Prof. Dr. Tufan Tükek’ten Bayram uyarısı: “Salgında bir alevlenmeyle karşı karşıyayız”
“Vaka sayılarının artmasını bekliyoruz”
” İstanbul‘daki çok hadise sayısının Anadolu’ya yayılacağını söyleyebiliriz”
İSTANBUL – Covid-19 olaylarındaki artışa ait açıklamalarda bulunan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Maalesef şu anda salgında bir alevlenmeyle karşı karşıyayız. Ülkemizde turistik akımlarının çok ağır olduğu bu periyotta, bir de bayram nedeniyle kaynaşma olacağı kaçınılmaz. Virüsün taşınmasının çok safhaya ulaşacağını ve bayramdan sonra hadise sayılarının çok artacağını bekliyoruz. İstanbul’daki çok hadise sayısının maalesef Anadolu’ya da yayılacağını söyleyebiliriz” dedi.
Son günlerde Covid-19 hadise sayılarında yükseliş yaşanırken uzmanlar Kurban Bayramı ve yaz tatilleri sebebiyle uyarıyor. İstanbul Üniversitesi-İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, bayramda ve tatil noktalarında kalabalık ortamlarda yakın temas halinde olunmasının bulaş oranını artırarak hadise sayılarında yüksekliğe neden olabileceğine dikkat çekti. Tükek, maske, aralık ve hijyen kurallarına ahengin elden bırakılmaması gerektiğine vurgu yaparken salgındaki son durum ve maymun çiçeği virüsüne ait değerlendirmelerde bulundu.
“Vaka sayılarının çok artacağını bekliyoruz”
Covid-19 olay sayısındaki son durum ve Kurban Bayramı’nda yaşanabilecek hareketliliğin tesirlerine ait açıklamalarda bulunan İstanbul Üniversitesi-İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Yaz aylarında beklentimizin dışında bir artışla karşılaştık. Ortamlarda korunma önlemlerinin zorunluluğunun kalkması, insanlarda ‘korona virüs bitti’ algısı oluşturdu. Bu algının bize yansıması yaz ortasında bu türlü bir çok çoğalmayla oldu. Yurt içi, yurt dışı ziyaretler, daima olarak yurt dışından gelenler, turistik konvoylar vs. bu manada virüs daima olarak taşınıyor. Münasebetiyle bu türlü bir ortamda virüsün Türkiye’ye gelmesi ve tekrar bir salgın yapması kaçınılmazdı. Maalesef şu anda salgında bir alevlenmeyle karşı karşıyayız. Bir kişinin bu hastalığı geçirmesi her vakit bir risk, uzun devirde de nasıl bir tahribat bıraktığını bilmiyoruz. Bu virüsü geçirenlerde yakın vakitte da yeniden öbür müşahedelerimiz de oluyor, öbür hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Münasebetiyle hiç geçirmemek çok uygun fakat şu anda temmuzun ortasına gerçek gelmekteyiz ve önümüzde de bayram var. Zati turistik akımların çok ağır olduğu ülkemizde bu devirde bir de bayram nedeniyle kaynaşma olacağı kaçınılmaz, virüsün taşınmasının çok safhaya ulaşacağını ve olay sayılarının çok artacağını bekliyoruz. Zorunluluğun ortadan kalkmasını yanlış anlayanlar var, tamam mecburilik kalktı lakin gereklilik kalkmadı, daima söylüyoruz. Kesinlikle kendimizi, akrabalarımızı, büyüklerimizi koruyalım usulünde yaklaşımlarımız var. En azından çok yakın arada sarılıp öpüşmelerin engellenmesi, el yıkama alışkanlığının artarak devam etmesi, gerekli ortamlarda maskeden yararlanılması son derece değerli bunlar hastalığı önemli manada azaltan faktörler. Bunlar en azından bulaşı azaltarak salgının çok büyümesini engelleyecek tedbirler” halinde konuştu.
