Kitabın ilk yarısında Binbir Gece Masalları’nın keşfine ve masalların tarihsel kökenine derinlemesine bir bakış sunan Usta, ikinci bölümde ise kendi çevirdiği sekiz örnek üzerinden bu kadim masallarda ütopyanın izini sürüyor, tarihsel ve toplumsal işlevlerini inceliyor.
Yüzyıllar önce anlatılmış masalları bugün hâlâ sevmemizin, aynı şevkle okumamızın sebebi nedir? Çünkü onlar bize, unutulmaya yüz tutan eski “demokratik” geleneklerimizi hatırlatır.
Çünkü gerçek hayatta adil ve dürüst olanın zalim ve dürüst olmayanı yere çalmasından hoşlanırız. Çünkü masallar dünyasının insan-doğa uyumuna hasretiz.
Sadık Usta dimağı
Ütopya ve Masalbilim’de, dünya çapında pek çok büyük yazara ilham olmuş, anlatıldığı günden bu yana etkileyici tonunu yitirmemiş Binbir Gece Masalları Sadık Usta’nın dimağında damıtılarak bambaşka bir forma bürünüyor.
Masallar ve ütopyalar
Masalları ve ütopyaları yan yana getirip Batı’nın Doğu yaratıcılığına duyduğu ilginin temellerini öğrendikten sonra, Sadık Usta çevirisiyle ikinci bölümdeki yerlerini alan masalları yeni bir merakla okumamak mümkün değil