Sabah müellifi Dilek Güngör, “Kaş yaparken göz çıkarmamak’ için EYT düzenlemesi yapılırken taşeron konusunda da farklı tahliller getirilmeli” fikrini lisana getirdi.
Güngör yazısında, “Örneğin, bu mevzuda kademeli bir geçiş öngörülebilir. Böylelikle, emekliliği isteyen fakat şu anda konutundaki koşullar (çocuğunun okulu, konutunun taksidi, borçlarının ödemesi vs) gereği olmayı düşünmeyenler için bir kapı aralanır. Bir diğer konu da şu… EYT’liler 1999’daki kurallara nazaran mi yoksa bugüne nazaran mi emekli edilecek? Mevcutta, sürdürülebilir toplumsal güvenlik sistemi için 1 emekliye karşılık 4 etkin sigortalı çalışan olmalı. Türkiye’de bu oran 2’nin üzerine çıkmıyor. Kısacası, burada aktüeryal denge nasıl korunacak? EYT probleminin tahlile kavuşturulmasını destekliyorum. Ama her şeyin en ince detayına kadar enine uzunluğuna düşünülmesi gerektiği taraftarıyım. Çünkü geçmişte birkaç kez başımıza geldi. ‘Taşeron sorunu sona erdi’ denildi, düzenleme yapıldıktan sonra tam olarak o denli olmadığı anlaşıldı. Minimum fiyat vergi dışı kaldığında sevinildi, sonra vergi tarife dilimleri en az taban fiyat yahut yine değerleme oranında artırılmadığı için emekçi fiyatlarında kayıp yaşadı. Kısacası demem o ki, bir sorunu çözmek için yola çıkıp, yeni problemler yaratmamak gerekiyor.” sözünü kullandı.