, Trump ve Pompeo’da’ başlığıyla yayımlanan makalede, ‘New York’ta mürted ve habis Rüşdi’ye saldıran o yiğit adama aferin.’ sözlerine yer verildi.

Devrim Muhafızları Ordusu’na yakınlığıyla bilinen bir öteki muhafazakar gazete ‘Gaipten gelen kurşun’ başlığını tercih ederken ‘Cam-i Cem’ gazetesi de ‘Şeytanın gözü kör oldu’ başlığını kullandı.

İran’ın Batı ile nükleer müzakerelerini yürüten heyetin danışmanı Tahran Üniversitesi hocalarından Muhammed Marandi, Twitter hesabından paylaştığı bildirisinde, ‘İslam’a ve Müslümanlara karşı sonsuz nefret tohumları eken bir müellif için gözyaşı dökecek değilim. Rüşdi, postkolonyal romancı kılığına giren imparatorluğun bir piyonudur.’ sözlerine yer verdi.

Marandi, eski ABD Lideri Donald Trump devrinde ulusal güvenlik danışmanlığı yapan John Bolton’a yönelik İran’ın suçlandığı suikast savlarının akabinde bu olayın gerçekleşmesine dikkati çekerek, ‘Muhtemel bir nükleer muahedeye yaklaştığımızda, ABD’nin Bolton’la ilgili savları ve sonra bu olayın gerçekleşmesi garip değil mi?’ değerlendirmesinde bulundu.