Elçin Demiröz
Milyonlarca izleyicinin heyecanla beklediği ve birinci kısmı 15 Ocak’ta HBO’da yayımlanan 9 kısımlık The Last of Us dizisi birinci dönem finalini yaptı. Türkiye’de BluTV’de izleyici karşısına çıkan imal viral bir salgın nedeniyle dönüşen dünyayı mevzu alan bir Playstation (3) oyununu en az dokunuşlarla ekrana yansıtıyor.
KÜRESEL BİR DİSTOPYA
2003 yılında, Cordyceps isimli bir mantar enfeksiyonunun insanlara bulaşmasıyla birlikte birdenbire meydana gelen bir salgınla Amerika’daki tüm yerleşkeler boşaltılmakta, hatta toplu olarak yok edilmektedir. Bir gecede kaosa dönüşen ortamda Joel (Pedro Pascal), kızı Sarah ile birlikte meskenlerinden kaçarlarken bir askerin saldırısına uğrarlar ve Sarah hayatını kaybeder. Üretimin birinci kısmını kapsayan bu öykü ikinci kısımda 2023 yılına, yani pandemiden 20 yıl sonraya gidiyor. Hala pandemi tesirlerinden kurtulamamış dünyada şiddet, hayatta kalmak için birinci kural olmuşken Fedra, Ateşböcekleri üzere çeşitli örgütlerin yahut eyalet içi yapılanmaların idaresi ele geçirdiğini görüyoruz. Hayatına partneri Tess ile birlikte devam eden Joel ise kentten kaçmak için kendine araç aküsü sağlayacak olan bir örgütün saklı vazifesine çağrılıyor. Isırıldıktan sonra herkesin canavara dönüştüğü mantar hastalığına zımnî bağışıklığı olan 14 yaşındaki Ellie’yi (Bella Ramsey), bu işi araştıran bilim adamlarına sağ salim ulaştırmaya kelam veriyor. Ki imal bundan sonra “enfekte insanların” daha gölgede kaldığı, her kısımda yeni bir kıssa ve kahramanlarla tanıştığımız, manilerin üzerine yeni mahzurların çıktığı, tabanın tabanından gökyüzüne savrulduğumuz bir baba – kız tandanslı yol öyküsüne dönüşüyor. Ashley Johnson, Anna Torv, Nick Offerman, Murray Bartlett, Melanie Lynskey, Merle Dandridge, Nico Parker, Lamar Johnson, Keivonn Woodard, Storm Reid gibi oyuncular da bu öyküde onlara kısa müddetli de olsa eşlik ediyorlar.
THE LAST OF US NASIL DİZİ OLUYOR
Uluslararası bir çok yayında tüm vakitlerin en düzgün görüntü – dizi uyarlamalarından biri olduğu belirtilen The Last of Us’ın enteresan bir gelişim öyküsü var. 2013’de Neil Druckmann tarafından yazılan ve o güne kadarki oyunlar ortasında en büyük ilgiyi gören The Last of Us oyununun sinema olarak çekilmesine karar veriliyor. Lakin ilerleyen yıllarda Druckmann, öteki bir oyun Uncharted’a dayanan bir sinemanın gelişmesi nedeniyle mevzudan uzaklaşıyor, aslında görüntü oyun şirketi Naughty Dog ile paydaşlığı da sona eriyor ve karşılıklı olarak haklardan feragat ediliyor. Senarist ve direktör Craig Mazin, 2018’de televizyona uyarlanabilecek potansiyel görüntü oyunları hakkında bir liste hazırlıyor ve bu listenin içinde hayranı olduğu, hatta 12 kere bitirdiği The Last of Us da bulunuyor. Oyunun bir sinemadan çok TV’ye uyarlanmasının daha hakikat olacağını belirten Mazin, 1 yıl sonraortak arkadaşları vasıtasıylaDruckmann ile tanışıyor. Enteresandır ki Druckmann’ın da Mazin’e son projesi Chernobyl nedeniyle hayran olduğu ortaya çıkıyor.
