Elektrik dağıtım şirketleri, elektriğe yapılması planlanan yeni zam için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’le bir araya geldi. Şirketler yüzde 50 zam talebinde bulundu, yaklaşık yüzde 30’luk oranda anlaşma sağlandı.
EPDK’nın zam kararını 1 Temmuz’da alması bekleniyor.
Ankara’da geçen Perşembe günü düzenlenen Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) 14’üncü Sektör Değerlendirme Toplantısı öncesinde elektrik dağıtım şirketlerinin patron ve yöneticileri, Enerji Tabii Kaynaklar Fatih Dönmez ile kahvaltıda bir araya gelmişti.
Toplantıda şirketlerin yetkilileri kur farkı ve uluslararası piyasalarda artan enerji maliyetlerini gerekçe göstererek elektrik satış bedelleri için yüzde 50 oranında bir zam talebinde bulundu.
DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre, yapılan değerlendirmeler sonrasında 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere en az yüzde 30 zam yapılması konusunda görüş birliğine varıldı. Toplantıda alınan karar uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 1 Temmuz’da yüzde 30’luk zam kararını alması bekleniyor.
“Yüzde 87’sini özel sektör üretiyor”
Uzmanlara göre zamların asıl sebebiyse 2013 yılından itibaren başlatılan özelleştirme süreci. Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, geçen yıl 1 Haziran’dan bu yana sanayicilerin kullandığı elektrikte yüzde 289 oranında zam yapıldığını, benzer oranlardaki zamların tüm abone grupları için geçerli olduğunu söyledi.
TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyon oranının yüzde 73, ENAG’a göre de yüzde 160 oranında bir enflasyon oranı belirlendiğini hatırlatan Özdağ, ‘Elektrik zamları, enflasyonun çok üstündedir. Dolayısıyla bu bir zam değil sermaye aktarımıdır’ değerlendirmesini yaptı. Bu yılın başından beri Türkiye’de elektriğin yüzde 87’sinin özel sektör eliyle üretildiğine dikkat çeken Özdağ, ‘Piyasaya teslim edilmiş bir yapı var ve konuşulan rakamlar tamamen özelleştirmeden kaynaklanan özel sektör kredisi ve benzer bedellerin ödenmesi ile ilişkilidir’ şeklinde sözlerini sürdürdü.
Özdağ, elektrik üretiminde tercih edilen yakıt türünün de zamlarda etkiliolduğunu savundu. Elektrik enerjisi altyapısının ithal yakıtlara dayalı kurulduğunu kaydeden Özdağ, iktidarın ithal fosil yakıtlardan vazgeçmediğini söyledi.
Türkiye’de kapasite kullanım oranının da çok düşük olduğunu kaydeden Özdağ, ‘Kapasite kullanım oranı yüzde 37’lerde. Maalesef bizim ödediğimiz faturalar içerisinde çalıştırılmayan santrallerin maliyetleri vardır, Özelleştirme bedeli vardır’ dedi. Özdağ, elektrik enerjisinde kamunun ana belirleyici olması halinde zam yerine indirim olacağı iddiasında bulundu.
‘Zamların kaynağı özelleştirme’
Enerji ve iklim uzmanı Önder Algedik de kamu kurumu olan Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) ile özel şirketlerin elektrik satış bedelleri arasındaki farka dikkat çekti. EÜAŞ’ın 2013 yılında 1 birim olan elektrik satış fiyatının bugün yalnızca 1,8 birime ulaştığını, ancak buna karşın özel sektörde elektrik üretim bedelinin o tarihten bu yana 4,08’e çıktığını söyledi.
Algedik, piyasada özel sektörün hakimiyeti oranında fiyatların da yükseldiğini, bunun dağıtım bedellerinde daha fazla olduğunu vurguladı. Kamu tarafından 2013 yılında sağlanan elektrik dağıtım hizmetinde 1 birim olan bedelin bugün özel sektör eliyle yürütüldüğünde 6,72 birime çıktığını kaydetti. Algedik, ‘Rakamlar, zamların kaynağının özelleştirme olduğunu ortaya koyuyor’ ifadelerini kullandı.
TEDAŞ, 2021’i de zararla kapattı
Öte yandan 2013 yılında özelleştirildikten sonra her yıl zarar etmeye devam eden Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (TEDAŞ) 2021 yılını da zararla kapattığı ortaya çıktı.
TEDAŞ’ın geçtiğimiz günlerde yayınladığı 2021 yılı faaliyet raporuna göre kurumun geçen yılki zararı 106 milyon TL’ye ulaştı. Böylece son dokuz yıllık toplam zarar 6 milyar 446 milyon TL’ye ulaştı.
İlgili