Antalya’da yaşayan turizmci Merve ve Furkan Kılıçkıran çiftinin birinci bebekleri Lena, 3 ay evvel kentte bir özel hastanede dünyaya geldi. Doğuma kadar yapılan sıhhat denetimlerinde rastgele bir olumsuzluk fark edilmeyen Lena’nın sezaryenle gerçekleşen doğumunun birinci dakikalarında, teneffüs zahmeti yaşadığı tespit edildi. Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Güneş, Lena’nın diyaframla ilgili bir sorun yaşadığı ihtimalini kıymetlendirerek, bebeği süratle muayene edip radyolojik görüntülemelerini aldı.
Lena’nın diyafram kasındaki küçük delik nedeniyle karın boşluğundaki bağırsak, dalak, karaciğerin bir kısmı ve midesinin göğüs boşluğuna geçtiği belirlendi. Akciğerleri sıkıştırdığı için teneffüs zahmeti çeken Lena, dünyaya gelişinin 3’üncü saatinde ameliyata alındı.
‘NASIL ANLATIRIM?’ ÇIKMAZI
Doktorlar anne ve babaya bebeğin durumunun ciddiyetini tam olarak anlatarak her türlü duruma karşı hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi. Anne ve babaya, Lena’nın rahatsızlığı başka farklı anlatıldığı için her ikisi de bu durumu birbirlerine nasıl anlatacaklarını ameliyat müddetince birbirinden habersizce düşündüklerini aktardı. Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Murat İnal, Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Selim Demirezen ve Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Güneş’in katıldığı ameliyat başarılı geçti.
Baba Furkan Kılıçkıran, bebeğini kucağına alacağı anı beklerken kuvözle çıkarılınca şaşırdığını belirtti. Tabiplerin makûs haberi vermesiyle üzüldüğünü anlatan Kılıçkıran, “Bir anda yıkıldım. Şok oldum. Vefat, sakat ya da yaşama ihtimalleri gözümün önünden geçti. Eşime bu durumu nasıl anlatacağımı düşündüm. Birkaç saat sonra Lena ameliyata alındı” dedi.
Merve Kılıçkıran, Lena’nın ağlama sesini duyduğunda içinin rahatladığını, birkaç saniyeliğine bebeğini gördüğünü belirterek, “Sezaryen süreci sırasında bebeğin teneffüs kahrı olduğunu, meraklanmamam gerektiğini söylediler. O an bu durumu eşime nasıl anlatacağımı düşündüm. Çabucak ameliyata alındı. Sonrasında gördüğümde çok memnundum. Her şey başarılıydı. Yüzde 30’luk yaşama ihtimalini gerçekleştirdi” diye konuştu.
‘4 BİN’DE 1 MEYDANA GELİYOR’
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İnal, meslek ömrü boyunca 3’üncü sefer bu çeşitten bir hastalıkla karşılaştığını tabir etti. Profesyonel grubun erken teşhiste ne kadar kıymetli olduğunun bu olayda bir kere daha görüldüğünü de anlatan İnal, bebeğin doğum anından çabucak sonra bir sorun yaşadığının anlaşılması ve erken müdahale ile kısa müddette sıhhatine kavuştuğunu kelamlarına ekledi.
Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Demirezen de diyafram kasındaki deliğin 4 bin doğumda 1 meydana gelen rahatsızlık olduğunu söyledi. Ömrün sona erme ihtimalinin yüksek olduğu bir rahatsızlık olduğunu belirten Demirezen, “Yaklaşık 3,5 cm’lik bir delik vardı. Bu deliğin kapanmaması, karın için organların göğüs kafesi içine geçmesine sebep oluyor. Bağırsaklar, mide, dalak, karaciğerin bir kısmı göğüs kafesi içindeydi. Organları yine yerlerine aldık. Deliği de onarıp kapattık. Başarılı geçti” değerlendirmesinde bulundu.
Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Güneş, hem kendisinin hem Lena’nın ailesinin büyük bir şokla karşılaştığını kaydederek, “Lena’nın diyafram dediğimiz göğüs ve karın boşluğunu birbirinden ayıran duvarda minik bir delik vardı. Lena’nın mide, bağırsak, karaciğer, dalağı göğüs boşluğuna gitmişti. Çok süratli bir formda çocuk cerrahımızı organize ederek doğumun 3’üncü saatinde ameliyata alındı” tabirlerini kullandı.
Lena’nın 3’üncü ay denetimini yaptıklarında rastgele bir sıhhat probleminin olmadığını belirten Güneş, diyafram deliği sıkıntılarının çok tehlikeli olduğunu, çok az rastlanılan bir durum olduğunu da kelamlarına ekledi.