Geçtiğimiz dönem 3 farklı teknik adamla çalışmasıyla ilgili fikirlerini de belirten Hollandalı sol bek, “Evet, dediğiniz üzere bir sene içerisinde 3 farklı hocayla çalıştım. Fakat tabi ki bu futbolun tabiatında olan bir şey. Pek olağan karşılanması gereken bir durum. Bazen oyuncular masraf, bazen hocalar sarfiyat. Buraya geldiğimde 3 tane hoca gitti fakat durum bu şekilde” sözlerini kullandı.
“AVRUPA VE LİGDE TIPKI OYUNU OYNADIK LAKİN SONUÇLAR FARKLI OLDU”
Avrupa’da alınan başarılı sonuçların lige neden yansımadığı ile ilgili gelen soru üzerine van Aanholt, “Açıkçası bununla ilgili tam bir şey söyleyemiyorum. Yani ne desem bilmiyorum. Zira evet dediğiniz üzere Avrupa liginde gösterdiğimiz performans güzeldi fakat ligde de birebir performansı sergilemeye çalıştık. Ama ortadaki aldığımız sonuç farkı neden kaynaklanıyor, bunu açıklayamıyorum. Birebir oyunu oynadık ancak nasıl farklı sonuç oldu bunu bilemiyorum” dedi.
“MARCAO VE BABEL’İN YOKLUKLARINI HİSSEDECEĞİZ”
Marcao ve Babel’in kadrodan ayrılmasını da kıymetlendiren van Aanholt, “Tabii ki onları özleyeceğiz. Hem arkadaşlıklarını özleyeceğiz hem de verdikleri katkıları da arayacağız. İkisi de önder ruhlu oyunculardı. Marcao esasen kardeşim üzereydi. Marcao’yu yıllardan beri tanıyorum. Babel’in de tecrübesinden çok fazla yararlandık. Onun için bu istikametten eksikliklerini hissedeceğimizi düşünüyorum. Fakat alışılmış ki yerlerine de yeniden tecrübeli oyuncular geldi. Onların da vakit içinde adaptasyonlarını sağlayıp, nasıl olacaklarını göreceğiz” diye konuştu.
“ELİMİZDEKİ OYUNCULARLA DA İLERİ GİDEBİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM”
Transferle ilgili gelen soru üzerine Hollandalı sol bek, “Bilmiyorum bu soruya bir şey diyemem zira transferlere dahil olan kişi ben değilim. Kulübümüzde transferlerle ilgilenenler çalışanlar var. Daha çok onlara sormanız gereken bir mevzu. Şayet onlar bu türlü bir transferi düşünüyorlarsa doğal ki bu transferi yaparlar ve gidip de uygun bir oyuncuyu imzalarlar. Lakin ben kendi açımdan baktığım vakitte şu anda elimizdeki oyuncularla da ileri gidebileceğimizi düşünüyorum. Münasebetiyle burada yöneticilerimize daha çok bu soruyu sormanız lazım” sözlerini kullandı.
“BEN HER VAKİT KENDİ OYNAMAK İSTEDİĞİM OYUNU OYNUYORUM”
Hücuma katkı yapmayı sevdiğini de lisana getiren van Aanholt, “Ben her vakit kendi oynamak istediğim oyunu oynuyorum. Her vakit için ileri yanlışsız giderim ve hamleye katkı sunarım. Kimse bana defansta kalmam konusunda bir şey söylemedi. Kendi oyunum neyse o formda devam edeceğim” dedi.
“İSTATİSTİKLERİME BAKTIĞINIZ VAKİT BİRÇOK GOLÜMÜ SAĞ AYAĞIMLA ATMIŞIMDIR”
Sol ayaklı bir oyuncu olmasına karşın sağ ayağıyla daha fazla gol attığı hatırlatılan deneyimli sol bek, “Yani sonuçta günün sonunda baktığımız vakit gol, goldür. Sağ olsun, sol olsun, baş olsun ne olursa olsun ben hepsini deneyeceğim. Zati istatistiklerime baktığınız vakit birçok golümü sağ ayağımla atmışımdır lakin sol ayağımla da golüm var” tabirlerini kullandı.
