İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, “Ölüm Gemisi” olarak nitelendirilen Nae Sao Paulo hakkında, soru önergesi verdi. Bakan Kurum’un, nükleer savaş gemisinin sökümünü yapacak şirketle bağını sorgulayan Çıray, “Kim palavralar söyleyerek halk sıhhatiyle oynarsa günü geldiğinde bedelini ödemekten kurtulamayacaktır” dedi.
İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Genel Lider Başdanışmanı Aytun Çıray, Brezilya’ya ilişkin asbestli savaş gemisinin İzmir Aliağa’ya getirilip söküm süreci yapılacak olmasını meclis gündemine taşıyarak Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a bir soru önergesi verdi. Çıray, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 600 tondan fazla asbest ve 1300 tona yakın zehirli kimyasal atık barındırdığı uzmanlarca belirtilen Brezilya donanmasına ilişkin nükleer savaş gemisi Nae Sao Paulo’nun İzmir Aliağa’da söküm süreci yapılmasının geri dönülemez ziyanlara yol açacağını söyledi.
“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ KUMAR MASASINA SÜRÜLEMEZ”
Başta İzmirliler olmak üzere kamuoyunda çok önemli ve haklı dertler olduğunu vurgulayan Çıray, “Söz konusu geminin İzmir Aliağa’da yapılması planlanan sökümünün tesirlerinin çok tehlikeli boyutta olacağı açıktır. Bu süreç yapıldığı takdirde gemideki asbest ve öbür tüm kimyasal unsurların yalnızca kansere yol açmakla kalmayacağı, tıpkı vakitte İzmir’in ekolojisine de büyük ziyanlar vereceği bilhassa İzmirli akademisyenler, meslek odaları, tıp hekimleri, personel ve etraf örgütleri tarafından vurgulanmaktadır. Çocuklarımızın ve İzmir’in geleceğinin adeta kumar masasına sürülmesine müsaade veremeyiz. Derhal bu karardan vazgeçilmelidir” dedi.
“TÜRKİYE AVRUPA’NIN ÇÖPLÜĞÜ MÜ”
Çıray, ‘Gemiyi üreten Fransa başta olmak üzere öteki Avrupa ülkeleri ve geminin sahibi Brezilya gemiyi başlarından savmışken, dünyada bu süreci yapan 4-5 ülkeden biri olan Türkiye’nin bu zehirli geminin sökümünü üstlenmesi, asbestli gemi sökümlerinin artık Avrupa’dan yalnızca Türkiye’ye mi yönlendirileceği sorusunu gündeme getirmiştir” diye konuştu. Avrupa’dan ihraç edilen atıkların yarısının Türkiye’ye geldiğini hatırlatan Çıray, “Hatırlarsanız geçtiğimiz aylarda Londra’dan yola çıkan plastik atıkların dönüp dolaşıp sonunda Adana’ya, üstelik geri dönüşüm tesisi olmayan bir alana varması tam bir skandaldı. Artık de bakanlık onayıyla gelecek olan asbestli gemi sökümü halk sıhhatimizi ve İzmir’in ekolojisini büyük bir riske atacak. Türkiye diğer ülkelerin çöplüğü değildir ve olmayacaktır” tabirlerini lisana getirdi.
“HALK SIHHATİYLE OYNAYAN BEDELİNİ ÖDEYECEK”
Nae Sao Paulo gemisinin ikizi olan Clemenceau’da 760 ton asbest tespit edildiğini belirten Çıray, “Sayın bakan Nae Sao Paulo’da 9 ton asbest var diyor. Bu 9 tonu hangi resmi datalara dayandırarak söylüyor, açıklamalıdır. Bu skandal karara imza atan sorumlular tıpkı vakitte anayasanın 56. hususunu de ihlal etmektedirler. Kim palavralar söyleyerek halk sıhhatiyle oynarsa günü geldiğinde bedelini ödemekten kurtulamayacaktır” dedi.
“ASBESTLİ GEMİYİ SÖKECEK FİRMA İLE BAĞINIZ NE”
Aytun Çıray, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle verdiği önergede şu soruları yöneltti:
*Söz konusu geminin sökümü İzmir Aliağa’da yapıldığı takdirde gemi personellerine, denize, toprağa ve tüm İzmirli vatandaşlarımızın sıhhatine olumsuz tesirleri hakkında bakanlığınız tarafından ayrıntılı ve bilimsel bir çalışma yapılmış yahut yaptırılmış mıdır? Bir çalışma yapıldıysa sonuçlarını kamuoyu ile paylaşır mısınız?
*Nae Sao Paulo gemisinin tıpkı tarihlerde birebir büyüklük ve teknik özelliklerle yapılan ikizi Clemenceau’nun 2009-2010 yıllarında İngiltere’de gerçekleştirilen sökümü öncesinde yapılan tahlillerde, barındırdığı asbest ölçüsünün 760 ton olduğu tespit edilmiştir. Nae Sao Paulo gemisinin barındırdığı asbest ölçüsünün sırf 9 ton olduğunu hangi resmi tahlillere yahut kuruluşların raporlarına dayandırıyorsunuz?
*Nae Sao Paulo gemisinin sökümünden hangi şirketler sorumlu olacaklardır ve ne kadar çıkar elde edeceklerdir? Bu şirket ya da şirketler ile bağlantınız nedir?
*Avrupa’nın çöpünün büyük kısmının geri dönüşüm için ülkemize gelmesi üzere, Avrupa’nın asbestli gemilerinin sökümü de artık Türkiye’ye mi yönlendirilmektedir? Bu hususla ilgili ülkelerle yapılan mutabakatlar var mıdır?
*Konuyla ilgili açıklama yapan ve sökümün İzmir’de yapılmaması davetinde bulunan bilim insanlarını, etraf örgütlerini, mühendislik odalarını, tıp hekimlerini ve en kıymetlisi İzmirli vatandaşlarımızın haklı tasalarını dikkate alıp kamu faydası için bu sökümü iptal etmeyi düşünüyor musunuz?