Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’u tehdit ettiği savıyla gözaltına alınan Mustafa Y., sözünün akabinde isimli denetim kaidesiyle özgür bırakıldı. Şenol şüphelinin hür bırakılmasına reaksiyon gösterdi.
Prof. Dr. Esin Şenol, şüphelinin tutuklanması gerektiğini belirterek, “Mutlaka tutuklanması lazım. Zira bir seri cinayet işleyeceğini söylüyor ve bu cinayeti adım adım tanım ediyor. Gerçekleştirmek üzere buraya geliyor. Geldiğinde ise tek eksik benim. Beni bulamadığı için cinayet işlenemiyor. Ayrıyeten bu cinayetleri devam ettireceğini söylüyor ve tabibin yani benim iş yerime geliyor.
Kadına şiddet var. Toplumsal medyada adım adım suça teşvik var. Düzmece diploma var. Bu bireyle ilgili bana ‘tutuklanmaması için bir neden göster’ deseniz gösteremem ve ayrıyeten bu kişinin ne kadar değerli tehdit olduğu bilindiği için de bana muhafaza veriliyor.
Demek ki tehdit. Demek ki çok önemli bir tehdit. Bir vatandaş olarak düşündüklerimi söyleyip insanları umutsuzlaştırmak istemem. Hukuka güvenmek zorundayım. Bu iş bir yerde hukukla buluşmak zorunda.
Neden? Zira bu yalnızca Esin Şenol problemi değil. Bu, bu ülkede pandemi periyodunda pandemiyle ilgili gerçeklerin saptırılmasının peşine düşmüş muhalif bir bilim insanı problemi de değil. Bu şayet benim başıma bir şey gelirse Türkiye’nin altından kalkamayacağı bir sorun demek. Onun için bu kesinlikle hukukla buluşacak” diye konuştu.
Prof. Dr. Şenol, şikayeti üzerine polisin titiz bir çalışma yaptığını, tüm kameraların tarandığını, şüphelinin elindeki torba, dana lisanı, limonata alışverişi yapmasının tespit edildiğini söyledi.
Şenol, şüphelinin geçersiz diplomasıyla kanser tedavileri yaptığını ileri sürerek, “Niye ben ve niçin benden sonra öbür bilim insanları? Biz çok ağır pandeminin içinden geçiyoruz ve pandemik süreç âlâ yönetilmediği için beşerler ölüyor, bulaşıcı hastalıklar peşi sıra gelmeye başlıyor. Ben bunları da söylüyorum. Ben yalnızca aşıyı söylemiyorum. Yani bunu bir aşı aksiliği sıkıntısına indirgememek lazım” dedi.
‘SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN TARTIŞTIK’
Öte yandan Mustafa Y. ise savcılık tabirinde, Covid-19 pandemisi periyodunda Şenol ile toplumsal medya üzerinden tedavi teknikleri üzerine tartıştıklarını belirterek, “Esin Davutoğlu Şenol ile toplumsal medyada pandemi sürecinde yanılgılı tedavi ve uygulamaları üzerine karşılıklı çok sefer canlı odalarda tartıştık. Geçen yıl eylül ayında aleni olarak şahsıma ve ailemin can güvenliğine yönelik fotoğrafsız ve isimsiz hesaplardan yüzlerce tehdit gelmiştir” dedi.
Şenol’un kamuoyu önünde kendisini aşağılayıcı ve iftira nitelikli paylaşımlar yaptığını öne süren Mustafa Y., “Şahsın kendisinden davacı olduğumu ve aleyhimde yapmış olduğu tüm paylaşımları tek tek mahkeme heyetine tevdi edeceğimi beyan ederim. Olay günü kliniğinin olduğu binanın altında kendisine limonata göndermemin sebebi ‘hemoroid’ rahatsızlığıma yönelik kendisine muayene olmak istememdi. Fakat daha sonra muayene etmeyeceğini de düşünerek vazgeçtim ve kafeden limonatamı alarak çıktım. Gönderdiğim limonata bizim kültürümüzde dostluk ve barış sembolüdür. Kendisini öldürmeyi planlayacak kadar akli istikrarımı yitirmiş olmam kelam konusu değildir. Kendisinden davacıyım, suçlamayı kabul etmiyorum” diye konuştu.
‘DANA LİSANINI BIRAKMADIM’
Şenol’un kliniğinin bulunduğu binaya dana lisanı bırakmadığını ileri süren Mustafa Y., “Kesinlikle bu türlü bir hareketi gerçekleştirmedim. Lakin kendisi toplumsal medyada lisan söğüş yanında kırmızı şarap içtiğini tekraren paylaşmıştır. Bunun üzerinden beni bu türlü provokatif kriminal olayın içine çekme çabası büsbütün hayaldir” sözlerini kullandı.