Pırlantaya yok, alkole çok… ÖTV ile 20 yıl

Bu yılın ikinci ÖTV zamlarıyla birlikte 70’lik rakının yüzde 75’i vergiye dönüştü. Peki otomobilden gazoza, tırnak makasından çalar saatli radyoya kadar alınan, pırlantadan alınmayan ÖTV neydi, hayatımıza nasıl girdi, cebimizden nasıl çıktı?

Independent Türkçe’den Gökçen Tuncer, ÖTV’nin 20 yılını kaleme aldı. Yapılan araştırmada ise dikkat çeken detaylar ortaya çıktı.

İşte ÖTV’nin 20 yılı:

“Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), 2002’de yürürlüğe girdiğinde bu başlıkla duyurmuştu gazeteler.

684 bin liraya çıpalanan dolar kurunu, dalgalı kur politikası ile birlikte 1,2 milyon TL’ye kadar yükselten, bankacılık sistemini bozan, yazar kasaların fırlatıldığı 2001 krizinin bir ürünüydü ÖTV.

Zira, tarihe özelleştirmelerle kazınan yeni önlemler, ekonominin hemen her alanında olduğu gibi Vergi Kanunu’nda da yapılandırmayı gerekli kılıyordu.

Bu kapsamda 1985’ten beri kullanılan Katma Değer Vergisi’nin (KDV) yanına, hazırlıklarına 1993’te başlanan Özel Tüketim Vergisi getirildi.

12 Haziran 2002 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 1 Ağustos 2002’de yürürlüğe giren ÖTV ile birlikte 16 adet dolaylı vergi yürürlükten kaldırıldı ve bu vergiler tek kalem altında toplandı.

Dönemin Maliye Bakanı Sümer Oral, yeni vergi kanunuyla ilgili olarak “Böylece vergi düzenlememiz, daha çağdaş yapıya kavuşturulmuştur. Asıl amaç, vergi sistemini daha basit ve etkin hale getirmek ve vergi oranlarını aşağı çekmektir. Üç yılık vergi stratejimizle önemli adımlar atacağız. Kamu maliyesini sağlıklı hale getirmediğimiz sürece ekonomide istediğimiz sağlıklı yapıyı oluşturmamız mümkün değildir. Üç yıl içerisinde bunu gerçekleştireceğiz” demişti.

Oral’ın açıklamasından bugüne kadar geçen 20 yıllık sürede, ÖTV’den elde edilen gelir, 23 milyar lira seviyesinden 205,4 milyar liraya kadar çıktı.

Vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl’ün deyimiyle, “parayı bulan Lidyalıların, vergiyi bulan Sümerlerin yanına verginin vergisini bulan” Türkler eklendi.

70’lik rakının vergi yükü yüzde 280’e, 300 bin liralık bir otomobilin ÖTV’si 100 bin liraya kadar çıktı.

Peki vaktiyle vergi oranlarını aşağı çekmeyi vadeden Özel Tüketim Vergisi ne ve 20 yılda getirdiği gelir nasıl değişti?

1- Özel Tüketim Vergisi nedir?

Bütçe gelirinin neredeyse yüzde 80’ini oluşturan vergilerin öncelikli amacı, kamu harcamalarına finansman yaratması.

Modern vergi sistemlerinde vergi, gelir, servet veya harcamalar üzerinden alınıyor.

Harcamalar üzerinden vergilendirme grubuna giren ÖTV, bir üründen bir kereye mahsus alınan bir dolaylı vergi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yıldırım Taylar, 2010’da kaleme aldığı makalesinde tüketim vergilerini ikiye ayırıyor.

Bunlardan ilki, kişinin tüketiminin tümünün hesaplanarak bunun vergilendirilmesini amaçlayan, diğer bir ifadeyle malların üretiminden tüketimine kadar geçirdikleri aşamalarda ve el değiştirmesi sırasında alınan vergiler, yani genel tüketim vergisi.

İkincisi ise kanunla belirtilen bazı mal ve hizmetler üzerinden alınan özel tüketim vergisi.

“Özel tüketim vergisi, genel tüketim vergisinden farklı olarak belirli amaçları gerçekleştirmek üzere özel olarak seçilmiş mal veya hizmetler üzerinden alınmaktadır” diyen Taylar, şöyle devam ediyor:

“Özel tüketim vergileri, ekonomik sürecin üretim ve dağıtım aşamalarında veya bunlardan sadece birinde, konulan istisna ve muafiyetler dışında, genel tüketim vergisinden farklı olarak tek tek belirtilen mal ve hizmetler üzerinden alınan vergilerdir.

Özel tüketim vergisine “özel” sıfatının verilmesini sağlayan konu, kapsamına almış olduğu mal veya hizmetlerin genel tüketim vergisine nazaran daha sınırlı oluşudur.