“ASİST SAYISI KÜLLİYEN KİMİ DEĞİŞKENLERE BAĞLI”
Patrick van Aanholt gelecek dönemde asist gayesiyle gelen bir soru üzerine, şu tabirleri kullandı:
“Tabii ki olmayan bir oyunla ilgili bir şey söylemem. Zira değişir. Ben artık 100 tane orta yapacağım derim 10 tane yaparım. Bu büsbütün kimi değişkenlere bağlı. Oyuncular, yapacağım asisti gole çevirebilecek mi? Beni takip edebilecekler mi? Beni fark edebilecekler mi? Yapacağım ortaları evvel bu büsbütün değişken bir durum maça nazaran maçın gidişatına nazaran de değişken bir durum, onun için bakmak gerekiyor” diye konuştu.
“KAZIMCAN, ÖĞRENMEYE AÇIK BİR OYUNCU”
Sarı-kırmızılı grubun Altay’dan takımına dahil ettiği Kazıcam Karataş’ın öğrenmeye açık bir isim olduğunu söyleyen Van Aanholt, “Şu ana kadar gördüğüm kadarıyla potansiyeli olan bir genç oyuncu, öğrenecek şeyleri de çok fazla. Öğrenmeye açık bir oyuncu. Defansif yanı uygun olduğunu düşünüyorum. Galatasaray’ın da kendisini buraya getirerek düzgün yaptığını düşünüyorum” formunda konuştu.
“GENÇ OYUNCULARA, AVRUPA’YA GİTTİKLERİ VAKİT BİR ADIM ÖNDE OLSUNLAR DİYE İNGİLİZCE ÖĞRENİN DEDİM”
İngilizce probleminde yanlış anlaşıldığını söyleyen Van Aanholt, “Şimdi orada bir karışıklık var. Ben sonuçta onlara İngilizce’yi öğrenin demedim. Sonuçta ben de Türkiye’deyim, Türkçeyi öğreniyorum, Türkçe sözler öğreniyorum. Yani bunu bir mecburilik için söylemedim. Yalnızca Türkiye dışına giderlerse bu öğrenmeleri gereken bir şey olduğu için. Zira şayet yurt dışına giderseniz İngilizce’yi de biliyorsanız şayet bir adım önde olursunuz. Yalnızca bu futbol için de değil. Yurt dışına tatile gittiğiniz vakit da İngilizce’ye gereksiniminiz var. Burada yalnızca bizimle konuşmaları için değil. Bizim de burada oynayan oyuncular olarak Türkçe’yi öğrenmemiz gerekiyor. Yalnızca 1 adım önde olmaları için. Başka rakiplerine nazaran yurt dışına gittikleri vakit bir adım önde olmaları için söyledim” dedi.
“SERGIO ÇOK BÜYÜK BİR OYUNCU”
Transfer devrinde kadroya dahil edilen isimlerle ilgili de kanılarını aktaran Hollandalı sol bek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Sergio ile başlayayım. Kendisi çok büyük bir oyuncu. Düzgün bir biçimde de oynadığını düşünüyorum. Çok kabiliyetli bir oyuncu. Portekiz ulusal kadrosunda da forma giyiyor. Oynadığı maçlardan da gördüğüm kadarıyla kadroya hem ofansif hem de defansif manada katkı sağlayacağını düşünüyorum. Dubois, çok fazla tanıdığım bir oyuncu değildi. Fakat adaptasyon süreci düzgün bir formda devam ediyor. Seferoviç’e baktığımız vakit, 2 gol attı ve bu biçimde seri yapmasını diliyorum.”
“SÜPER LİG’DE EN ÇOK SEVDİĞİM ŞEY ATMOSFER”
Premier Lig ile Harika Lig ortasındaki farklılıklar hakkında da konuşan deneyimli sol bek, şöyle konuştu:
“Benim için doğal ki Premier Lig ile Üstün Lig ortasında farklar var. Harika Lig’e de saygısızlık yapmak istemiyorum fakat Premier Lig tahminen de dünyanın en düzgün ligi. Bütün oyuncular orada oynamak isterler. Ben yaklaşık 15 yılımı orada geçirdim. 15 yaşımda Chelsea’ye imza attım. Galatasaray’a geldiğim vakit da beşerler Muhteşem Lig’in çok güzel olmadığını söylüyorlardı. Lakin bir sene sonra edindiğim deneyimlerden de gördüğüm kadarıyla Üstün Lig çok düzgün. Çabanın yüksek olduğu, futbol düzeyi olarak da güzel bir lig. Üstün Lig’deki en çok sevdiğim şey de olağan ki atmosfer. Taraftarların yarattığı atmosfer. Harika Lig ile Premier Lig ortasındaki söyleyebileceğim tek fark da tempo farkı.”
