Samsun’da TEKEL’e bağlı Ballıca Sigara Fabrikası özelleştirilerek İngiliz şirket British American Tobacco’ya (BAT) devredilmişti. Devredilen fabrikada 2011 yılında 120 personel işten atılmıştı. Dün Tek Gıda-İş Sendikası’na üye 9 emekçi daha yöneticilerin kelamlı bildirimiyle işten çıkarıldı.
Fabrikadan çıkmama kararı aldılar
İşçilere işten çıkarılma münasebeti ise ‘performans yetersizliği’ olarak bildirilirken, yazılı bir tebligatta ise bulunulmadı. Bu durumun hukuksuz olduğunu belirten emekçiler fabrikadan çıkmama kararı alarak ve işe iade talebinde bulundular.
İşten çıkarıldıklarına dair yasal evrakların hukuka uygun formda kendilerine verilmesini isteyen çalışanlar, bu evraklar teslim edilene kadar da fabrikayı terk etmeyeceklerini duyurdu. Ayrıyeten personeller işten çıkarılmalarının münasebetinin ise aslında çalışma şartlarının düzeltilmesi ve maaşlara artırım yapılması konusundaki talepleriyle alakalı olduğunu söylediler.
‘İdari takıma taleplerimizi ilettik’
İşçilerin ismine açıklama yapan sözcü Murat Sözen işten atılan çalışanların ortasında 10-15 yıllık çalışanların bulunduğunu belirterek “Burada mesai arkadaşlarımızla kardeşleştik, aile üzere olduk. Birlikte ter döktük, birlikte emek verdik” dedi.
“Son 5 yıldır, performans sistemi denilen ve yalnızca personelleri baskı altına almaya yarayan bir uygulamayla karşı karşıyaydık. Biz buna karşı haklarımızı savunduğumuz bir birliktelik yarattık ve çok samimi bir biçimde idari takıma taleplerimizi ilettik” diyen Murat Sözen, işlerini aksatmadıklarını ve çalışmayı zora sokacak bir şey yapmadıklarını söyledi.
‘Tek istediğimiz daha insani çalışma koşulları‘
Murat Sözen kelamlarını şöyle noktaladı:
“Tek istediğimiz daha insani çalışma şartları ve yaşayabileceğimiz, nefes alabileceğimiz bir maaştı. Bize çok görüldü ve hukuksuzca işten çıkarıldık. Üyesi olduğumuz sendika da yaşadıklarımıza karşı sessiz kalmayı tercih etti.
Bizim tek kederimiz çocuklarımızın geleceğini korumak. Konutumuza boynumuz dik, alınterimizle ekmek götürebilmek. İşimize iade edilmek istiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz.”