T24 Dış Haberler
Nobel Ödüllü müellif Orhan Pamuk, Selman Rüşdi’nin New York’ta sahnede bıçaklanmasının akabinde gelen tehditler nedeniyle yıllar boyunca muhafazalarla yaşamak durumunda kalışını anlattı. Pamuk, evvelden üç müdafaası olduğunu, artık ise bu sayıyı teğe indirdiğini söz etti.
The Guardian’a konuşan Pamuk, kendisine “Selman Rüşdi’nin uğradığı saldırısı sizi korkuttu mu?” diye sorulduğunda, “Sanırım yanlışsız söz ihtiyatlı olur” karşılığını verdi.
The Guardian, Pamuk’un 2005’te verdiği bir söyleşide 1915 Ermeni Techiri ve Kürtlerle ile ilgili yorumları sebebiyle tehditler aldığını; bu sebeple 15 yıldır muhafazaları olduğunu tabir etti.
Korumalarla hareket etmek zorunda olduğu için birinci başta kafelerde oturmadığını ve tek başına çok sevdiği İstanbul’u gezemediğini; bunun da onu günlük hayattan uzaklaştıracağından korktuğunu tabir eden Pamuk, “Şimdi rahatım, alıştım” diye konuştu. Nobel Ödüllü muharrir, latifeyle karışık biçimde, “Eskiden üç müdafaam vardı; artık ise bir tane. Demek ki Türkiye düzgüne gidiyor” tabirlerini kullandı.
The Guardian, Rüşdi’nin tersine Pamuk’a en büyük tehdidin çok tutucu Müslümanlardan değil, milliyetçilerden geldiğini söz etti. Pamuk bununla ilgili olarak, “Bu iki küme birbirinden çok da uzakta değil. Türkiye şu anda İslamcı-milliyetçi bir koalisyon tarafından yönetiliyor” dedi.
Son romanı Veba Geceleri’nin İngilizce olarak yayımlanacak olması sebebiyle kitapla ilgili olarak konuşan Pamuk, 40 yıldır veba salgını ile ilgili bir kitap yazmak istediğini; lakin “2016 yılında salgınlara kaçınılmaz olarak eşlik eden baskı ortamının Erdoğan’ın giderek otoriterleşen hükümeti için dayanılmaz bir alegori olacağını fark ettiğini” lisana getirdi.
Pamuk arkadaşlarının birinci diğer kendisine, “Çağ dışı kitabını kimse okumayacak, veba artık kimin umurunda?” dediğini, lakin Covid-19 pandemisinin başlamasıyla, “Çok şanslısın, gündeme uydu” demeye başladığını söz etti.
Kapanma günleri hakkında da konuşan Pamuk, “50 yıldır müelliflik yapıyorum. Yani ben 50 yıldır kapanma halindeyim” tabirlerini kullandı.