Rize il merkezinde yaşayan Erhan Taşpınar daha öncede kendisine hediye edilen keçi yavrusuna evladı gibi baktığından ötürü gündeme gelmişti.
Adını “Karamel” koydu
Taşpınar bu sefer bir aylıkken aldığı buzağıyı Rize Merkez’de oturduğu binanın 5. katındaki dairesinde bakıyor. Taşpınar, ismini ’Karamel’ koyduğu buzağını beş aydır buzağını bir bebekten farksız biberonla besleyerek bakıyor. Taşpınar, bebek gibi baktığı buzağısını nereye giderse gitsin hiçbir zaman yanından ayırmıyor. Rize Merkezde yürüyüşe çıkan Taşpınar, buzağını da yanına alarak geziyor. Rize sokaklarında gezen buzağı Rize’nin maskotu haline geldi.
“Bir evlattan daha yakın”
İHA’nın haberine göre; baktığı buzağının insanlar gibi zararı dokunmadığını ifade eden Taşpınar, “Ben hayvanları cidden çok seviyorum çünkü hayvanlar çok zararsızdır. Bazı insanlar hayvanlara işkence ediyor. Sokak hayvanlarının bir yerde toplanıp beslenmesi gerekiyor. Sokaktaki hayvanların hepsi aç perişan bir şekildeler. Ben hayvanların saldırmasını pek yadırgamıyorum. Sonuçta bunlar bir hayvan. Kimlerle dolaştıysam onlar hep bana zarar verdi. Bu buzağı bana zarar vermiyor. Her zaman yanımda. Ben sadece buzağımla dolaşıyorum. Bu hayvan beni mutlu ediyor. Bir evlattan daha yakın insana. Bu anlatılmaz bir şey yaşanması gerekiyor. Ben böyle bir sevgi görmedim” dedi.
“Hiçkimsenin almaya parası yetmez”
Kendisinin ölmediği sürece buzağını bakacağını söyleyen Taşpınar, “İnternetten araştırarak organik bir süt aldım. Biberonun içine biraz da kestane balı da koydum ki içindeki pislikleri atsın. İnternetten araştırma yapınca hayvanlarla ilgili bilgi öğrenebiliyorsun. Şu anlık Allah’a şükür hiçbir sıkıntısı yok. Ben yaşadığım müddetçe ona bakacağım. Eğer bana bir şey olursa kim bakar ilmiyorum. Kolay kolay da kesmem de kestirmem de. Hiç kimsenin buzağımı almaya da parası yetmez” diye konuştu.
“Bana baktıkça gözleri yaşaran bir hayvan”
Buzağının çok duygusal bir hayvan olduğundan ötürü kendisine baktığı zaman gözlerinin yaşardığını sözlerine yansıtan Taşpınar, “Buzağımı köye göndersem kimse bakamaz. Annem babam köyde ama onların işi olduğu için ilgilenemezler. Bunu oraya göndersem bile bensiz hayatta durmaz. Yemek yemez bağırır bu seferde hasta olur. Hasta olunca da ölür. Ben onu biliyorum çünkü çok duygusal bir hayvan. Bana baktıkça gözleri yaşaran bir hayvan. Bende buradaki işleri tamamladığım zaman köyüme götüreceğim. Büyütebildiğim kadar büyüteceğim. Şu ana kadar kimseden kötü bir tepki almadım. 7’den 70’e herkes diyor ki maşallah çok iyi bakıyorsun diyor. Zaten dananın bir evde beslenmesi Karadeniz’de bir ilk. Sabahları binanın bahçesinde bakıyorum onu ama gece olunca dışarıda köpek yada başka bir şey ona zarar verir diye evimin balkonunda bakmak zorunda kalıyorum. Biraz daha alışsın bana onu köyüme çıkartacağım. Yaşamımı orada sürdüreceğim bir daha da Rize Merkez’e gelmeyeceğim” şeklinde konuştu.