Bu özelliğiyle kapsamına aldığı mal ve hizmetlerin genişliği bakımından genel bir tüketim vergisi olan katma değer vergisinden ayrılmaktadır. “

2- Hangi ürünler ÖTV’ye tâbi?

Doç. Dr. Yıldırım Taylar’ın makalesine göre en genel tanımıyla, “özel tüketim vergilerinde gelir amacının yanı sıra, sosyal faydası olmayan, hatta zararlı olduğu düşünülen bazı mal veya mal grupları vergilendirilmektedir.”

Twitter’dan yaptığı paylaşımlarda ÖTV’nin temel amacının lüks tüketimi vergilendirmek olduğunu söyleyen Dr. Ozan Bingöl, Türkiye’de elmas, pırlanta ve yatta yüzde 0 ÖTV alındığını, tırnak makasından, tıraş köpüğünden, mutfak tüpünden, buzdolabından, doğalgaza kadar pek çok “lüks olmaması gereken” ürünün ise ÖTV’ye tâbi olduğunu hatırlatmıştı.

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu, hangi ürünlerde ÖTV’yi zorunlu kılıyor bir bakalım.

Kanun, ürünleri dört farklı listede gruplandırıyor. Bu listelerden bazıları “A ve B cetvelleri” adı altında iki gruba daha ayrılıyor.

AKARYAKITLAR VE YAĞLAR

Buna göre birinci listenin A cetveli akaryakıtları, B cetveli ise kimyasal yağları içeriyor.

Benzin, uçak benzini, jet yakıtı, motorin, fuel oil, sıvılaştırılmış propan gibi akaryakıtları ile çözücü yağlar, benzen, toluol, hidrolik yağlar, kalıp çıkarma yağları, dişli yağları gibi sanayi ürünleri birinci listede yer alıyor.

YATLARDA ÖTV SIFIR

İkinci liste ise otomobil, traktör, otobüs, minibüs, helikopter, uçak, yolcu gemileri gibi taşıtları içeriyor.

Eskiden bu listede yatlar, kotralar, tekneler ve gezinti gemileri de vardı. Ancak 3 Şubat 2017’de çıkarılan kanun hükmünde kararnameyle yüzde 23 olan ÖTV, sıfıra indirildi.

Meyve suyundan da şaraptan da ÖTV alınıyor

Üç sayılı listenin A cetveli içecekleri, B cetveli ise tütün ürünlerini kapsıyor.

“İçecekler” kısmı yalnızca alkollü içeceklerden oluşmuyor. Meyve suları, limonata, mineral ve gazlı su, sade gazoz gibi içeceklerin ÖTV kapsamına alınmasını öngören değişiklik, Kasım 2017’deki TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmiş ve bu ürünlere yüzde 10 ÖTV uygulanmaya başlanmıştı.

Meyve sularından yalnızca ambalajlanmış olanlar ÖTV’ye tâbi. Türk Gıda Kodeksine göre yüzde 100 meyve suyu sayılanlar hariç tutuluyor.

A cetvelinin ikinci maddesinde yer alan “Sular”, içme suyunu kapsamıyor. İlave şeker ya da tatlandırıcı katılmış, aromalandırılmış suları, mineral sularını ve sade ya da diğer meyveli sodaları kapsıyor.

Bunun yanı sıra ise şaraptan biraya, cinden votkaya, likörden rakıya kadar tüm alkollü içecekler, ÖTV’ye tâbi.

20 DAL SİGARANIN 17 DALI VERGİ

Üçüncü listenin B cetvelini oluştulan ürünler ise sigara, puro, sigarillo, filtreli sigara kağıdı anlamına gelen makaronlar gibi ürünler.

27 Mayıs 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca sigarada, paket başına alınan asgari maktu vergi tutarı da 0,71 liradan, 0,79 liraya çıkarıldı.

Sigarada yürürlükteki ÖTV oranı yüzde 63, KDV ise yüzde 15,25. Bu tutarlara paket başına 0,79 lira maktu vergi ekleniyor.

Dr. Ozan Bingöl’ün açıklamasına göre 20 dal sigaranın 17 dalı vergi haline gelmiş durumda.

PIRLANTADA ÖTV SIFIR, TIRNAK MAKASINDA YÜZDE 20

Dördüncü liste hayli geniş bir skalaya sahip. Aşağıdaki tabloda bu listede yer alan bazı ürünler ve uygulanan ÖTV oranları yer alıyor.

Tüm bunların yanında ham kürkler, elmas ve pırlantada ÖTV, 2019 yılında sıfıra indirildi

3- Alkolün ÖTV’si nereden nereye geldi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, başbakanlık görevinde bulunduğu Nisan 2013’te, Yeşilay’ın düzenlediği Global Alkol Politikaları Sempozyumu’nda, alkol ürünlerine yapılan zamlarla ilgili olarak “Fiyat politikaları belirledik. Yani zaman zaman bu konuda vergiler artıyorsa kusura bakmasınlar. Bizim petrol gelirimiz olmadığı için en önemli gelir kaynağımız bu” demişti.

