Veliler ve CHP Selçuk İlçe Örgütü basın açıklaması yaparak hükümete reaksiyon gösterdi. Açıklamada, “Selçuk üzere küçük ölçekli bir ilçede 3 okul binasının birden eğitim dışı kalması kabul edilebilir değildir. AKP iktidarı, Selçuk halkını ve çocuklarını cezalandırmaya mı çalışmaktadır?” denildi.
İzmir’in Selçuk ilçesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk Ortaokulu, 19 Mayıs Ortaokulu ve Şehit Polis Demet Sezen Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi binaları 30 Ekim 2020 İzmir Zelzelesi sonrası hasar aldığı gerekçesiyle kapatıldı. Yıkılan okul binaların tekrar yapılması için çalışma başlatılırken, ortadan geçen 2 yıla yıkın müddette okullar hizmete alınamadı. İlçede yaşanan okul ıstırabı nedeniyle CHP Selçuk İlçe Örgütü ile veliler, bugün Selçuk 19 Mayıs Ortaokulu’nun önünde toplanıp basın açıklaması yaptı. Açıklamayı CHP Selçuk Gençlik Kolları Lideri Mithatcan Durur okudu.
‘OKULLARIMIZI GERİ İSTİYORUZ’
İnşaatları başlatılan lakin bitirilemeyen okullar nedeniyle binin üzerinde öğrenci ve velinin yanı sıra öğretmenlerin de mağdur olduğu vurgulanan açıklama şöyle:
“İlçemizde yıllardır bir okul skandalı yaşanmaktadır. İlçemizin 3 okulunda okuyan çocuklarımız ve eğitim neferi öğretmenlerimiz, okullarından yoksun bırakılmaktadır. Nitelikli kamusal eğitimi hak eden çocuklarımızın karşı karşıya kaldığı bu duruma halkımızın dikkatini çekmek istiyoruz; okullarımızı geri istiyoruz. 19 Mayıs Ortaokulumuz, Avrupa Birliği’nden alınan fonlara karşın hâlâ tamamlanamamıştır. Bu okulumuzda eğitim görmesi gereken yaklaşık 350 çocuğumuz sınıflarından uzakta, öteki okullarda eğitim almaya çalışmaktadır. 13 Kasım 2022’de tamamlanması planlanan inşaatta hala bir arpa uzunluğu yol alınamamıştır ve işi bitirmesi beklenen müteahhit ortada yoktur. Gazi Ortaokulu’nun yaklaşık 350 öğrencisi, Nisan 2022’de tamamlanacağı ilan edilmiş olmasına karşın okullarına kavuşamamıştır ve inşaatın ne vakit biteceği belirli değildir. Şehit Polis Demet Sezen Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’ne ise hâlâ kazma vurulmamıştır ve 600 öğrencisi okullarından ve mesleksel eğitimlerinde hayati kıymete sahip atölyelerinden yoksun bırakılmıştır. Zelzelenin üzerinden tam 2 yıl geçmişken hâlâ bir çalışma yapılmamış olması rezalettir.”
‘SORUMLUSU AKP İKTİDARIDIR’
AKP iktidarının eleştirildiği açıklama şöyle devam etti:
“Selçuk üzere küçük ölçekli bir ilçede 3 okulun binalarının birden eğitim dışı kalması kabul edilebilir bir şey değildir. AKP iktidarının ilçemizi, çocuklarımızı, velilerimizi ve öğretmenlerimizi karşı karşıya bıraktığı bu skandal sebebiyle yaklaşık 2 bin öğrencimiz, velilerimiz ve yaklaşık 200 öğretmenimiz büyük zorluklar içerisinde eğitim hayatını sürdürmeye çalışmaktadır. Yalnızca gece karanlığında servise binerek köylerden okullarına ulaşmaya çalışan küçük çocuklarımızı hatırlatmak bile bu rezaleti anlatmaya yetecektir. Uzun müddettir farklı düzlemlerde gündeme getirdiğimiz ilçemizdeki bu okul skandalının artık ivedilikle sona ermesi gerektiğini daha yüksek sesle lisana getirmeye kararlıyız. Halkımızın parasını ve devletimizin tüm imkanlarını kendi iktidarlarının ve yandaşlarının çıkarları için kullanan AKP, her alanda olduğu üzere eğitimde de çöküşe sebep olmaktadır. Geldiğimiz noktada ise artık devletimiz planladığı kamu yatırımlarını inşa edecek müteahhit bulamamaktadır; bu zafiyetin sorumlusu AKP iktidarıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ülkemizi, 20 yıllık AKP iktidarının sonunda sürüklendiğimiz bu çöküşten daima birlikte kurtarmaya hazırız ve kararlıyız.
