İSTANBUL (İGFA) – Pek az kişinin bildiği, farklı bir özelliğini paylaşan Özge Gürel “Gürültülü ortamda çok hoş uyurum. Çocukluktan kalma sanırım, inançta hissediyorum. Beşerler sohbet ederken salondaki koltukta mışıl mışıl uyuyabilirim. Televizyonu açıp uyuyorum, şayet yalnızsam ışıkları da açıyorum” dedi.
En sevdiği şeyin başlangıç olduğunu, her vakit, her kaidede bu durumun kendisini heyecanlandırdığını aktaran Gürel “Hafif kaygıyla karışık bir memnunluk hali” açıklamasında bulundu. Özge Gürel sanata bakış açısı ile ilgili ise şunları söyledi: “Benim için kılavuz sanat. Sevdiğim sanatkarların yapıtları; onları tanımanın, fikirlerini anlayıp kendime katmanın bir yolu. Kendinizi, öykünüzü, fikrinizi, devrinizi bazen baş yoran insanlara, bazen de herkese yüzyıllar sonra bile ulaştırmanın incelikli hali sanat. O fikirler o kadar çok insanın yolunu aydınlatıyor ki.”
Aşkı nasıl tanımlarsınız sorusunu da içtenlikle yanıtlayan hoş oyuncu “Bu hususun ucu daima çok açık kalıyor, zira her alakanın matematiği apayrı. Aşk bağlantı başlatabilir ancak yalnızca âşık olmak, devam etmesi için kâfi değil. Uzun alakalarda tüm duvarlar kırılıyor, açılmadık kapı kalmıyor. İşte o vakit başlıyor aslında bağ, ki bence en hoş kısma geliyoruz. Herkesin kendi üzere olduğu ve o halini çok sevdiğiniz kısım bence en eğlencelisi.”