Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Takvimler 1915 yılını gösteriyor, Meksika tarihin en büyük siyasal ihtilaliyle uğraş ediyordu. Wenseslao Moguel, devrimci gücün yanında yer alan bir askerdi. İhtilalin başlamasından birkaç yıl sonra ülkeyi yöneten Porfirio Díaz’a karşı devrimci gücün başında olan Pancho Villa ve askerleri yenildi böylelikle sol birliklerin birçok teslim olmak zorunda kaldı. Askerlerin içinde Wenseslao Moguel de vardı. İşte her şey orada başladı. Teslim olan devrimcileri çok sıkıntı günler bekliyordu. Lakin içlerinden birinin yaşayacakları hiçbir vakit unutulmayacaktı.
YAKALANDI VE İDAMA MAHKUM EDİLDİ
Pancho Villa, Meksika İhtilali’nin en ünlü başkanlarından biriydi. 1915’te Meşrutiyetçiler tarafından hezimete uğratılmasının akabinde, Kuzeyli isyancılar bölgesel fiili ordular tarafından sert cezalarla karşı karşıya kaldılar. Savaşın şanssız kayıplarından biri de Pancho Villa’nın yanında savaşan Wenseslao Moguel’di. Wenseslao, yanındaki birçok arkadaşı üzere yakalandıktan sonra yargılanmadan direkt olarak idama mahkum edildi.
Meksika İhtilali sırasında ‘idam mangası yöntemi’ infaz için tercih ediliyordu. İdam mangası, tıpkı anda silahlarını ateşleyen 9 askerden oluşuyordu. Askerlerden sonra bir subay tetikçi olarak karşısında idam edilecek mahkumun hayati organlarından birine nişan alarak öldürücü darbeyi vuruyordu. Meksika İhtilali’nde rol oynayan Wenseslao Moguel de bu formülle idam edilecekler ortasındaydı. Fakat idam gününde yaşayacakları onun bütün hayatını değiştirecekti.
HEM SAĞ ÇIKTI HEM DE HİÇBİR HASAR ALMADI
18 Mart 1915 günü ihtilalin bitmesine birkaç yıl kala infaz sırası Wenseslao Moguel’e geldi. İdam mangası hazırdı. Askerler durumlarını aldılar ve sırayla Wenseslao Moguel’e ateş ettiler. En son sıra öldürücü darbeyi yapacak subaya geldi ve o da başına sıktı. Kendince Moguel’i öldürdüğünü düşündü fakat hayatta kaldı! Teknik olarak 9 kere ateş edilen üstelik son darbeyi de başına alan birinin hayatta olması imkansızdı. Lakin mucizeler daima vardı ve Wenseslao Moguel’in idam mangasından sağ kurtulması da gerçek bir mucize örneğiydi. Üstelik Moguel yalnızca dokuz atıştan sağ çıkmakla kalmadı, birebir vakitte beyni hasar da almadı.
Hâlâ hayatta olduğunu gören Moguel, nefesini tutarak olduğu yerde meyyit taklidi yaptı ve düşman askeri gittikten sonra olduğu bölgeden kaçmayı başardı. Santiago Tequixquiac kent merkezindeki Saint James Havari Kilisesi’ne sığındı ve burada tanıştığı bir kişi onun kurşunlarını çıkararak yaralarını sardı. Kilisede tanıştığı kişi 9 atıştan sonra hayatta kalmasını büyük bir talih olarak değerlendiriyordu ve onu ortalık durulana kadar sakladı.
İNSANLAR SORDU, MOGUEL ANLATTI
Devrimden kısa bir müddet sonra Moguel’in kıssası lisandan lisana dolaşmaya başladı. Hatta Moguel, lokal halkın ortasında ‘El Fusilado’ yani ‘idam edilen kişi’ olarak isimlendirildi. Takvimler 1930 yılını gösterdiğinde Moguel onu bu derece acılar yaşatan topraklardan ayrılmak istedi.
Daha uygun bir hayat yaşamak istediği için ABD’ye giden Moguel, Meksika’da çok tanınan olmasına karşın ABD’de de çok az kişi tarafından biliniyordu. Onu görenler başına ne geldiğini merak ediyor, idam mangasından yara alan yüzünün nasıl bu kadar formsuz bir hal aldığını soruyordu. Beşerler sordukça Moguel kıssasını anlatıyor, o anlattıkça beşerler daha da merak ediyordu.
Dilden lisana dolaşan kıssası ona bir popülerlik kazandırmıştı fakat gerçek manada bilinirliği 1937 yılında Cleveland, Ohio’daki ‘Ripley’s Believe It or Not’ isimli radyo programına konuk olmasıyla gerçekleşti. Katıldığı radyo programından sonra ABD’de gerçek manada tanınan olan Moguel o kadar sevildi ki haber kanalı NBC, insanların bu kahramanı canlı izlemesi için ABD’de bir cins başlattı. Düzenlenen çeşitte Moguel insanlara yaralarını gösterdi ve kıssasını anlattı. İnsanların onu gerçek bir kahraman olarak görmesi sinema yapımcılarının dikkatini çekince böylelikle Moguel birçok projeye de ilham oldu.
1915 yılında infaz nedeniyle aldığı büyük yaralara karşın, Moguel 85 yaşına kadar hayatta kalmayı başardı. Daha güzel bir hayat sürmek gittiği ABD’de istediği üzere yaşadı. Ancak Meksika’yı ziyarete gittiği 1975 yılında rastgele bir sebep yokken hayatını kaybetti. Ölmeden evvel ne bir kronik rahatsızlığı ne de aldığı darbelerden kaynaklanan fizikî ve ruhsal rastgele bir sorunu vardı. Ölümü, onu kahraman olarak görenler için derin bir yas süreci demek olsa da öyküsü yıllarca lisandan lisana dolaştı. O denli ki son olaral birçok sinemaya ilham olan Moguel’in anısına İngiliz küme Chumbawamba 2008 yılında ‘El Fusilado’ isimli bir müzik bile yayınladı.