‘CEZALANDIRMAYA MI ÇALIŞIYORLAR?’
Selçuk’ta yaşadığımız eğitim rezaleti ile ilgili olarak haklı ve legal soruyu sormak isteriz: AKP iktidarı, mahallî seçimlerde büyük farkla Cumhuriyet Halk Partisi’ni tercih eden ve Belediye Liderimiz Sayın Filiz Ceritoğlu Sengel’i, gerçekleştirdiği her hizmet ve başarıda büyük bir güçle destekleyen Selçuk halkını ve çocuklarını cezalandırmaya mı çalışmaktadır? Şayet öyleyse bilinmelidir ki Selçuk halkı Belediye seçimlerinde olduğu üzere genel seçimlerde de CHP’yi büyük bir güçle destekleyerek bu skandallar iktidarına son vermeyi bilecektir.”
‘BAYAĞI ZORLUK ÇEKİLDİ’
Öğrenci velilerinden Zuhal Tatlıoğlu da sorunun tahlili için davet yaparak şöyle konuştu:
“19 Mayıs Okulu öğrenci velisiyim. 19 Mayıs’ın taşınma evresinde yıkılacağı söylendi. O periyot bayağı bir zorluk çekildi. Çocuklarımızı hakikaten götürecek okul bulamadık. ‘Cumhuriyet Okulu’na gidecekler, en yakın orası’ dendi ancak oradaki okullar ortaokul öğrencisi. Yani sabahçı öğrenci olmuyor. Zira bu çocukların öğlenden sonra kursları var. Cumhuriyet İlköğretim’e gitmek zorunda kaldı çocuklarımız. Çocuklarımız şu an sabahın yedisinde okula gidiyor. Öğle çıkıp öbür bir okula kurslara gidiyorlar. Bu sürecin bir an evvel bitmesini istiyorum. Avrupa Birliği Projesi dendi. Muhakkak bir müddette 11 ay içinde biteceği söylendi. Çocuklarımız buradan mezun olacak. Korkarım ondan sonraki çocuklar için de bu zahmet devam edecek. Umarım bundan sonraki süreç çocuklar için çok daha düzgün olur.”
‘BİR AN EVVEL BİTİRİLMELİ’
Eğitim-Sen Selçuk Baş Temsilcisi Rauf Köse okulların inşaat sürecini yakından takip ettiklerini belirterek şunları kaydetti:
“Geçen sene ekim ayında buradaki öteki sendikalarla ortak bir basın açıklaması yaptık. Bu basın açıklamasını METEM’in önünde yaptık. Bu basın açıklamasından sonra mahallî yetkililer kaymakam beyefendi ve ulusal eğitim ilçe müdürü bizi çağırdı. İnşaat halindeki okulların sürecini bizimle paylaştılar. Biz de bu okulların inşaatının bir an evvel bitirilmesi gerektiğini söyledik. Onlar bu sürecin süratle biteceğini bize taahhüt etti. Bir yıl sonra bu vakitte bu okullarda çok bir ilerlemenin olmadığını fark ettik. Biz sendika olarak öğrencilerimiz ve velilerimiz ismine bu süreci takip ediyoruz. Lokal siyasetçilerden de lokal idarelerden de taleplerimiz bu okulların bir an evvel bitirilmesidir.”
‘PLANSIZ YIKIMLAR YAPILDI’
Çağdaş Ömrü Destekleme Derneği (ÇYDD) Selçuk Şubesi Lideri Metin Çıtak ise şöyle konuştu:
“Bu sıkıntının teknik kısmına gelince genelde olduğu üzere yetmezliğin, yönetememenin ve plansızlığın bir örneğini de burada görüyoruz. Başlangıçta bu ilçenin içerisinde üç okulun birden yıkıma gidilmesi zati bir plansızlıktır. Buradaki yıkım kararları verilirken, ben tıpkı vakitte inşaat mühendisiyim, bu hassasiyetlerin göz önünde bulundurulmadığını görüyoruz. Rapora gelindiğinde ben buna olumsuz raporu verirsem risk alırım, elbette tekniğin gerekleri yapılmalı. Mesleksel bilgimle söylüyorum ki bu mevzuda çok gereksiz yıkımlar yapıldı. Ülkemizin içinde bulunduğu enflasyon, bu yönetimsizlik, plansızlık ve aksaklıklar korkarım ki, daha mühlet gelecektir.”