Emine Erdoğan, burada yaptığı konuşmada eğitimi desteklemenin, insanın ülkesine verebileceği en hoş armağan olduğuna inandığını söz ederek, “İnsan geliştikçe, faziletlerle donandıkça, hayat da gerçek orantılı olarak hoşluklarla dolar. Ağacın yaşken eğildiği üzere, insanın da en verimli işlenebileceği vakit, çocukluğudur. Uzmanlar, 0-6 yaş aralığında, zihinsel, duygusal, toplumsal ve bedensel gelişimimizin yüzde 70’ini tamamladığımızı söylüyorlar. Okul öncesi eğitim, çocukların lisan gelişiminde, toplumsal ve duygusal marifetlerinin güçlenmesinde son derece değerli bir yere sahip. Ve bu çocuklar akademik hayatlarında çok daha başarılı oluyorlar. Ömürlerinin sonraki evrelerinde daha başarılı yetişkinler olma ihtimalleri yükseliyor. Başka bir değerli konu da okul öncesi eğitimin, dezavantajlı çocuklar için fırsat eşitliği sağlamasıdır. Münasebetiyle anaokulları, yaşama en uygun başlangıç yerleridir” dedi.
Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü: “2002 yılında 5 yaşındaki çocuklarımızın yalnızca yüzde 11’i bu eğitimden yararlanırken, bugün 5 yaş okullaşma oranımız yüzde 93 düzeyine ulaştı. 2022 yılı sonuna kadar, 5 yaşındaki tüm çocuklarımızın okullaşmasını hedefliyoruz. Bu manada, ‘Temel Eğitimde 10 Bin Okul’ Projesi, erken çocukluk eğitimi için çok hoş fırsatların kapısını araladı.”
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de, emellerinin okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranlarını OECD ortalamasına ulaştırmak olduğunu kaydetti. Bakan Özer, bugün prestijiyle 2022-2023 eğitim öğretim yılına 1450 bağımsız anaokulunu 10 bin 200 tane yeni ana sınıfını yetiştirmiş olmaktan büyük memnunluk duyduğunu söyledi.