“BİZLERE NASIL OYNAMAK İSTEDİĞİNİ TAM OLARAK ANLATIYOR”
Teknik yönetici Okan Buruk’un çok uygun bir insan olduğunu lisana getiren van Aanholt, “Kendisiyle uygun bir hissiyatım var. Yeterli bir insan. Konuştuğumuzdan beri onu hissediyorum. Bizlere nasıl oynamak istediğini, neler istediğini tam olarak aktarıyor. Çalışmalarımız ve idmanlarımız doğal ki şiddetli geçiyor lakin kendisiyle ilgili yalnızca güzel şeyler söyleyebilirim” diye konuştu.
“FUTBOLDA OLABİLECEK ŞEYLER”
Marsilya maçı sonrası Matteo Guendouzii ile ortasında geçenleri anlatan Hollandalı sol bek, “Bu futbolda olabilecek şeyler. Arbede değildi. Çabanın bir modülü diyelim. Bu natürel ki işimizin bir kesimi ve taraftarlar da bana sonra takviye oldular. Pek şad oldum” tabirlerini kullandı.
“KEREM İLE RASTGELE BİR PROBLEMİM YOK”
Avusturya’daki 1’inci etap kampında, bir durum sonrasında Kerem Aktürkoğlu ile ortasında yaşanan olaya da açıklık getiren van Aanholt, “Kerem ile rastgele bir meselemiz yok. Bu sıkıntıymış üzere ortaya çıktı lakin aslında biz idman yaparken bir andan da oyuna ve şiddetine hazırlanıyoruz. İdmanlarda da birbirimizi, bütün limitlerimizi zorlamamız gerekiyor. Bunu birbirimizi acıtmak için yapmıyoruz. Ortada bir fark var. Hiçbir halde bu bir hengame değil. Daha sonra ikimizde konuştuk. Tıpkı biçimde devam ediyoruz. Bir meselemiz yok. Geçen sene nasıl birbirimize yardımcı olduysak bu sene de tıpkı halde devam edeceğiz” biçiminde konuştu.
“BU SENE KUPA KAZANMAK İSTİYORUZ”
Yeni dönemde şampiyon olmak istediklerini söyleyen deneyimli sol bek, “Galatasaray taraftarlarının beklentisinin yüksek olması çok olağan. Şayet Galatasaray’da oynuyorsanız 13 yahut 14’üncü sıralarda olmak için alışılmış ki oynamıyorsunuz. Galatasaray ya şampiyon olur ya da birinci 3’e girer. Her vakit en üst düzeyde çaba eder. Biz de geçen dönem üzere bitirmek istemiyoruz. Bu sene kupa kazanmak istiyoruz. Hazırlıklarımıza kuvvetli bir halde başladık. Bu biçimde de devam edecek. Hem teknik hem de taktik olarak çalışıyoruz. Hepimiz şampiyon olmak için elimizden gelenin en uygununu yapıyoruz” sözlerini kullandı.
Galatasaray’a hangi oyuncuların daha çok katkı vereceği konusunda gelen soruya, van Aanholt şöyle karşılık verdi:
“Bunun ile ilgili benim bir şey söylemem mümkün değil. Kimin formda olacağını yahut kimin sorumluluk alacağını benim söylemem yanlış olur. Şu an lig başlamadan bu mümkün değil. Hasebiyle lig başladıktan sonra kimin formda olduğunu, hangi oyuncunun nasıl olduğunu görüp buna nazaran karar verebiliriz” dedi.
“MAÇA GİDERKEN HAZIRLIĞIMIN BİR MODÜLÜ DA MÜZİK DİNLEMEK”
Avusturya’daki bir idman öncesinde Müslüm Gürses’in seslendirdiği bir şarkıyı dinlemesi toplumsal medyada gündem olan van Aanholt, “Geçenlerde Türk oyuncular benden istemişti. Odada, konutta, otomobilde ve maça giderken hazırlığımın bir modülü da müzik dinlemek. Her vakit müzik dinlerim” biçiminde konuştu.
TAKIMIN ENLERİ
Hollandalı sol bek, kadronun enlerini şöyle sıraladı:
– En uykucu: Taylan Antalyalı
– En eğlenceli: Ben
– En akıllı: Omar
– En önemli: Nelsson
– En cimri: İsim söyleyemem çok fazla (gülerek)
– En eli açık: Çok fazla var