Sağlık ve Toplumsal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Genel Başkanı Semih Durmuş, “Ülkemizde 2022 yılının birinci 6 ayında 136 sıhhatte şiddet olayı yaşandı. 234 saldırgan tarafından gerçekleştirilen olaylarda 226 sıhhat işçisi, şiddetin kurbanı oldu. Bu vahim tablo gelinen noktayı açıkça ortaya koymaktadır” dedi.
Sağlık-Sen Genel Lideri Semih Durmuş, Sağlık-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM) tarafından sıhhatte şiddetle ilgili birçok bulgunun yer aldığı ‘Sağlıkta Şiddet Araştırması’nı, Memur Sendikaları Konfederasyonu’nda (Memur-Sen) düzenlediği basın toplantısında açıkladı. Durmuş, sıhhat çalışanlarının ağır çalışma şartları, uzun mesailer ve nöbetler, fiyat adaletsizliği ile hem şahsî hayatlarını hem aile hem de toplumsal ömürlerinin olumsuz etkilendiğini söyledi. Bu sıkıntılara şiddetin de eklendiğini tabir eden Durmuş, “Sağlık çalışanlarının tamamı, mesleksel ömürlerini şiddetle burun buruna geçiriyor. En son mayıs ayında sıhhatte şiddet kabahati, katalog hata kapsamına sokuldu. Geçtiğimiz yıllarda da caydırma maksatlı yasal düzenlemeler yapılmıştı. Ne yazık ki tüm bu düzenlemelere karşın şiddet artarak devam ediyor. Bu da demek oluyor ki yasal düzenlemelerle sorunun önü alınamıyor. Zira sorun çok taraflı olduğu üzere çok boyutlu da. Bu türlü olduğu için de sıhhat işçilerinin can güvenliği risk altında olmaya devam ediyor” diye konuştu.
“Güvenlik tedbirlerinin artırılmaya başlandığını görüyoruz”
Semih Durmuş, Sağlık-Sen olarak her ay nizamlı olarak sıhhat çalışanlarına yönelik şiddet raporunu yayınladıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:
“Bu bilgilere nazaran; ülkemizde 2022 yılının birinci 6 ayında 136 sıhhatte şiddet olayı yaşandı. 234 saldırgan tarafından gerçekleştirilen olaylarda 226 sıhhat işçisi, şiddetin kurbanı oldu. Elbette bu sayılar bizim tespit edebildiklerimiz. Gerçek tablo, bu bilgilerin çok daha fazlası. Bu vahim tablo, gelinen noktayı açıkça ortaya koymaktadır. Konya’da Hekim Ekrem Karakaya’nın vazifesi başında bir hasta yakını tarafından kurşunlarla katledilmesi, herkese sorunun ne kadar hayati olduğunu bir sefer daha gösterdi. Hocamıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Yaşanan bu elim hadisenin akabinde kimi hastane girişlerinde güvenlik tedbirlerinin artırılmaya başlandığını görüyoruz. Bu adımın, ülke genelinde hemen yaygınlaştırılmasını temenni ediyoruz. Sıhhat merkezlerinin yol geçen hanı, sıhhat çalışanlarının da sahipsiz olmadığı herkese kararlılıkla gösterilmelidir.”
“Araştırma 2 bin 124 sıhhat çalışanı ile gerçekleştirildi”
Durmuş, SASAM tarafından hazırlanan Sıhhatte Şiddet Araştırması’nın 2 bin 124 sıhhat çalışanı ile gerçekleştirildiğini kaydederek, “Katılımcıların çalışma özellikleri incelendiğinde, çalışanların yüzde 58’inin 40 ila 60 saat ortasında çalıştığı görülmektedir. Bu oran, olağan bir memurun haftalık çalışma saati olan 40 saatin hayli üzerindedir. Bununla birlikte yüzde 12’sinin çalışma saatleri 60 saatten de fazladır. Bu durum, sıhhat çalışanlarının çalışma müddetlerinin uzunluğuna işaret etmektedir. Bunun yanında çalışma standartlarının masa başı olmadığı, daima tempolu bir halde, farklı sıhhat meseleleri olan, farklı şahıslarla muhatap oldukları unutulmamalıdır. Sıhhat çalışanlarının yüzde 82’si iş yerinde şiddetle müsabaka konusunda telaş yaşadıklarını belirtmişlerdir. İştirakçilerin yüzde 71’i ise daha evvel çalışma arkadaşlarının şiddete maruz kaldığına tanıklık etmiştir. Yani şiddet, çalışanlar için hayali bir anlatı değildir. Meslek hayatı boyunca en az bir sefer rastgele bir şiddet cinsine maruz kaldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 67’dir. Sıhhatte fizikî şiddetin vuku bulma oranı yüzde 25, ruhsal, sözel şiddetin gerçekleşme oranı da yüzde 66’dır. Gerisi farklı şiddet tiplerine giriyor. Bu da demek oluyor ki her 4 sıhhat çalışanından 1’i fizikî şiddete, her 10 sıhhat çalışanından 7’si ruhsal, sözel şiddete maruz kalmaktadır” sözünü kullandı.
“Şiddetin en fazla gerçekleştiği yer öncelikli acil servisler”
Durmuş, ankete katılanlar kapsamında şiddetin yüzde 48’inin hasta ve hasta yakınlarından, yüzde 34’ünün hasta yakınları tarafından, yüzde 12’sinin de hastalar tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Durmuş, ” değerlendirmesinde bulundu.
“Çözüm yolundaki adımlar bir an evvel başlatılmalı”
Sağlıkta şiddeti kararlı tahlil adımlarıyla büyük ölçüde azaltmanın mümkün olabileceğini söz eden Durmuş, şu tabirleri kullandı:
“Araştırma bulgularından da anlaşılacağı üzere iştirakçiler, şiddeti önlemeye yönelik tek bir husus üzerinde durmamış birden fazla tahlil teklifini araştırma kapsamında paylaşmışlardır. Bu manada alınacak önlemlerin eş vakitli olması ise sıhhatte yaşanan şiddetin önlenmesinde çok daha tesirli olacaktır. Sistemde yapılacak değişiklikler, kademeli istihdam artışları, eğitimler verilmesi, toplumda hassaslık artırıcı çalışmalara yer verilmesi ve medyanın şiddet olaylarına ait haber lisanının özendirici olmaması, kısa vadede tesirini gösterecektir. Bunun yanında yaşanan olayların failleriyle ilgili isimli mercilerin müsamahakar davranmaması da epey değerlidir. Sıhhat çalışanlarına yönelik şiddeti sıfırlamak mümkün olmasa da minimize etmek mümkün. Bunun için yapılması gereken, tahlil yolundaki adımlara bir yerden bir an evvel başlamaktır. Öbür türlü şiddet bulutunun karalığı her geçen gün artıyor. Bu durum karşısında sıhhat çalışanları korkuyor, içe kapanıyor ve meslekten ya da kamu hizmetinden uzaklaşıyor.” (DHA)