Sağlık emekçileri Meclis’e sunulan ve görüşmeleri devam eden yasa teklifine karşı bugün iş bıraktı. Sağlık ve meslek örgütleri birçok ilin il sağlık müdürlüğü önünde ya da hastane önlerinde basın açıklaması gerçekleştirecek.
Sağlık emekçileri İzmir’de basın açıklaması yapacak
İzmir’de de saat 12.30’da İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelecek olan sağlık emekçileri “TBMM Genel Kurulu’na sunulan haklarımızı gasp eden düzenlemeyi kabul etmiyoruz” diyerek bir basın açıklaması yapacak.
Açıklamanın devamı şu şekilde:
30 Haziran 2022 tarihinde “Ceza yönetmeliği” olarak adlandırdığımız Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği yayınlanıp 1 Temmuz 2021 de yürürlüğe girdiğinden beri Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Çalışanları olarak itirazımızı ve taleplerimizi duyuruyoruz.
Aylardır Sağlık’ta şiddetin durdurulması başta olmak üzere çalışırken ve emeklilikte insanca yaşanacak temel ücretler, insanca ve güvenli çalışma ortamları, hak ettiğimiz ek gösterge artışlarını, yeterli ve gerekli sağlık çalışanı istihdamını ve aynı zamanda halkımız için ücretsiz, ulaşılabilir ve nitelikli sağlık hizmeti istiyoruz.
İş güvencesi ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin geri çekilsin, koruyucu sağlık hizmetlerine sahip çıkılsın, tüm Aile Sağlığı Merkezleri yeterli ve güvenli koşulları sağlanmış kamu binalarında oluşturulsun, cari ödenekler günümüz enflasyon koşullarıyla başa çıkabilecek şekilde arttırılsın diyoruz.
‘Aşırı iş yüküne, baskıya, haksız idari uygulamalara son verilsin’
Aşırı iş yüküne, baskı, haksız ve hukuksuz idari uygulamalara son verilsin istiyoruz. Sağlık Bakanlığı aylardır bizi duymadı, görmedi, dinlemedi.
Geçen hafta gündeme gelen “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi “ile de bunu itiraf etmiş oldu.
Hekim ve Sağlık çalışanlarının mali ve özlük haklarının iyileştirilmesini de içerdiği iddia edilen kanun teklifi TBMM Sağlık Komisyonu’nda 8/6/2022 tarihinde görüşüldükten sonra 10.06.2022 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda aynen kabul edildi.
‘Yeni hak gaspları, iş güvencesini yok sayan sözleşme oyunları’
Kamuoyuna, “sağlık çalışanlarına yapılacak çok büyük iyileştirmeler olacak” şeklinde yansıtılan bu kanun teklifi mali ve özlük hakları bakımından taleplerimizi karşılayacak nitelikte değildir. Aksine yeni hak gaspları, performansa dayalı ücretlendirme hesapları ve iş güvencesini yok sayan sözleşme oyunları ile bir tuzaktır. Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Çalışanlarının özlük ve mali hakları konusunda hiçbir maddeye yer verilmemiş olması sebebiyle tamamen eksik ve haksızdır.
‘Sağlık sisteminin çöküşünü körükleyen bir tercih’
2021 Aralık ayında yayınlanıp geri çekilen hekim, diş hekimi ile emekli hekim ve diş hekimlerinin özlük haklarına yönelik düzenleme ile kıyaslandığında sağlık sisteminin çöküşünü körükleyen bir tercihtir.
Teklifin tek iyi yanı tüm meslek örgütü, kurum ve sendikaları birleştirdi’
15 Haziran 2022 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek bu kanun teklifinin sadece tek bir iyi tarafı vardır. İçeriği ve niyeti o kadar kötüdür ki sağlık alanındaki tüm meslek örgütü, kurum ve sendikaları 15 Haziran tarihinde birleştirmiştir. Sorun ve taleplerde ortaklaşan tüm örgütler hep birlikte aynı tarihte iş bırakma kararı vererek itiraz ve kararlılığı açıkça ve net olarak göstermektedir.
‘Taleplerimiz karşılanana kadar mücadeleyi büyütmeye kararlıyız’
Hak mücadelesinde ön saflarda yer alan Birlik ve Dayanışma Sendikası, birlik ve dayanışmayı önceleyen ve önemseyen duruşu gereği 15 Haziran’da tüm yurtta iş bırakma kararı almıştır. Mesleki, mali ve özlük hakları kazanımları sağlanana ve taleplerimiz karşılanana kadar mücadeleyi arttırmaya ve büyütmeye karalıdır.
‘Dönüştürülen sağlık sistemi bilimsel gereklerden çok uzak’
Dönüştürülen sağlık sistemi, toplumun sağlığını korumaktan, tıbbi, sosyal ve bilimsel gereklerden çok uzaktır. Niteliği, önemi, önceliği ticari aracılara teslim edilmiştir. Sistemin olumsuzluklarını emeği, özverisi ve çabası ile telafi eden hekim ve sağlık çalışanları, olması ve yapılması gerekenleri en iyi bilenlerdir. Dolayısıyla kendi mücadelesiyle tüm toplumun sağlık hak ve menfaatini savunmaktadır. Sağlığın tarafları ile olan bu ayrıştırılamaz bütünlük ve doğal bağlılık nedeniyle bu mücadele, daha iyisi ve doğrusu mümkün olana kadar devam edecektir.”