Gündem “ÖTV artışı” olduğunda, “sigara ve alkol ürünleri”, en çok tartışma yaratan başlık oluyor. Zira pek çok kesim bu artışların, “zararlı ya da lüks mal” oldukları için yapılmadığını, “yaşam tarzına müdahaleye” dönüştüğünü söylüyor.

Son olarak, cuma günü Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca sigara ve alkollü içeceklerde uygulanan Özel Tüketim Vergisi bir kez daha artırıldı.

Ocakta da ÖTV zammı yapılan alkol ve sigarada, yeni bir ÖTV artışı yerine, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) zammı bekleniyordu. 27 Mayıs tarihli kararda, Temmuz-Aralık 2022 dönemi için yüzde 60 oranında beklenen ÜFE artışının yapılmayacağı da söylendi.

Bir şişe rakının yüzde 75’inin vergi olduğunu söyleyen Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl, “Vergiye Dair” adlı blogunda “Alkol ürünlerindeki yüksek vergilemenin toplum sağlığını korumak ile bir ilgisi kalmamıştır” yorumunu yapıyor.

“Temelde sadece ‘gelir odaklı’ bir vergileme yaklaşımı oluşmuş ve hatta alkolden alınan ÖTV, bir vergi politikası aracı olmaktan çıkıp doğrudan yaşam tarzına müdahale aracına dönüşmüştür” diyen Bingöl, bu eşiğin de aşıldığını söylüyor.

Bingöl’ün altını çizdiği bir nokta da, alkolün pahalılaşmasıyla insanların, sağlığa ciddi tehdit oluşturan kaçak alkollü içeceğe yönelmesi.

“Mesele sadece alkol ürünlerinden alınan vergiler de değildir; On numara yağdan yanan otobüsler, kaçak tütünden kaynaklanan farklı hastalıklar, kaplama lastik nedeni ile yaşanan kazalar, vergilemeden dolayı daha kalitesiz ve sağlıksız tüm ürünler ve daha birçok örnek” diyen Bingöl, “Her şeyin en pahalı, ama insan hayatının bir o kadar ucuz olduğu bir coğrafya diyebiliriz” değerlendirmesini yapıyor.

RAKI FİYATI 20 YILDA YÜZDE 2000’İN ÜZERİNDE ARTTI

Son olarak nisan enflasyonunu yüzde 69,97 açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre alkollü içecekler ve tütündeki yıllık enflasyon oranı ise yüzde 56,38.

Her ay madde sepeti ve ortalama fiyatları da açıklayan TÜİK’in verilerine göre son 10 yılda ortalama rakı, şarap ve bira fiyatları şu şekilde değişti:

Yukarıdaki tabloya göre rakının ortalama fiyatı son 10 yılda yüzde 482, son 20 yılda ise yüzde 2 binin üzerinde artış gösterdi.

Benzer şekilde şarabın şişesi 2003’ten bu yana 7,2 liradan 79,4 liraya çıkarak yüzde 1000’in üzerinde pahalılaştı.

Biranın ortalama fiyatındaki artış ise 2003’ten bu yana yüzde 1880, 2012’den bu yana yüzde 540.

67 LİRADAN 190 LİRAYA ÇIKAN ÖTV

“Vergiye Dair” adlı blogunun açılış açıklamasında “bir ülkede vergi bilinci ne kadar yüksek olursa, hak arama bilinci de o kadar gelişmiş olacaktır” diyen Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ozan Bingöl, yıllardır vergi gibi karmaşık bir konuyu sosyal medya hesaplarından ve internet sitesi üzerinden sade bir dille açıklamaya çalışıyor.

Bingöl’ün bugüne kadar yaptığı paylaşımlar doğrultusunda alkolden alınan vergiler, yıllar içerisinde şu şekilde değişti:

Yukarıdaki tabloya göre sadece rakıdan alınan ÖTV bile yüzde 183 arttı.

Artık raf fiyatı tahmini olarak 325 liraya ulaşan 70’lik rakının fiyatına göre vergi oranı ise yüzde 280.

Benzer şekilde 2016 sonunda 6 liraya alınan 50’lik biranın fiyatı dört kattan fazla artmış durumda.

AVRUPA’DA DURUM NASIL?

Alkolpolitikaları.org’un, Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) dayandırdığı verilere göre 2020’de Türkiye’de alkol tüketimi yılda 1,4 litre iken bu oran, Avrupa Birliği genelinde yaklaşık 10 litreydi. Örneğin Fransa ve Almanya ortalaması 12,33 litreyken, Rusya’nın 13 litreye dayanıyor.

