Esmanur GÜLBAHAR – M. Taha ÇELİKBAŞ – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) – Uzman Psikolog Uğur Kartum, son periyotlarda sorunlu bağların arttığına ve sağlıklı bağlantının temel özelliklerini incelerken kendimize sormamız gereken kıymetli sorular olduğuna dikkat çekerek, Herkes Duysun mikrofonuna mevzu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Son periyotlarda danışan profilini incelediğimizde evli, 30-50 yaş ortası bayanların daha çok geldiğini gördüklerini belirten Kartum, “Bazen de uzun alakalarda yahut nişanlılık devrinde psikoterapi gereksinimi doğabiliyor. Ülkemizde sorunlu bağlar eskiye nazaran epey artmakta. Bunun birtakım organik sebepleri olabiliyor. İnsanların biraz daha az tahammülü olması yahut kendi ferdi ömürlerinde mutsuz süreçlerini devam ettirmesi ya da kendi ile ilgili meseleleri çözemeden bir ilgiye başlamaları sorunlu alakaları doğurabiliyor. Bağlantıların birtakım temel özellikleri var. Bunları incelerken kendimize şunu sormalıyız: ‘Ben kimim? Neyim? Hayattan ne bekliyorum? Partnerim benim gereksinimlerimi karşılayabilecek mi? Ben onunla bir yol yürüyebilecek miyim?’ Her bağlantı aslında bir çıkar ilgisidir ve bu çıkarların ortak noktasında buluşmasından sonra devam eder. Arkadaşlık münasebetleri de böyledir. İnsanların çıkarları çatıştığı vakit yahut anlaşamadıkları vakit münasebetlerin yürümesi çok daha sıkıntı oluyor, bilhassa evlilik ve nişanlılık periyodunda kimi şeyler zorla yürüyor. İnsanların evvel kendilerine ‘Ben ne bekliyorum? Ne istiyorum? Nasıl bir ömür istiyorum? Partnerim bunu ne kadar karşılayabilir? Ne kadar ortak bir yol devam ettirebiliriz?’ sorularının karşılıklarını vermeleri gerekiyor.” diye konuştu.
https://youtu.be/P-U6c4brsOs
ÇİFT TERAPİSİNİN KIYMETİ NEDİR?
Çift terapisinin değerine de değinen Kartum, “Ayrı farklı da gelebiliyorlar, birlikte de gelebiliyorlar. Öncelikle çift terapilerindeki en büyük sorun çoklukla bir tarafın zorlamasıyla olan süreç. Bu biçimde sürecin ilerleyebilmesi çok daha güç. İki tarafın da ‘Evet bizim sorunumuz var, bu sorunu aşmalıyız ve bağımız için bir tahlil aramalıyız’ noktasında hemfikir olmaları lazım. Yoksa bir tarafın zorlamasıyla olan terapilerin başarılı olma ihtimali azalıyor. Bir taraf sorun olmadığını düşünüyor, bir taraf ise sorun olduğunu düşünüyor. İki tarafın da bunda hemfikir olması gerekiyor. ‘Biz bir yardım almalıyız, bir uzmana danışalım ve evliliğimiz için en güzel süreci yönetelim’ diyebilmeliler. Bu epeyce kıymetli bir nokta. Bu mevzuda hemfikir olunması, sağlıklı bir sürecin ilerletilmesindeki en kıymetli faktörlerden bir tanesi” dedi.