Sonunda The Last of Us’ın, Druckmann ve Mazin idaresinde 2020 yılının Mart ayında HBO için çekileceği duyuruluyor. Üretimin seçimleri, kıssanın de ana aksını oluşturan bir pandemi sürecinde gerçekleşiyor. Dizinin iki başrolü Joel ve Ellie için kıyasıyla bir gayret başlıyor. Joel rolü, Matthew McConaughey ve Mahershala Ali’in teklifi geri çevirmeleriyle Game of Thrones’un 4 .sezonunda Oberyn Martell karakterine hayat veren Şilili aktör Pedro Pascal’ın oluyor. Ellie için ise oyunun sinema versiyonunda düşünülen Maisie Williams ve Kaitlyn Dever üzere aktrislerden vazgeçilince bu rolün sahibi tekrar Game of Thrones’ta 3 dönem boyunca Lyanna Mormont rolünü oynayan Bella Ramsey seçiliyor. Üretimin 9 kısmı ise Druckmann ve Mazin ile birlikte Ali Abbasi, Liza Johnson, Jasmilla Zbanic, Peter Hoar ve Jeremy Webb’in de ortalarında yer aldığı 7 farklı direktör tarafından çekiliyor.
ZOMBİ GÖSTERİ OLMASIN
The Last of Us, zombisel kıyametten güç almış bir üretim olsa da köklerini global bir pandemiye ve her açıdan zayıflayan dünyada bağlantılara, bilhassa de aile bağlarının gücüne gerisini dayıyor. Oyun muharriri ve sinema direktörü Neil Druckmann, üretimin en kıymetli ögesinin, karakter ilgileri üzerinden “oyundaki ruhu korumak” olduğunu belirtiyor. Oyun ve dizi ortasındaki değişikliklerin büsbütün kıssayı katmanlandırmak için olduğunu tabir eden Druckmann anlatıyı temellendirmek için salgının köklerini de diziye eklediklerini ve bunu pandemiden sonra daha da bilinçlenen izleyiciye yönelik yaptıklarını belirtiyor. Ayrıyeten yazarlar oyunda geçen 2013 – 2033 yılları aralığını daha enteresan ve gerçek olduğunu düşündükleri için 2003 ve 2023 ortasına kaydırıyorlar. Pandemi sebebiyle ekranda maskeli insanların görünmesinden hoşlanmadıkları için bu enfeksiyonun denizanasına benzeyen bir mantar üremesinden feyz aldığını ve zombi gösterisi yapmaktan bilhassa kaçındıklarını tabir ediyorlar.
2. DÖNEM 2025’TE
Her ne kadar bir görüntü oyununa sadık kalabilmek uğruna yeni bir bakış açısı yaratmakta sonları olsa da üretimin anlattığı kıssanın potansiyelini heba etmeyen bir üslubu var. Dizinin 9 kısımlık dönemi birinci oyunun olay örgüsünü kapsıyor. Her kısmın kendi içindeki epizodik dünyası, hatta kısım sonu uçurumları dizide de kendine bir karşılık buluyor. İkinci dönemde, oyunun ikinci kısmının diziye birebir aktarılıp aktarılmayacağı ise bilinmiyor. Çünkü bu türlü bir karar verilirse Ellie’nin diziye Joel’siz devam etmesi kelam konusu olabilir. Lakin Druckmann ve Mazin, Pascal ve Ramsey’in yakaladığı kimyadan da, anlatının bir aile münasebetinin çeperinde ağırlaşmasından da son derece mutlular. 2. dönem onayının şimdi verildiği ve birinci dönem çekimlerinin 18 ay sürdüğü göz önünde bulundurulduğunda The Last Of Us izleyicisini en az 1 ila 2 yıl ortasında bir müddetin beklediğini kestirim etmek sıkıntı değil. Kimi izleyiciler oyuna nazaran çok kısa buldukları birinci dönemden sonra bu müddetin epey uzun olduğunu söz ediyor ve üretimin akıbetinin Game of Thrones’un uzadıkça süneyen yazgısını paylaşmasını istemiyor. Öteki tarafta ise muharrir ve direktörler, The Last of Us’ın “sonu” olan bir imal olduğunu, amaca de bu sonun şuuruyla daha kararlı bir biçimde gittiklerini belirtiyorlar. Oyunu büyütmeye değil, yalnızca derinleştirerek olduğu üzere akıtmaya bağlı kalacaklarını da tekrarlıyorlar.
Kısacası şimdiden fenomen hale gelen The Last of Us, bir Game of Thrones katmanlığında ve komplikasyonunda olmasa da, dış dünyanın distopyasına karşılık yalnızca iki kişinin ortasındaki sevgi ve bağlılığın hayatta kalma refleksine nasıl dönüştüğünü kusursuz bir biçimde özetliyor ve uzun yıllar daha kendisinden kelam ettirecek üzere görünüyor.