Alkollü içecekler, petrol ürünleri, tütün ürünlerinin yanı sıra doğalgaz, kömür, ve elektrik dahil tüm enerji ürünlerinden ÖTV alan Avrupa ülkelerinde alkolden alınan ÖTV vergisi, Türkiye’ye kıyasla hayli düşük.

Her 100 kişiden 75’inin “hayatımda hiç alkol almadım” dediği Türkiye’de alkol için nispi ÖTV oranı yüzde 63.

WHO profesyonelleri ve pek çok akademisyen tarafından hazırlanan, Nisan 2022’de “The Lancet”te yayınlanan rapora göre Avrupa’da alkolden alınan ortalama vergi oranları, bira için yüzde 14, şarap için yüzde 5,7 (pek çok ülke şaraptan ÖTV almıyor) ve viski, rom, cin, likör gibi alkolleri içeren spirit’ler için yüzde 31,3.

İnsan sağlığı açısından alkollerde yüksek vergi oranını savunan WHO’ya göre Avrupa’da alkol fiyatlarındaki ortalama vergi oranı, yüzde 14,27.

Satın alma gücünü de ölçen WHO, Lüksemburg, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Avusturya’nın en yüksek alkol alım gücüne sahip olduğunu söylüyor. Tacikistan, Gürcistan, Türkiye, Kırgızistan ve Arnavutluk ise alkolde en düşük alım gücüne sahip.

4- Her yıl ÖTV’den ne kadar gelir elde ediliyor?

Vergiler, her ülke için bütçe gelirlerinin en önemli kalemi. ÖTV ise Türkiye’de vergilerin çok büyük bir parçası.

2018’e kadar bütçe gelirlerinin ve toplanan vergilerin yüzde 20’den fazlasını oluşturan ÖTV, 2018 ortası sonrası bu oranın altına düştü. Bunda en önemli neden ise Rahip Brunson kavgası ile yaşanan kur krizi.

Ekonomist Utku Ekmekçi, Gazete Pencere için kaleme aldığı yazısında 2018 ortalarına kadar ÖTV’nin vergi gelirleri içindeki payının yüzde 25, bütçe gelirlerindeki payının ise yüzde 22 seviyelerinde olduğunu hatırlatarak şunları söylüyor:

2018 yılı ağustos ayında yaşanan kur atağıyla birlikte ithal mallara olan talebin azalması sonucu, ÖTV gelirlerinde de ciddi düşüş görülüyor.

2021 yılı başlarında eski seviyelerine çıkma eğilimi gösteriyor fakat sonrasında şimdiki seviyelere kadar geriliyor.

Tam da bu sebepten dolayı, Resmi Gazete’de yayımlanan karar (27 Mayıs) ile alkollü içecekler, tütün mamulleri ve meyve suyu, gazozlar gibi içeceklerde ÖTV artışı yapıldı.

Artış oranı alkollü içeceklerde yüzde 25, tütün mamullerinde ise yüzde 10 oldu.

Bugün vergi gelirlerinin yüzde 17’sini, bütçe gelirlerinin ise yüzde 14’ünü ÖTV’nin oluşturduğunu hatırlatan Ekmekçi, “Toplanan vergilerin altıda biri ÖTV” hatırlatmasını yapıyor.

Kendi blogunda benzer bir hatırlatma yapan Ozan Bingöl de 2021’de alkollü içecekler üzerinden tahsil edilen ÖTV’nin 22,7 milyar liraya ulaştığını, oysa ki bütçe hedefinin 17,9 milyar lira olduğunu belirtiyor.

Bingöl, “12 Ayda bütçe hedefinin çok üzerinde ÖTV tahsilatı yapılmıştır. Bu tutarlara ayrıca KDV’yi de eklememiz gerekmektedir. Bu durumda alkollü içecekler üzerinden tahsil edilen meblağ çok daha büyür” diyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre ÖTV’nin genel bütçe gelirleri ve vergi hasılatı içerisindeki payı yıllara göre şu şekilde değişti:

Yukarıdaki tabloya göre son 10 yılda ÖTV gelirleri üç katına çıktı. Alkollü içeceklerden alınan ÖTV ise altı kat arttı.

Hatta 2020-2021 yılları arasında ÖTV gelirleri düşerken, alkollü içeceklerden elde edilen özel tüketim vergisi gelirleri 6,3 miyar lira daha yükseldi.

2011’de bütçe gelirlerinin yüzde 22’sini oluşturan ÖTV, 10 yıl sonra yüzde 15’e kadar geriledi.

Son 10 yılda vergi gelirleri yüzde 393, ÖTV gelirleri yüzde 220, alkollü içeceklerden alınan ÖTV ise yüzde 497 yükseldi.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir