İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının takipsizlik kararında, Umut Tuğcu’nun 5 Kasım 2020’de Etiler’de özel bir klinikte saç ekimi yaptırdığı, taburcu edildikten sonra meskeninde kötüleştiği anlatıldı.
Tuğcu’nun, kaldırıldığı Amerikan Hastanesi’nde yapılan müdahaleye karşın hayatını kaybettiği hatırlatılan kararda, İsimli Tıp Kurumu raporuna yer verildi.
Raporda, Tuğcu’nun öz geçmişinde hipertansiyon hastalığı bulunduğu vurgulandı. Sıhhat çalışanının sözlerine nazaran, saç ekimi sırasında genel olarak sıhhat durumu stabil seyreden Tuğcu’nun tansiyonunun bir sefer düştüğü aktarılan raporda, sabah 09.00 sıralarında başlayan sürecin 17.00’de sona erdiği, Tuğcu’nun 18.00’de konutuna gittiği kaydedildi.
Tuğcu’nun annesinin sözüne nazaran, oğlunun kendisini halsiz ve makûs hissettiği aktarılan raporda, 18.30 sıralarında şuurunu kaybeden Tuğcu’ya, hastanede tekrar canlandırma süreci yapıldığı fakat karşılık alınamadığı, vefatının akut miyokard enfarktüsü (kalp krizi) sonucu meydana geldiği kaydedildi.
Raporda, saç ekiminin istek üzerine yapılabileceği ve sürece uygun olduğu belirtildi. Süreç sırasında preoperatif anestezi kıymetlendirme formu, süreç sırasında sedasyon (anestezi) takip formu ve operasyon notu düzenlenmemesinin eksiklik olduğu söz edilen raporda, bu evrakların eksiliği nedeniyle operasyon tekniği ve süreç sırasında sedasyon altındaki tıbbi duruma ait kıymetlendirme yapılamadığı vurgulandı.
Sağlık çalışanının, şahısta süreç sırasında sıvı tedavisine karşılık veren hafif tansiyon düşüklüğü dışında bir patoloji gelişmediğini belirttiği aktarılan raporda, bu sözlerin doğruluğunun kabulü halinde sıhhat çalışanına tıbbi kusur atfedilemeyeceği değerlendirildi.
Takipsizlik kararında, Tuğcu’nun vefatının meydana gelişinde üçüncü bireylere atfedilebilecek kast yahut kusurun varlığına ait rastgele bir kanıta rastlanılmadığı belirtilerek, sıhhat işçisi şüpheliler M.Ç, H.T, G.T, F.Y. ve D.M. hakkında “taksirle vefata neden olmak” hatasından takipsizlik kararı verildiği aktarıldı.