“Hastalığın ağır olduğu bölgelerden gelen insanlara PCR mecburiliği getirilebilir”
Prof. Dr. Tükek, kalabalık alanlarda maske kullanılması konusuna yönelik şöyle konuştu: “Toplu taşımalarda kesinlikle maske takılması, her bireyin bunu yapması değerli. Şayet hasta bir birey maske takmazsa o ortamda öbür bütün insanlara bulaştırabilir zira kimin şu anda hastalık geçirdiğini bilemediğimiz için kapalı ortamlarda maskenin herkes tarafından takılması değerli gözüküyor. Önlemler geri gelir ya da diğer bir şey mi düşünülür şu anda söylemek güç fakat eylül, ekim ayından sonra bilhassa tekrar kışa döndüğümüz periyotlarda Omicron’un da tekrar kendini yenilemesi yahut değiştirebileceğini varsayarak aslında yeni aşılara, rapellere muhtaçlığımız olduğunu bu noktada biliyoruz. Kesinlikle yapılması gerekiyor zira önümüzdeki kış periyodunda dünyada büsbütün tekrar bir salgın olabilir, salgın büsbütün terk etmiş değil dünyayı hatta birtakım bölgelerde tekrar alevli üzere gözüküyor. Yalnızca Hacdan gelenler değil, ülkemizde dışarıdan gelen çok sayıda insan var. Bilhassa hastalığın ağır olduğu bölgelerden gelen insanlara bu PCR mecburiliği yahut süratli test zaruriliği getirilebilir ya da havaalanlarında yapılabilir, bu testlerin yüzde 95’in üzerinde doğruluk oranları var”
“Maymun çiçeği şu anda korona virüs üzere bir tehdit oluşturmuyor”
Türkiye’de de tespit edilen maymun çiçeği virüsüne ait açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Tükek, “2000’li yıllardan beri var olan bir hastalık, yakın temasla bulaşıyor. Endemik olarak bu devam ediyor. Bir pandemi yok lakin var olduğunda hastalığı tespit edip kişiyi karantinaya almak lazım. En azından yakın etrafını uyarmak lazım. Zira yayılan ve bulaşıcı bir hastalık. Öteki bütün bulaşıcı hastalıklara uygulanan bütün yolların maymun çiçeği virüsüne de uygulanması gerekiyor. Dünyada korona virüs üzere bir tehdit oluşturuyor mu şu anda, hayır oluşturmuyor” sözlerini kullandı.
“İstanbul’daki çok olay sayısının Anadolu’ya da yayılacağını şimdiden söyleyebiliriz”
Prof. Dr. Tükek, “Ağır hastalar da görmeye başladık, başlangıçta görmüyorduk. Aşılamadaki, immün sistemdeki gerileme, tekrar enfekte olduğunuzda sizi önemli manada hasta yapabilir. O hususta çok önlemli, dikkatli olmak lazım. Hastaneye yatışlarda da bir artış var lakin bu olay sayısındaki artışa oranla daha düşük bir oran. Güya hastalık ortadan kalkmış üzere düşünülüyor aslında bu çabadaki bizim en büyük düşmanımız bu niyet. Yaz aylarında insanların tatil yörelerine gitmeleri, daha sıkı temas haline gelmeleri açık havada olacaklarını tez ediyorlar ‘bir şey olmaz’ diyorlar lakin yemek yeme alanlarında, kapalı ortamlarda birlikteliklerde hastalıklar artabiliyor. Kimi vatandaşlar yaz aylarında tatil yörelerinden çok köylerinde yahut memleketlerinde geçiriyorlar tabi o ortamda bir tane enfekte hadise bile olsa aslında bütün aileyi enfekte edebiliyor. Bunların temmuz ayından, bayramdan sonra çok artacağını varsayıyoruz. İstanbul’daki çok olay sayısının Anadolu’ya da yayılacağını şimdiden söyleyebiliriz maalesef. Enteresan bir vurdumduymazlık var, anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar, kabul etmiyorlar münasebetiyle işimiz çok zor” dedi.