CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, Manisa’nın Karaağaç ilçesinde üzüm üreticileri ile bir ortaya geldi.
Üreticilerin meselelerini dinleyen Özel, üzüm maliyetinin 25 TL olduğunu söyledi. Üzüm üreticilerinin maliyetlerini tek tek sıralayan Özel, bu kalemlerdeki artışlara dikkat çekti. Üzümün kilogram maliyetini en düşük 23,5 TL, en yüksek ise 26,5 TL olarak hesaplayan ziraat odaları olduğunu vurgulayan Özel, “Ortalaması 25 TL. Bunu basın mensuplarına dağıtacağız. İtirazı olan varsa çıksın karşımıza, istedikleri televizyonda tartışalım” dedi.
Özel, üreticilerin üretim yapabilmesi için kredi çektiğini ve faiz ödediğini belirtti.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun açıklamalarını işaret eden Özel, “Fındık üreticisi Ordu’da, Giresun’da ‘Kemal Beyefendi ne diyecek’ diye ayağa kalkıyor. Fıstık üreticisi, Gaziantep’te, Kilis’te ‘Aman Kemal Beyefendi hakkımızı korusun’ derken geçmişte hangi siyasi partiye oy vermiş olurlarsa olsunlar, bir partinin, bir başkanın emekten, üreticiden, çiftçiden yana tutumunu bütün siyasi görüşlerden beşerler, Kemal Bey’in açıklamasını bekliyorlar” dedi.
Özel’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Üzüm demek, yalnızca bir mahallenin, köyün, ilçenin, kentin problemi demek değildir. Dün Sayın Genel Liderimiz, hepinizin beklentisini karşılayacak halde üzüm fiyatına ait açıklama yaptı. Edirne’de birebir otomobildeydik yol boyunca, ben ilçe liderlerimizin O’na teşekkürlerini okuyordum, O’na iki de bir Kilis’ten telefon geliyordu, üzüm üreticilerinden. Iğdır’dan, Gaziantep’ten telefon geliyor. Denizli, İzmir’in Menemen’i, Selçuk’u ayağa kalktı. Herkes, o üzüm fiyatının hakikat yerden söylem edilmesine, hakikat bir talebin açılmasına ve beklentinin hakkaniyetli bir noktaya konulmasına teşekkür ediyorlardı.
‘CHP ruhsal olarak iktidara geçti’
Türkiye’de bir gerçek yaşanıyor, ruhsal iktidar el değiştirdi. Yani iktidar partisi ve onu destekleyen parti muhalefete geçtiler; akıllarına gelen, olur olmadık her kelamda muhalefeti eleştiriyorlar. CHP de ruhsal olarak iktidara geçti; olması gerekeni söylüyor, tahlil söylüyor, sayı açıklıyor ve iktidar onu takip ediyor. Muhalefetteyken taban fiyata artırım yaptırabiliyor. Muhalefetteyken emekliye bayramlarda ikramiye verdirebiliyor, taşerona takım verdirebiliyor, 3600 ek göstergeyi verdirebiliyor, öğrencilerin KYK’dan çektiği kredilerin faizlerini sildirebiliyor.
Öyle olunca fındık üreticisi Ordu’da, Giresun’da ‘Kemal Beyefendi ne diyecek’ diye ayağa kalkıyor. Fıstık üreticisi Gaziantep’te, Kilis’te ‘Aman Kemal Beyefendi, hakkımızı korusun’ derken elbette referandumda yüzde 56’lık sonuçla Genel Lidere ve onun kurmuş olduğu ittifak siyasetine, Millet İttifakı’na gönül vermiş herkes ve geçmişte hangi siyasi partiye oy vermiş olurlarsa olsunlar, bir partinin, bir önderin emekten, üreticiden, çiftçiden yana tutumunu bütün siyasi görüşlerden beşerler, Kemal Bey’in açıklamasını bekliyorlar.
‘Annenin gözyaşının ve alın terinin rengi yoktur’
İktidar partisinin üyesi olan, lakin ekmeğinin peşinde olup ortamızda olan bedelli yöneticilerimiz, muhtarlarımız var. Bu çok değerli, zira iki şeyin rengi olmaz. Bir; annenin gözyaşının rengi yoktur. İki; alın terinin rengi yoktur. Alın teri akıyor mu, toprağa düşüyor mu? AK Partilisi de CHP’lisi de MHP’lisi de diğer siyasi partidense de onun hakkını vermek lazım. Zira o alın terinde siyaset olmaz. Evvel yaşayacağız, geçineceğiz, borcumuzu ödeyeceğiz, evlatlarımızı geçindireceğiz; sonra gelip burada siyaset tartışacağız. Yaşamadan, aç karnına, borcunu ödeyemeden ‘acaba haciz memuru ne gün gelecek’ korkusu, ‘acaba ipotek ettirdiğim tarlam bankaya mı geçecek’ endişesiyle düşünen beşere gidip de siyaset yapmanın bir mantığı yok. O yüzden CHP olarak, hangi görüşten olursa olsun herkesin alnının terinin karşılığını alması için buradayız.
Geçen sene 2 doları terk ettiler. 13 TL, 9 numara üzüme fiyat açıkladılar. Açıkladıkları gün fiyat, hür piyasada 11 TL’ye gerçek çekildi. Aslında süreç 14,5 TL’den yapılıyordu, 13 TL açıkladılar, 11 TL’ye gerçek çekildi. Çabucak dedik, ‘Düzeltin’. Dinlemediler, 9,80 TL’den süreç yapıldı geçen sene. Yetmez, numara oyunu yaptılar. 10 numara üzüme ‘9 numara’ dediler, 9’a ‘8’ dediler. Geçen sene üzüm üreticisi ziyan etti. O ziyan büyük faizlere dönüştü. Üstüne maharetsiz enflasyon yönetimi…
‘Üzümün maliyetini en düşük bulan 23,5 TL bulmuş’
Elimizde ziraat odalarının yaptığı çalışma var. Hepsi farklı başka yapmış. Üzümün maliyetini en düşük bulan, 23,5 TL bulmuş. En yüksek bulan, 26-26,5 TL bulmuş. Ortalaması 25 TL. Bunu basın mensuplarına dağıtacağız. İtirazı olan varsa çıksın karşımıza, istedikleri televizyonda tartışalım.
Maliyeti 25 TL olan bir kilo üzüme bir fiyat vereceksiniz, bu beşerler geçinecek. Bu beşerler borcunu ödeyecek, çıkıp çarşıya gidebilecekler. O fiyat için bugün diyorlar ki ’23, 25, 27 TL verilecek’. Bahsedilen fiyatlar üzüm üreticisinin idam fermanıdır. Sakın bunu yapmayın, sakın. Buradan Tarım Bakanı’na da Cumhurbaşkanı’na da kelamımızı duyabilecek herkese sesleniyoruz. Aklınızı başınıza alın. Yalnızca üzüm üreticisine verilen para, ona elinde tut diye verilmiyor. O para bütün bir kente can suyu oluyor. Bugün esnaf dertteyse üzüm üreticisinde para olmadığı için külfette.
Genel Liderimiz, ‘Ben biliyorum, bu bu türlü olacak’ demedi; dedi ki ‘Manisa üzüme ne istiyor’. Ne istiyoruz? Biz, üzüme, yıllardır hak ettiğimiz ve piyasayı gerçek yerde tutan fiyatı, 2 doları istiyoruz. 2 doları, Türk lirası karşılığı 35 TL’yi istiyoruz. Bu, bizim anamızın ak sütü üzere helal hakkımızdır.
Kardeşim, Beşli Çete’ye para var, müteahhitlere para var, zenginlere para var, lakin üzümcüye, çiftçiye, bağcıya gelince ‘dünya piyasası’… Sen, ‘seçim kaybedeceğim’ endişesiyle takır takır hazinede para basıyorsun; bugün bankadan çıkan para jilet üzere. Hepsi yeni basılan para. O paralardan Karaağaçlı da hakkını istiyor. Vereceksiniz hakkını. İster verdiler ister vermediler, ne olursa olsun Genel Liderimizin kelamıdır. Geldiğimiz gün çiftçinin ister Tarım ve Kredi’den ister devlet bankalarından ister Yunan, İsrail bankası, çekmiş olduğunuz kredilerin faizlerini bir sefere mahsus büsbütün sileceğiz, hepinize rahat bir nefes aldıracağız, kelam veriyoruz.
Bundan sonra kavgamız ekmek arbedesidir. Bundan sonra başları karıştıranlara, dün sizi unutup da seçim vakti hatırlayanlara, seçim atmosferine girdiğimiz bugünlerde hakkınızı istediğinizi ve bundan sonra çiftçiyi, köylüyü milletin efendisi olarak görenlerle yol yürüyeceğinizi, çiftçiyi ezenlere yüz vermeyeceğinizi göstermenizi bekleriz.”